Left
Lamba

HAYIRLI RAMAZANLAR

__:__:__
Lamba
Right

"Yavrularımız memleketimizi kurtardı"

Düzenleyen:
- Güncelleme:
"Yavrularımız memleketimizi kurtardı"

GÜNDEM Haberleri

FETÖ'nün darbe girişiminde şehit olan 20 yaşındaki Ömer Takdemir'in babası Nihat Takdemir: "İçimizde bir ateş var ama gurur duyuyoruz. Ölünceye kadar da gurur duyucağız. Yavrularımız memleketimizi kurtardı yaşındaydı oğlum. 3 Ağustos'ta askere gidecekti. Bir sürü planları vardı ama hepsini toprağa gömdük, hepsini bir anda yaktık.'' Anne Ayfer Takdemir: "Oğlum bana 'Şehit olacağım anne' derdi hep. Böyle deyince 'Ne diyorsun sen' derdim. O da bana 'Şehitlik mertebesini biliyor musun anne?' diye sorardı"

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminde şehit olan 20 yaşındaki Ömer Takdemir'in babası Nihat Takdemir, "İçimizde bir ateş var ama gurur duyuyoruz. Ölünceye kadar da gurur duyucağız. Yavrularımız memleketimizi kurtardı." dedi.
Şehit Takdemir, FETÖ'nün darbe girişiminde bulunduğu 15 Temmuz gecesi "ana merkez" olarak kullanılan Akıncı 4. Ana Jet Üssü'ne giderek, bomba yağdıran jetleri durmaya çalışan vatandaşlar arasındaydı. Askerlerin attığı ilk kurşunla sırtından vurulan Takdemir, o gece ilk şehitlerden biri oldu.

Üç çocuğundan birini toprağa veren anne Ayfer Takdemir ve baba Nihat Takdemir, yaşadıklarını anlattı.

Oğlunun 15 Temmuz gecesi bir arkadaşının kına gecesine gittiğini belirten baba Takdemir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı çağrı üzerine "Baba vatan, millet gidiyor. Ben burada duramam." diyerek evden çıktığını dile getirdi.
Takdemir, oğlunun kendisinden izinsiz bir şey yapmadığını söyleyerek, kendisinin de onayıyla o gece önce Kazan'a ardından da Akıncı Üssü'ne darbe girişimini durdurmak için gittiğini dile getirdi.Sabaha kadar uyuyamadığını anlatan baba, "Nasıl uyuyacağım o kadar bomba atılıyor. Ulaşmak mümkün değildi. Sabah saat 04.20'de arkadaşından telefon geldi. 'Nihat Amca, Ömer vuruldu' dedi. Işıklar söndüğünde, ortalık kararınca herkesi taradıklarını anlattı. Ömer arkadaşına 'Mustafa ben vuruldum' demiş. Olduğu gibi kalmış orada zaten." dedi.

Takdemir, aynı arkadaşınının anlattığını göre, askerlerin oğlunu bir süre teslim etmemekte direndiğini de aktardıHaberi aldıktan sonra hastane hastane gezdiğini anlatan acılı baba, "Hastanede her yaralıya bakıyordum 'Ömer, Ömer' diye. Herkes aynı olmuş zaten, üstü başı kan. Oğlumuzu bulamadık. Ankara'daki hastanelere gittim orada da yoktu. Burada dayım vardı, Kazan'daki bir hastanede olduğunu söyledi. Orada anladım, 'Ömerimiz gitti' dedim. Döndüm geldim, öldü dediler. Allah rahmet eylesin, vatan millet sağ olsun." diye konuştu.

"Bunları beslemeyin, artık ekmeğimizi yemesinler"

"İçimizde bir ateş var ama gurur duyuyoruz. Ölünceye kadar da gurur duyucağız. Yavrularımız memleketimizi kurtardı" diyen baba Takdemir, söz konusu vatan olduğunda diğer oğlunu da hiç düşünmeden vatan savunmasına göndereceğini söyledi. Takdemir, "Bu vatan boş değil. Bunu dünya gördü zaten. Herkes korksun Türk milletinden. Bu toprağa göz diken aynı bu hale düşer. Bunu da herkes bilsin." dedi.Şehit aileleri olarak darbe girişiminde bulunanların en ağır cezayı almasını istediklerini de belirten baba Takdemir, "Artık bunlara ne yapılması gerekiyorsa en iyi şekilde yapılsın. İdam mı olur, büyük bir ceza mı olur. Bunları beslemesinler. Bizim ekmeğimizi yemesinler, şimdiye kadar yediler zaten. Bunların mal varlıklarına el konulsun." diyerek isteğini dile getirdi.


 "Oğlum 'Ben şehit olacağım anne' derdi"


Ömer Takdemir'in vatani görevini yapmaya hazırlandığını belirten baba Takdemir, "20 yaşındaydı oğlum. 3 Ağustos'ta askere gidecekti. Planları vardı, çalışıyordu, işten ayrılacaktı. Öncesinde tatile gidecekti, gezecekti. Bir sürü planları vardı ama hepsini toprağa gömdük, hepsini bir anda yaktık." diyerek gözyaşı döktü.Takdemir, şehit olmadan önce şubeye asker yoklamasına giden oğlunun oradaki görevlilere "Beni komando yaz. Görevimi de Hakkari'ye yaz. Ben orada birkaç terörist öldürüp şehit olacağım." dediğini dile getirdi.

Anne Ayfer Takdemir ise oğlunun kendisine sürekli "Ben şehit olacağım anne" dediğini belirterek, gözyaşları içerisinde şunları söyledi:"Oğlum bana 'Ben şehit olacağım' derdi hep. Böyle deyince 'Ne diyorsun sen' derdim. O da bana 'Şehitlik mertebesini biliyor musun anne' diye sorardı. Yavrum... Hiç toz konduramazdım. Hiç ummazdım böyle olacağını. Adı gibi adaletliydi yavrum. Ağzından tek bir kötü söz çıkmazdı. Herkesi kurtarmaya uğraşırdı ama gurur duydum oğlumla. Babasını 'şehit babası', beni 'şehit annesi' yaptı, koydu gitti. Kuzum bize bakıyordu. Çalışıyordu onun ekmeğini yiyorduk. Yavrum en öndeymiş, ilk şehitlerden. Sırtından vurmuşlar. Göreydik, o kanını akıtır mıydım oralara. İlk ölen de oğlum olmuş. Allah kimseye de göstermesin böyle acıyı."

Düzenleyen:  - GÜNDEM
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...