Kanser olan ablasına gidecek eşim, on gündür bürokrasiyi bekliyor
“Feridun Ağabey, eşim 10 gün önce Bolu İl Nüfus Müdürlüğüne yeşil pasaport almak için başvuruyor. E-Devlet adlı web sitesinde 2021 yılında okul müdürüyken emekli olduğum ve ne iş yaptığım yazılı hâlde. Bu bilgi dikkate alınmıyor. “Bolu Millî Eğitim Müdürlüğünden resmî belge getirin” deniliyor. Bu kurum e-Devlet ve MEBBİS sitesinden her bilgime erişebildiği hâlde en son olarak görev yaptığım Zonguldak ilinin MEM’ine yazı yazıyor. Bu yazı dijital ortamda (DYS) karşı tarafa ulaşıyor. Aradan koca 1 hafta geçmesine rağmen talebe cevap gelmiyor. 10 gün önce ta Çin’den 5 adet entegre (chip) satın aldım. Bu bile 9 günde elime ulaştı. Dijital teknoloji sayesinde 1 milisaniyede gönderilebilecek bir belge bir haftada gelmiyor. Kanser olan ablasını tedavi ettirmek için Fransa’daki akrabalarının yanına götürecek olan eşim ve hastamız ise 10 gündür bürokrasinin çalışmasını bekliyor.
Ali Özdemir
“Bize bir şey olmaz” kafasından kurtulmadıkça!..
Feridun Ağabey, yakınlarını Kahramanmaraş depreminde kaybetmiş bir depremzede olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki birçoğumuz hâlen depreme karşı hazırlık yapmak konusunda, deprem öncesi neler yapmak gerektiği gibi konularda bir şey öğrenme hakkında hiçbir ihtiyaç hissetmiyoruz. Depremler yaşanıp geçip gidiyor. Ölen ölüyor kalanlar kaldığı yerden hayatına devam ediyor ama o zaman deprem konusunda ne kadar bilgisiz ise yine de bilgisiz kalmaya devam ediyoruz. Niye? Çünkü bizde genel bir kanaat var. "Bize bir şey olmaz!" Hele hayırlısı olsun bakalım. Yani hiç tedbir almak hiç eğitim almak hiç bu konularda ne yapmak gerektiği hakkında bilgi sahibi olmak gibi bir kaygımız yok. Kahramanmaraş depremi hadi iki sene oldu. Arkadaş, Marmara depremi 1999 yılında oldu. Aradan neredeyse çeyrek asır geçmiş, bilim adamları diyor ki; sırada İstanbul var!.. Bu köşede okuyoruz. Kumburgaz’dan bir emekli amca kaç defa yazmıştı. "Kentsel dönüşüm yapılmazsa bir depremde bu evler bize mezar olacak" diye. Ne oldu? Aradan çeyrek asır geçmiş. Yeni yapılan binaların dışında İstanbul’un ne kadarı dönüştürülebildi? Fay hattına en yakın bölgelerde binalar neredeyse olduğu gibi duruyor. İnsanlar çaresiz...
Son cümle olarak diyebilirim ki depremlerden daha tehlikeli olanı bizdeki “bize bir şey olmaz” vurdumduymazlığıdır!..
Rumuz: “Vatandaş”-Avcılar
Siteye ait olan 25 m2 alan siteye kazandırıldı
Feridun Ağabey, sitemize ait olduğu hâlde yaklaşık 25 yıldır site sınırı dışında kalan C-8 Blok karşındaki, 50 m2lik alanı sitemize kazandırmamız için yardımlarını esirgemeyen Bahçelievler Belediye Başkanımız Sayın Dr. Hakan Bahadır’a ve Başkan Yardımcısı Sayın Göksel Erdem’e sitemiz adına bu köşeden teşekkür etmiştik. Şimdi çok şükür o alanı herhangi bir doğal afette, yangında vb. araç giriş çıkışına açabilecek şekilde açılabilir kapıları bulunan demir parmaklıkla çevreledik. Sitemize ve sakinlerimize hayırlı olmasını diliyoruz.
İhlas Yuva Sitesi Yönetim Kurulu adına Başkan Yardımcısı Ali Kasranoğlu
Kargo alırken atılan imza mevzusu
“Feridun Ağabey, geçen gün sosyal medyada yapılan paylaşımı bir arkadaşım bana da göndermiş. Kargo firmalarına karşı dikkatli olunmasının anlatıldığı mesajda art niyetli olanlar kargo teslim ettikleri belgenin imza yerini keserek alıyorlarmış. Arkasına kocaman beyaz boş bir senet koyup o bölümü teslim aldım diyerek imzalamanızı istiyorlarmış. Vatandaş o bölümü imzaladığında da aslında senedi imzalıyormuş!.. Hâlen bu devirde niçin insanlara imza attırılıyor ki? Artık akıllı cep telefonları var. Herkesin hesabına mesaj geliyor. Aldığında aldım diye mesaj geliyor. Bu imza işinden niçin vazgeçilmiyor?” diye soran İstanbul’dan Mehmet C. isimli okuyucumuz, hatırlatmalarınız için teşekkür etmekle birlikte zannediyoruz bir senede bir imza değil iki imza gerekmektedir. Bir de imza atıldığında kargo yetkilisi karşılığında bir evrak bir belge vermektedir. Genel anlamda da artık kargo firmaları mesaj üzerinden bilgi vermekte ve siz de kargonuzu buradan takip etmektesiniz. Selamlar... F.A.