Goebbels'in çocukları 'destan' yazıyor!

İsrail-Hamas savaşı patladıktan bir gün sonra İsrail'in BM Büyükelçisi Gilad Erdan "Bu bizim 11 Eylül'ümüz" dedi.

 

11 Eylül 2001'de ABD'de İkiz Kuleler, faili şüpheli bir terör saldırısına maruz kalmış, bu Müslümanlara karşı nefret dalgasının bahanesi olmuştu.

 

Anlaşılan 11 Eylül benzetmesi "gafil avlanmış" bir ülkenin elçisinin şaşkınlıkla sarf ettiği sözler değil!

 

Belli ki Batı ülkeleri Haçlı savaşının ikinci filmini çekmeye başladı. Medya da filmin en önemli parçası.

 

Lafa gelince basın özgürlüğü, fikir hürriyeti, objektif habercilik dersi vermeye kalkan Batılılar, bütün ilke ve değerleri Gazze'de çöpe attı.

 

Yalan, algı ve çarpıtma yarışına tutuşan Avrupa basını, kamuoyunu İsrail'in sivil katliamına duyarsızlaştırırken Siyonistin gazeteleri Jeruselam Post ve Haaretz'i bile gölgede bıraktı.

 

Ne diyordu, Hitler’in Propaganda Bakanı Goebbels?

 

-"Yalan ne kadar büyük olursa inananlar o kadar çok olur!"

 

Goebbels'in evlatları destan yazıyor... Bakınız!

 

> Savaşın ilk gününden itibaren İsrail lehine açık propaganda faaliyeti başlattılar. CNN ve Fox gibi yayın kuruluşları, İsrail tarafında saf tutmaktan çekinmedi.

 

> Avrupa milletvekilleri X'e (Twitter) ve Facebook'a ayar verdi. İsrail'i eleştiren hesaplar askıya alındı. Siyonist paylaşımlar öne çıkarılırken, Filistin'e destek verenler karartıldı. Filistin'in en büyük sosyal medya ağı Quds News Network'ün Facebook'taki sayfası silindi.

 

 

> BBC muhabiri Nicole Zedeck, 40 bebeğin Hamas tarafından başının kesildiği yalanını attı. Oyunu deşifre olunca da "Ben sadece duyduklarımı söylemiştim" dedi.

 

> BBC'nin sosyal medya paylaşımında Gazze'de öldürülenler için "öldü", İsrail'dekiler içinse "öldürüldü" ifadesi kullanıldı.

 

> İngiliz Metro ve Daily Express gazeteleri 40 bebek yalanını manşetine taşıyarak yaydı.

 

 

> Alman Bild gazetesi "Bebeklerin kafalarını kesiyorlar" manşetini attı. Aynı Bild, İsrail askerlerini "kahramanlar" diye verdi.

 

 

> The Daily Telegraph, 7 satırdan oluşan yarım sayfalık manşetinde "Haberi yazarken bile sarsıldık. Fotoğrafları yayımlamakta tereddüt ettik" yazarak İsrail'in propaganda hesabının paylaşımını verdi. Gazetenin 'yayınlayamadığı' ölü bebek görüntüsünün gerçekten İsrail'de mi çekildiği bilinmiyor. Ama şu biliniyor: O hesabın paylaştığı yanmış bebek görüntüsünün yapay zekâ ile üretildiği belirlendi. Ve İsrail yüzlerce bebek öldürdü.

 

 

> İngiltere The Times gazetesi, İsrail'in vurduğu yaralı Filistinli çocukları, İsrailli çocuklar gibi görmeye çalışarak manipülasyon yaptı.

 

> The Washington Post, The Guardian gibi gazeteler İsrail'i mağdur göstermeye çalıştı, Filistinli sivilleri ve bebekleri göstermekten kaçındı.

 

> CNN yayında muhabirlerinin Hamas tarafından vurulmuş gibi davranmaları talimatını verdi.

 

 

> İngiliz Daily Mail, "Kral bile Hamas'a terörist diyor. Sen niye demiyorsun BBC?" manşetini attı.

 

> Fransız Le Figaro, İsrail'e tepki gösterilmesini "İslamî barbarlık Fransa'yı vurdu" diye verdi.

 

> Gazze'de en az 8 gazeteci öldü. Hem de İsrail bombalarıyla. Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü "şaşkına döndük" diye açıklama yaptı ama İsrail'e tek laf edemedi. PKK olunca bik bik öten örgütün Türkiye şubesi de saldırıyı kınayamadı.

 

Tarafsız olmalarını beklemiyoruz. Objektif olsalar yeter…

Dedem koynunda yattıkça

"Orta Doğu bataklığı Türk'e vatan olmaz"mış...

 

"Floransa ne kadar bizden değilse, Kudüs de o kadar bizden değil"miş!..

 

Uğur Dündar böyle yazdı.

 

Mescid-i Aksa ilk kıblemiz. Bu bile Kudüs'e sahip çıkmaya tek başına yeter sebep. Hadi sizin öyle bir derdiniz yok. Atalarımız o toprakları 400 sene yönetti. Bugün dünyada Türkiye, ABD, İngiltere, Almanya dâhil 400 seneyi devirmiş kaç ülke var? Ben söyleyeyim. Koskoca dünyada iki elin parmağını geçmez.

 

Kaldı ki Kudüs'ün her bir yanı Kanuni'den Sultan Mahmud'a, Abdülmecid Han'dan Abdülhamid Han'a padişahların yaptırdığı eserlerle dolu.

 

Ne demiş Süleyman Nazif: "Dedem koynunda yattıkça benimsin ey güzel toprak./Neler yapmış bu millet, en yakın târihe bir sor, bak."

İki kesim

Türk medyasında bir kesim var. Filistin meselesi olunca Hamas'a tek laf söyletmiyor. "Ama, fakat..." diye başlarsan işi Yahudi uşaklığına filan getiriyor...

 

Türk medyasında bir kesim daha var. Dünya yıkılsa kendi fasit gündeminden çıkmıyor. Burnumuzun dibinde dünya savaşı patlayacak. Onlar camiyle, mescitle uğraşıyor!