Bu ne tür bir yandaşlık?

Sesli Dinle
A -
A +

"6'lı Masa dağılamaz bu seçim muhakkak kazanılmalı..."

 

Bu satırlar, bir siyasetçiye ait değil; Cumhuriyet gazetesinin cuma günkü başyazısının başlığıydı.

 

Yazıda "Masayı kim dağıtırsa Türk siyasal tarihine sadece kendi çıkarlarını düşünen bir siyasetçi olarak geçecektir" diye aba altından sopa gösteriliyordu.

 

"Cumhuriyet, Akşener'i hedef aldı" tartışması yapılınca akabinde ikinci bir başyazı çıktı. Yazıda Akşener'in hedef alınmadığı ifade edildi.

 

Oysa burada tartışılması gereken Cumhuriyet'in Akşener'e mesajı değildi.

 

Bir gazete aleni şekilde siyaseten taraf olabilir mi?

 

Kurumsal kimliğini ortaya koyarak istikamet gösterebilir mi?

 

Kurulan siyasi masanın bir ortağı gibi hareket edebilir mi?

 

Bu soruya cevapları "evet" ise o zaman "Millete yandaş diyorsunuz. Bu ne tür bir yandaşlıktır" diye sorarlar!..

 

 

 

Bu ne tür bir yandaşlık?

Neyine itiraz ediyorsunuz?

 

 

AK Parti'nin Nazilli mitinginde bir binaya genç çizerlerden Furkan Şimşek'in karikatürü asılıyor.

 

Liderler masaya oturmuş, sipariş veriyor. Masanın altından silahlı bir terörist eli uzanıyor.

 

Sözcü'de haberini gördüm; bir CHP milletvekili suç duyurusunda bulunmuş "Millet İttifakı terörle suçlanamaz" demiş.

 

Oysa karikatürde, masanın altındaki görünmez ele -yani HDP'ye- işaret ediliyor.

 

Öyle ya HDP demek PKK demek, yalan mı?

 

Mutabakat metninde PKK'nın P'si geçmiyor, yalan mı?

 

CHP, HDP'yi masa altına çekmek istiyor, yalan mı?

 

"Kayyum uygulamasına son verilecek" denilerek HDP'ye selam çakılıyor, yalan mı?

 

CHP Genel Başkan Yardımcısı "Mutabakat metninde HDP için dört madde yazdık" bile dedi, yalan mı?

 

Neyine itiraz ediyorsunuz ki!..

 

 

 

Bu ne tür bir yandaşlık?

Hangisinin bedeli ağır?

 

 

>> Fazıl Say "kızmayın ama" diyerek korka korka İstanbul Havalimanını 'dünyanın en iyisi' diye öven bir mesaj paylaştı.

 

>>Şirin Payzın "Gerektiğinde eleştirme hakkımı saklı tutarak" şeklinde başlayan Tweetinde THY’nin en iyi hava yolu olduğunu ifade etti.

 

Bu ülkede AK Parti'nin yaptığını övmenin mi yoksa yermenin mi bedeli daha ağır? Görünen o ki birincisi. Yoksa yapılan hizmetin hakkını vermeye niye korkar bu insanlar?

 

 

 

 

Vay gericiler vay!..

 

 

CHP yandaşı bir köşe yazarı, muhalefetin parmak boyası istediğini gündeme getirmesi gerektiğini yazdı. Şaka değil, gerçekten yazdı. Seçim güvenliği için lazımmış!

 

Türkiye'nin 2008'de kaldırdığı bu uygulama hâlen Etiyopya, Uganda, Meksika, Peru gibi ülkelerde tatbik ediliyor. Çağdaşız diyor, çağ dışı boyaya sahip çıkıyorlar. Ne kadar gericiler...

 

 

 

 

Tehdit algısı

 

 

Aydınlık gazetesinde perşembe günü "Asıl tehdit Finlandiya" başlıklı enteresan bir haber çıktı. Şöyle deniliyordu alt başlıkta: "Ankara İsveç'in NATO üyeliğine yönelik müzakere sürecini dondururken Finlandiya'ya sıcak mesajlar veriyor. Oysa Rusya'nın kuşatılması planında esas strateji Finlandiya üzerine kurulu..."

 

Haberi okuduğunuzda anlıyorsunuz ki tehdit Rusya'yaymış! Türkiye'ye değil yani. Aydınlık'ın Çin ve Rusya endeksli bir yayın politikası vardır biliriz. Ama gazete bu tavrıyla Rus İzvestiya'yı sollamış!

 

 

 

 

Millette bu iştah oldukça...

 

 

Sabah'ta Haşmet Babaoğlu, köşesinde zaman zaman pahalılıktan yakınır. Geçen gün üç yarım kokorece 300 lira bayılmış.

 

Yazısında "Fasulyeciler ucuz yemek kategorisinden çıkalı çok oldu, tabakları küçüldü. En ucuzunda bir tabak kuru 80 lira civarında. Gençler öğrenciler ne yapıyorlar. Artık dışarıda onların bütçesine göre neşeli yemek var mı?" diye sordu.

 

Babaoğlu serzenişinde haklı. Türkiye'de yeme içme sektörü çok pahalı. Öyle ki Ocak enflasyonunu lokantalar tetikledi. İşin garibi bu pahalılığa rağmen hıncahınç dolular.

 

Haşmet abi varsa sermayen yatır bu işe. İsim de önereyim: Haşm-et... Nusr-et'ten neyin eksik! Bu millette bu iştah oldukça zarar etmezsin.

 

 

 

 

Bir bu eksikti

 

 

>> Duygu Demirdağ artık muhalif kürsülerin gediklisi. Altılı Masa'nın iki programını ve CHP'nin vizyon toplantısını o sundu. Yetmedi "Buradaki toplumsal sözün bir parçası olmaktan büyük mutluluk duyuyorum" dedi.

 

>>Tartışma programında küfredeni, gaz çıkaranı, sinek yiyeni, burnunu karıştıranı gördük. Bir tırnak kesenimiz yoktu. Hakan Bayrakçı onu da yaptı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.