En kahraman Midtsjö

Şu bir gerçek ki deprem arası en çok Galatasaray’ı vurmuş. Ara öncesi âdeta dört nala giden ve 12’de 12 yapan sarı kırmızılılar, lige dönüş yaptığı Kasımpaşa maçında olumsuz sinyaller vermişti. İtalyan şef Zaniolo attığı golle, bütün defoları örtmüştü. Ancak bir hafta sonra Konyaspor, galibiyet serisini bitirmekle kalmadı Okan Buruk’un öğrencilerine paniği de yükledi. Bu panik hâli dün akşam Adana Demirspor karşısında fazlasıyla hissedildi. Sarı kırmızılı futbolcular gole bir an önce ulaşma isteğindeyken, misafir takım topu rakibe vererek kontratakla oynama derdindeydi. İyi kapanan Demirspor, G.Saray’a net fırsat vermediği gibi kazanmaya da yakın olan taraftı.  

9,5 kişi oynadı

Galatasaray uzun bir süre 9,5 kişi oynadı desek asla yanlış olmaz. Icardi neredeyse sahada yokları oynarken, Kerem de benim neyim eksik der gibi Arjantinli yıldıza uyum sağlayınca bütün hücum yükü sağ kanattaki Boey-Rashica ikilisinin üzerine bindi. Sakatlıktan çıkan Mertens de Demirspor’un orta sahasındaki Stambouli-Badou Ndiaye ikilisi arasında kaybolunca G.Saray’ın gol atmasını beklemek fazla hayalperestlik olurdu. Benim anlamadığım Okan Buruk’un değişiklik için 65 dakika beklemesiydi. Zaniolo’nun oyuna girmesi ne kadar doğruysa, Icardi’nin 84 dakika sahada kalması büyük bir teknik adam yanlışıydı. 

Panik oyunu

Benzer hatayı Buruk’un meslektaşı Montella da, önde top tutamayıp takımının öne çıkmasını sağlayamayan Cherif Ndiaye’yi sahada bırakarak yaptı. Emre Akbaba ve Onyekuru’nun direğe takılması, Nelsson’un çizgiden topu çıkarması G.Saray’ı maçta ayakta tutan anlar oldu. Son bölümde iyice yüklenen Galatasaray, bir ribaunt topunda Midtsjö’nün nefis plasesiyle yine günü kurtardı. Uzatmadaki penaltı golü galibiyeti perçinledi. Ancak, bu oyun kalan 9 maçta sarı kırmızı takımı mutlu sona ulaştırmaya yetmez. Eğer, bu panik oyunu devam edecekse her maçta bir kahramanın çıkması gerekecek.