Banttan yayın

A -
A +

Biz bu maçı seyretmemiş miydik üç gün önce? Kupa maçını seyrederken hepimizin içinden 'Biz bu maçı hatırlıyoruz bir yerden' diye geçirmedik desek yalan olur... Yalnız şöyle ki, bu defa yönetmen araya biraz daha aksiyon katmış olacak, filmin ikinci versiyonu o kadar da sıkmadı. İki takım da 3 gün önce ortaya koydukları malzemeden utanmış ve biraz daha 'haysiyetli' oynamaya karar vermiş. Tek değişen şey buydu. Beşiktaş'ta kimi ne diye eleştireceğiz? Mehmet Ekşi hoca elinde bulabildiği malzemeyi en iyi şekilde kullanmaya çalışıyor. Her maçta 8-10 eksiğin arasından bulup buluşturup sahaya bir 11 çıkarıyor. Esasen bu durumda teknik adamlık farkı ortaya hiç çıkmıyor. Çünkü elde kalan sağlarla çıkabilecek en uygun kadroyu sahaya sürüyor ve koca 90 dakika boyunca bu tabloya ancak bir iki fırça darbesiyle şekil vermeye çabalıyor. Yani herhangi başka biri de olsa ancak bu şekil çıkacak ortaya, kimse elindeki malzemeyi bol bulup 'gereksiz taramalara' giremeyecek. Beşiktaş içinde bulunduğu durumu hak edecek bir kadroya sahip değil. Hayal kırıklığının büyüklüğü bundan kaynaklanıyor. Bu takımı daha sezon başlamadan peşinen şampiyonluğun en güçlü adayı olarak gösterenler büyük bir şaşkınlık içinde. Bu durum taraftar açısından da böyle. Taraftar sahada takımını galip görmek istedikçe bağırıyor, onlar bağırdıkça sahadakiler daha çok strese girip hata üstüne hata yapıyor. Konya'da oynanan son iki maç adeta pansuman gibi oldu Beşiktaş'a. İnönü'deki stresten uzak Beşiktaş adeta suni teneffüs yaptı. İşte bu noktada bir soru çıkıyor karşımıza; iyi oynayıp puan kaybetmek mi, kötü oynayıp galip gelmek mi değerli? Çünkü iyi oynarsan bir gün kazanmaya başlarsın mutlaka. Büyük takımların bundan önceki yıllarda iyi 'kıvırdıkları' bir nokta vardı; kötü oynarken de kazanabilmek. Ama Beşiktaş bu sezon bunu hiç beceremedi ki Rıza hoca döneminde. Seyirci de suçu önce saha dışı olaylarda, sonra futbolcularda, sonra da yönetimde aramaya başladı. Maçın biraz daha içine girecek olursak, Ekşi hocanın kaygıları tamamen işte 'kötü oynarken de kazanabileyim' tezinden kaynaklandı. İlk maçta nasıl ki Ahmed Hassan ortaya çıkıp inanılmaz bir vuruşla takımı galip getirdiyse şimdi de Ahmet Dursun'un o güzel vuruşunun arkasına sığınmaktı amaç. Bu yüzden takım galibiyet golünden sonra bunu koruma telaşıyla geriye çekiliverdi. Kenar yönetim de bunu desteklercesine forvete dönük oyuncu çıkarıp defansa takviye yapınca Konya'nın ekmeğine yağ sürülmüş oldu. 45 dakika boyunca bu kadar çekilen bir takımın gol yememesi sürpriz olurdu. Konya bu sürprize müsaade etmedi. Hepsi o kadar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.