'Güya'larda buluşuruz

Sesli Dinle
A -
A +
Dışkısını yemesiyle meşhur deprem profesörü, tedbir alınmadığını belirterek İstanbul'u terk edeceğini açıklayınca beklenen felaket tekrar gündeme geldi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi geçen sene reklama 908 milyon lira, deprem hazırlıklarına 63,5 milyon lira harcamış! 63,5 milyon... Etiler'de bir villa alınmıyor bu paraya. Depreme hazırlık yapılıyor güya!
 
Yaz ortasında domates 25, kıvırcık 30, biber 50 liraya... Tarım ülkesiyiz güya!
 
Taban fiyatı 8 lira 25 kuruş olarak açıklanan buğday, tüccarın elinde düştü 5 liraya... Bakanlık plan yapmıştı, kim ne ekecek, bilinecekti güya!
 
Mağazalarda etiketler sürekli değişiyor. Ucuzluk artık rüya. Denetim yapılıyor, göz açtırılmıyor güya!
 
Enflasyon yılbaşında pik yapacakmış. Merkez Bankası yıl sonu tahminini yüzde 58 olarak açıkladı. Maliye Bakanı rahatlama için 2026'yı işaret ediyor. Selefi "Kıra kıra iniyor, 2023'te tek haneye düşecek" demişti güya!
 
Emekli olduğu için çift maaş alan 300 milletvekilinin aylığı 147 bin liraya geliyormuş. Bunlar millet adına çay simit hesabı yapıyorlar güya!
 
Eğitimde öğretmen borsası varmış. Parayı veren iyi hocaya yazdırıyor çocuğunu. Okula adım attığınızda IBAN numarası elinize tutuşturuluyor, 'gel bakalım şuraya'. Kayıt parası istemek yasak güya!
 
Vakıf üniversitelerinde eğitim cep yakıyormuş. Bazı bölümlerin yıllık ücreti 600 bin lirayı bulmuş. Hani fakir fukara okutmak? Nerede işin ruhu? Bunların adı 'vakıf' güya!
 
Kiracı - ev sahibi davaları patlamış. Bu yılın ilk 6 ayında 47 bin kira tahliye davası açılmış. Sayı yıl sonuna doğru 100 bini bulabilirmiş. Yüzde 25 sınırı çare olacaktı güya!
 
Ana muhalefet partisi aylık 100 bin liraya trol ordusu kurmuş... Kimi kalemşorlar CHP'den maaş alıyormuş. İşte 'satılık' medya! Bunlar tarafsız gazeteciler güya!
 
On bir seçim kaybeden parti liderini 'delegeleri bağladığı' için kimse koltuğundan edemiyormuş. Ama kendisi meydanlarda demokrasi nutukları atıyor güya!
 
Pandemide tahliye edilen 100 bin hükümlü, cezaevine dönmemiş bir daha! Af maf yok güya!
 
Yeme ve içme harcamaları bir yılda yüzde 117 artmış. Yıllık fiyat artışında lokanta ve oteller yüzde 82,62 ile başı çekmiş. Millet yiyemiyor, içemiyor, tatil yapamıyor güya!
 
Restoranlarda 10 tabaktan 4’ü çöpe gidiyormuş. Serpme kahvaltı uğruna yılda 1 milyar lira israf ediliyormuş. Memlekette "yüzde 50 yağlı tereyağı" satılıyormuş. Biz dürüstüz, tok gözlüyüz ahlaksız olan Batı ülkeleri güya!
Büyükşehirlerde sokaklar plajlara dönmüş, teşhirde Fransa'yı, Almanya'yı sollamışız. Oh ne hür dünya! Müslüman ülkeyiz güya!
***
Son iki hafta içinde çıkmış haberlerden derlediğim "güya'lar listesi bu...
Vatandaş neyse siyasetçisi o, esnafı neyse iş adamı o!
 
Kimse dediği gibi değil. Herkes birbirini kandırıyor. Rüyalar temelsiz olunca 'güya'lar listesi böyle kabarıyor.

Çifte standart

Rezan Epözdemir diye çok medyatik bir avukat var. Acayip konuşuyor. Münevver Karabulut ve Pınar Gültekin cinayetlerinde mağdur aileleri savundu.
 
Önceki gün Fatih Altaylı'nın konuğuydu Epözdemir.
 
Konuşmasının bir yerinde Karabulut'u öldürüp parçalara ayıran Cem Garipoğlu'nun Yahudi kökenli olduğunu ve Musevilikte "mayasız ayini" diye bir şey bulunduğunu belirtip, "18 yaşına gelmiş bir erkek, bakire genç bir kızı katledip rüştünü ispat ediyor" dedi. Mahkemenin bunun üzerinde durduğunu ifade etti. Bu da antisemitizm tartışması başlattı. Ünlü avukat, Yahudi düşmanlığıyla suçlandı.
 
Bunun üzerine Altaylı, mayasız ayinini mahkemenin cinayet sebeplerinden gördüğünü hatırlatarak "Antisemitik söylemleri olan biri ile değil program yapmak, konuşmam bile" diye çıkıştı.
 
Peki aynı Altaylı, İslam düşmanıyla program yapar mı?
 
Yapmaz mı, hem de ayıla bayıla! Açın internete bakın, geçmişi İslamiyet’e ve din adamlarına hakareti iş edinmiş kişilerle yaptığı programlarla dolu. Gerçi kendisini de pek farklı bilmeyiz. 28 Şubat döneminde yazdığı nefret yazıları hafızamızda.
 
Hasılı yukarıda asıl tartışılması gereken dava değil bu çifte standart!

Muhabire not

Hafta içi ajanstan şöyle bir haber geldi:
 
Milyonluk spor araba ile bariyerlere çarptı.
 
Oysa milyonun altında sıfır otomobil neredeyse kalmadı. En makul diyebileceğiniz bile milyon sınırında.
 
Muhabirlere hatırlatayım; milyon pahalılık göstergesi değil artık.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.