Algıcılar ters köşe

Seçmeni iki his sandığa götürür: Umut ve korku.

 

Kaç yıllık gazeteciyim, seçmenim AK Parti kitlesinde 'kaybediyoruz' korkusunun bu denli yoğun olduğuna şahitlik etmedim.

 

Herkes birbirine aynı soruyu soruyordu:

-Sence ne olur?

 

Muhafazakârlar tereddütlü, endişeliydi...

 

İstanbul'da 1,7 milyon kişinin toplanmasının itici gücü buydu bu duyguydu.

 

Ankara'da, Erzurum'da, İzmir'de, Antalya'da, Rize'de, Sakarya'da meydanların yıkılmasının, milletin seçimden bir gün önce Ayasofya'da Erdoğan’ın etrafında toplanmasının altında yatan sebep de buydu.

 

CHP'nin kazanma ihtimali ürküttü insanları.

 

Sosyal medyadaki algılar kafaları karıştırmış, adrese teslim anketler korkutmuştu. Ki zaten çoğu ters köşe oldu.

 

Boş boş tezviratlar, 'geliyoruz, asacağız keseceğiz' tehditleri, kimi ünlülerin açıktan destekleri ve Muharrem İnce'ye operasyon ters tepti.

 

Hayat tarzına müdahale korkusu, muhafazakârlarda CHP tabanından daha çok hâkim. Üstelik bu endişe tecrübe ile sabit. Bu korku seçmeni CHP karşısında konsolide etti.

 

Küsenler, sırt dönenler, adaylara kızıp 'daha da olsa vermem' diyenler, gitti ve vefasını gösterip bir defa daha vazifesini yaptı.

 

Erdoğan da Cumhur İttifakı da yine ciddi fark attı.

ORC, Konda, Europol, Saros, MAK... Kılıçdaroğlu'nu yüzde 50'nin üstünde gösteren anket şirketleri...

 

"Troller için hazin durum son iki ay" diyerek tehdit eden Şirin Payzın...

 

Akşener'e masadan kalktı diye, İnce'ye adaylıktan çekilmedi diye küfreden, destek vermeyen ünlülere 'tek tek gelip hesap soracağız' baskısı yapan CHP yandaşı gazeteci ve sanatçılar...

"AK Parti’de görev almış isimlerin ya da bürokratların hiç tedirgin olmaması lazım" diye sopa gösteren Ahmet Davutoğlu...

 

"Dikkat! Sandığa 'ayı' girmesin" manşetiyle Kılıçdaroğlu'na sufle verip algı operasyonu yapan Karar gazetesi...

Kılıçdaroğlu'nun afişini parti merkezine asan Saadet Partisi...

Her gün "AKP’den kurtulmaya şu kadar gün kaldı" diye çetele tutan CHP’liler...

 

"AKP’nin son seçimi olacak" diyen İyi Partililer...

 

Seçim yapılmadan unvanına "cumhurbaşkanı yardımcısı" yazanlar...

 

Seçim programında CHP’nin popüler olduğu yerlerde itirazlar yapılarak, oy oranlarının düşük tutulduğunu iki saat boyunca savunan ama dezenformasyonları çabuk biten Halk TV ve Sözcü TV gibi kanallar…

 

Kaybettiniz!

-Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu gibi kendisinden daha popüler görünen isimleri göstermedi, ortaklarına kendi adaylığını dayattı.

 

-'Aleviyim' diyerek gereksiz bir tartışma oluşturdu, kimi seçmenleri kendinden uzaklaştırdı.

 

-Kandil elebaşlarından gelen "Kılıçdaroğlu kazanmalı" açıklamasına ses çıkarmadı, HDP'nin desteğine teşekkür etti. Akıllarda "terör örgütleriyle gizli pazarlıklar yaptı" soru işaretine yol açtı. Partisindeki milliyetçi kesimi bile ürküttü.

 

-Durup dururken "Son 10 günde girişilecek en pis işleri biliyorum" dedi, dark web üzerinden sahte görüntü ve ses kaydıyla hedef alınacağını söyledi. Hakkında FETÖ ile pazarlık yaptığı yönünde şüpheler uyandırdı.

 

-Geçen seçim aday gösterdiği adama kaset kumpası düzenlediği yönünde intiba oluşturdu.

 

-"Avrupa'dan 300 milyar dolar getireceğim" vaadi inandırıcı bulunmadı.

 

-Hayatında hiç olmadığı kadar çalıştı, il il gezdi, iyi de kalabalık topladı ama yetmedi.

Muharrem İnce taraftarlarının, CHP'lilerin, TİP'lilerin ve komünistlerin Erdoğan'a oy verdiği...

 

Saadet Partili çarşaflı teyzelerin, sakallı amcaların mührünü Kılıçdaroğlu'na bastığı...

 

İYİ Partili bir adayın "Annem Kılıçdaroğlu'na oyunu abdest alıp verdi" dediği eşine az rastlanır bir seçimdi…