12 Eylül’cüler bile değerini sonra anladı: “Dış bağlantısı olmayan tek gazete Türkiye"

HABER MERKEZİ İSTANBUL- 1980’li yıllarda Tunus Askerî Ataşesi olarak görev yapan emekli Kurmay Albay Ziya Burcuoğlu, 12 Eylül darbesiyle iş başına gelen 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren’le ilgili çarpıcı bir hatırasını Unutturulan Balkanlar Bozgunu kitabında ele aldı. Kitapta darbeci Evren’in, 1986 yılında gerçekleştirdiği Tunus ziyareti esnasında Türk medyası üzerine yaptığı çarpıcı analize yer veren Burcuoğlu, yaklaşık 40 sene öncesinden bugüne ışık tuttu.

Kitapta yer alan bilgiye göre, ülkemizin ekonomik darboğaza düştüğü 12 Eylül döneminde Türk basını üzerine bir araştırma yaptıran Kenan Evren, karşılaştığı vahim tabloyu, geziye eşlik eden gazetecilere şöyle anlatıyordu: 

Büyük bir kriz yaşıyorduk. Döviz sıkıntımız had safhada. Zaruri ihtiyaç maddeleri ithal edilemiyor. Millet benzin, gıda kuyruklarında zaman tüketiyor. Bir paket margarin için bakkallarda kavgalar oluyordu. Bu tabloyu görüp tedbir almamak olmazdı. Memleketimizi düzlüğe çıkarmak mecburiyetindeydik. Önce kısa vadede, sonra uzun vadede neler yapabileceğimizin planlamasını yaptık. Kısa vadede tasarruf yapmamızın çok mühim olduğunu gördük. Bunun için bütün devlet sektöründe tedbirler aldık. Özel sektörün de tedbir almasını istedik. O zaman tamamen renkli çıkan gazetelerimizin Avrupa’dakiler gibi siyah beyaz çıkmasını talep ettik. Zira renkli mürekkep dışarıdan geliyor, ithal ediyorduk. Döviz bulmakta çok zorluk çekiyorduk. Bu hususta gazete patronlarıyla toplantılar yaptık, işin ehemmiyetine dikkatleri çektik. Ne mümkün... Kimseyi ikna edemedik. Onlar yine bildiklerini okudu tabii. Renkli basıma devam ettiler ve bizi dinlemediler. Merak ettim; memleketimizin içinde bulunduğu bu kötü atmosferi, çok açık bir şekilde önlerine koyduğumuz hâlde neden böyle hareket ediyorlardı? Konseyde; Türk basınını mercek altına almayı ve ilmî bir şekilde kimin ne yapmak istediğinin analiz edilmesini istedim. Akademik araştırma, inceleme ve tetkikler yapıldı. Müthiş bir hakikatle karşı karşıya kaldık; bütün gazeteler memleket içinden ve dışından bir yerlere bağlıydı. Birçoğu bir yerlere hizmet ediyorlarmış. Bu gazeteler içerisinde bir tek sahibi değişmeyen ve istikrarlı yayın çizgisiyle Türkiye gazetesi dikkatimizi çekti. Türkiye gazetesinin; tamamen bu memleket evlatlarının, kendi öz sermayeleriyle, büyük fedakârlıklar yaparak kurulduğunu, bu milletin kültürüne, değerlerine hizmet edebilmek için çalıştığını gördük.

“GAZETECİLERİN YÜZÜNE SÖYLEDİ”

Kitabındaki bu çarpıcı anekdotla ilgili gazetemize konuşan emekli Kurmay Albay Ziya Burcuoğlu, uzun yıllar görev yaptığı Tunus’taki diyaloğa, geziye katılan pek çok ünlü gazetecinin ve bazı gazete patronlarının da bizzat şahitlik ettiğini, bunların bir kısmının bugün hayatta olduğunu kaydetti.

Kitabında yer verdiği şekilde, tarihimizde ittihatçıların muhalefetin sesini kısmak ve devleti fiilen tek parti idaresine sokmak için gerçekleştirdiği kanlı Babıali baskını gibi pek çok hadisenin yaşandığını, benzer bir baskının 12 Eylül döneminde de medya üzerinde uygulanmaya çalışıldığını belirten Burcuoğlu, darbeci Evren’in yaptığı tespitin ise meselenin bir başka boyutunu ortaya koyduğunu anlattı.

Bu açıklamada kendisini asıl etkileyen noktanın, ‘Dış bağlantısı olmayan tek gazete Türkiye’ cümlesi olduğunu aktaran Burcuoğlu, 12 Eylül darbecilerinin bile bu gerçeği görüp, itiraf etmek mecburiyetinde kalmalarını değerli bulduğunu ve bu sebeple kitabında yer verdiğini ifade etti.

TEŞEKKÜR

Gazetemizin 54. yaşı dolayısıyla devlet ricalinden, belediye başkanlarından, okurlarımızdan çok sayıda tebrik mesajları aldık. Mutluluğumuzu paylaşan herkese ayrı ayrı teşekkür ederiz.