Bir eksen kayması modeli: KeMalezya!

Kadere bak! Bundan üç beş yıl önce "Hayatım CHP zihniyetiyle mücadele etmekle geçti" diyenler şimdi CHP milletvekili listelerinde.

 

Ve yine Hulki Cevizoğlu gibi bir zamanların en keskin AK Parti muhalifleri şimdi AK Parti milletvekili listelerinde.

Kim kime yaklaştı, yanaştı, benzeşti takdir sizin. Ama şurası kesin; Erdoğan ve başkanlık sistemi siyaseti dönüştürdü...

 

Yeminli başörtüsü düşmanları programlarında, mitinglerinde, seçim afişlerinde -takiyeden de olsa- başörtülülerle poz verme ihtiyacı hissediyor artık.

 

Geçmişte "Eksen kayıyor. Türkiye Malezya oluyor" yaygarasını koparan CHP'nin ilham kayağı Malezya!

 

Kılıçdaroğlu'nun Çanakkale mitingini takip eden Murat Sabuncu "Kılıçdaroğlu ‘Malezya Modeli’ni benimsemiş durumda" ifadesini kullandı. Malezya'da birbirine benzemezler yıkılamaz denilen 60 yıllık iktidarı bir olup yıkmışmış!

 

Fehmi Koru, "CHP’nin Malezya'da olup bitenlerden ders çıkaracak kadar Uzak Doğu siyasetiyle yakından ilgilenmesi hoşuma gitti, ama beni hiç şaşırtmadı" diye methetti Kılıçdaroğlu'nu. CHP liderini Kore'de eğitim gören oğlu üzerinden Uzak Doğu'yu yakından takip etmiş olabileceğine vurgu yaptı. 'Güllü dallı' masaların kulağı Koru gibi bir kurdun aklına Davutoğlu niye gelmedi? Ahmet Davutoğlu Malezya’daki İslam Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışmıştı. Kendisinin "Beş yıl bu ülkede kaldım. Kendimi Malezyalı gibi hissediyorum" açıklamasını yapmışlığı bile vardır. Hatta Davutoğlu 90'lı yıllarda Malezya modelini önermiş, daha sonra Gül'ün cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından "Türkiye Malezya olur mu?" tartışma konusu yapılmıştı. Kimi acar gazeteciler, soluğu Kuala Lumbur'da almış ve o sorunun cevabını yerinde inceleyip yazmışlardı. Hasılı, Kılıçdaroğlu'na sufle Davutoğlu'ndan gelmiştir. Ama formülü uzaklarda aramalarına gerek yok. Hangi modeli getirirsen getir bizde tutmaz, bize uymaz. Dinamikler farklı çünkü. Vaktinde müzmin muhalifler Tunus'ta, Yunanistan'da, ABD'deki iktidar değişikliklerinden medet ummuşlar "AKP gidiyor" diye toteme yatmışlardı. Ne oldu? Hep Erdoğan kazandı. Yine öyle olacak!

İbrahim Ufuk Kaynak... Sade bir vatandaştı. Kendisiyle yapılan sokak röportajı hayatını değiştirdi. AK Parti'yi öven videosu, çılgınlar gibi paylaşıldı. Sonra televizyon programlarının ve YouTube haber kanallarının aranan yorumcusu oldu. Geçen hafta da ismi milletvekili listelerinde belirdi. Aday gösterildiği Ordu'da teşkilattaki taşları yerinden oynattı, il başkanının başını yedi. Kaynak ünlü olduktan bir buçuk yıl sonra parlamentoya girecek!

 

Merve Şebnem Oruç... Kendi hâlinde bir pazarlama müdürüydü. 2013'te Gezi olayları patlak verince kişisel blogundan bir yazı yayınladı. Milyonlarca kişi okudu. Sonra Yeni Şafak, köşe yazarlığı teklifinde bulundu. Beş yıl yazdı. Akabinde sunuculuk ve yorumculuk yaptı. Ünlü bir gazeteci oldu. Şimdilerde Diriliş Postası gazetesinin yayın yönetmeni.

Bazı şeyler kısmet, amenna. Ama biliyor musunuz cevher varsa saklı gizli kalmıyor, mutlaka toprak üstüne sızıyor. Sadece gününü bekliyor.