Arda'nın Galatasaraylılığı

A -
A +

Size bir hikâye anlatacağım... Hani insanın davranış biçimlerinin kaynağını bulmak için "çocukluğuna inmek lazım" derler ya, öyle bir şey işte. Gerçi çocuk yaşta birinin çocukluğuna inmek de ayrı bir ironi... Bizim Cemil Sağlam'ın Paşavizyon Gazetesi'nde çıktı bu... Arda daha 10 yaşında. Altıntepsi'de minikler takımında oynuyor. Beşiktaş'la Fulya'da bir hazırlık maçı yapacaklar. Arda'daki yeteneğin farkında olan Sedat Gülşen hoca, Bayrampaşa'da bir dönem beraber çalıştıkları Beşiktaş'ın altyapı hocası Erdinç hocaya, "Beşiktaş forması giysin, sizden oynasın bir görün" diyor. Arda, Beşiktaş forması giyip 2 de gol atıyor ve oynadığı futbolla herkesi büyülüyor. Olan biteni uzaktan izleyen Beşiktaş Altyapı Sorumlusu Davut Şahin, "Bu çocuğa buradan çıkmadan imza attırın" talimatını veriyor. Müjdeli haberi Arda'ya ulaştırıyorlar. Altıntepsi forması giyen 10 yaşındaki o çocuk, kendisine altın tepside sunulan teklife rağmen başlıyor ağlamaya, "Ama ben Beşiktaşlı değilim ki, Galatasaraylıyım!.." *** Kaseti çıkmış Arda'nın. Galatasaray formasına küfür ediyormuş. Oysa formaya değil, pembe rengine isyan ettiğini bile bile, göre göre bu kampanya yürütülüyor şimdilerde. Dünya alem bir araya gelmiş bu çocuğu Galatasaray'dan ve Türkiye'den kaçırtmak için elimizden geleni yapıyoruz. Ben de çok eleştirdim Arda'yı. Ama oynamadığı için, kendine bakmadığı için, en yakın arkadaşlarıyla kavgalara girdiği için, sahalardan çok gecelerde dolaştığı için... Çünkü onu izlemek bir zevk. Oynamayarak bizi bu zevkten mahrum bıraktığı için eleştirdim. Tamam, Arda'yı oynadığı futboldan dolayı eleştirelim, tamam hatta oynamadığı futboldan dolayı daha çok eleştirelim ama Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, "15 dakika baş başa konuşsam ona Fenerbahçe forması giydiririm" dediğinde, "Herkes yerinde güzel. Aziz Yıldırım'ın Fenerbahçe'ye, Arda Turan'ın da Galatasaray'a yakıştığını düşünüyorum" diyecek kadar koyu Galatasaraylıdır Arda... Şu futbol dedikleri Cantona'dan hayat dersleri Sadece oynadığı futbolla değil, saha dışında yaptıklarıyla ve söyledikleriyle de olay adamdı Eric Cantona. Henüz 30'undayken futboldan koptu, sinemada boy gösterdi, sahnede şarkı söyledi. Futbolun yanı sıra hayat felsefesi üzerine bol bol mesaj verdi. İşte bunlardan biri; "Çevremizde bu kadar sefalet varken mutlu olamayız. Yapılması gereken şeyler var. Bugünlerde sokaklarda olmanın, gösteri yapmanın anlamı nedir? Böyle yaparak kendinizi kandırırsınız. Devrimi başlatmak için elimize silah alıp öldürmeye de başlayamayız. Devrim gerçekten çok kolay bugünlerde. Sistem ne? Sistem bankaların iktidarı üzerine kurulmuş, o zaman bu sistem bankalar üzerinde imha edilmeli. Bu da üç milyon insanın ellerinde pankartlarla sokağa çıkıp, doğru bankalara giderek paralarını çekmesi, bankaların da çökmesidir. Üç milyon, on milyon insan, bankalar çöker, ortada bir tehdit de yok, kan da. Alın size devrim..." Unutulmaz sözler... "Hayatlarında, sadece futbol olan birçok futbolcu var. Kendilerini başka yollarla ifade edemiyorlar. Bu tip oyuncular, futbolu bıraktıklarında yeryüzünden adeta siliniyorlar" (Eric Cantona)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.