Haklı olmak yetmiyor, güçlü olacaksın!

Sesli Dinle
A -
A +

Sırp Yönetmen Milos Radovic'in imzasını taşıyan "Train Driver's Diary" diye bir film var. Bir süre önce TRT 2'de yayınlandı. Türkçeye "Makinistin Günlüğü" diye aktarılan film, üçüncü nesil bir makinistin üzerinden tren yolu ölümlerini sorguluyor.

Haklı olmak yetmiyor, güçlü olacaksın!

 

Hikâyenin baş kahramanı tecrübeli makinist Ilija, bir yerde şöyle diyor:

 

-Babam ve ben, ikimiz toplam 53 kişi öldürdük. Ölenlerin 40'ı erkek, 13'ü de kadındı. Büyükbabamı da dâhil edersek, toplamdaki ölü sayısı 66'ya çıkıyor. Ama hiçbirinden mahkûm edilmedik. Çünkü suçlu biz değildik!

 

Yaşadığımız dünya, Ilija'nın dünyasından farklı değil.

 

Hâkim güçler yolu yapmış, "Önüme çıkanı ezer geçer, hesap da vermem" diyor.

 

Onun için Suriye'de, Irak'ta, Ukrayna'da, Filistin'de, Afganistan'daki katliamları kimse sorgulamıyor. Kuralları koyanlar kendileri olduğu için suçluluk psikolojisine girmiyor, yaptıklarını hak görüyorlar.

 

Siyonizmin babası Dr. Theodor Herzl, İsrail'i kurmanın adımlarını atarken şöyle diyor: Uluslararasındaki ilişkiler bir kuvvet sorunudur. Bugün ve gelecekte, belki de kıyamete kadar güçlü daima haklı karşısında galebe çalacaktır!

 

Adamlar 130 yıl öncesinden adını koymuş.

 

Haklı olmak yetmiyor, güçlü olacaksın! Onun için güçlü olmalıyız.

Haklı olmak yetmiyor, güçlü olacaksın!
Tarih gösterdi ki...

Devletsizliğin, istikrarsızlığın, bölünmüşlüğün, zayıf kuklaları başa getirmenin ne illet bir şey olduğunu Filistin'de, Suriye'de, Irak'ta, Libya'da, Ukrayna'da görüyoruz.

 

Gâvur, "çağdaş uygarlık seviyesi" diye bize menzil taşı gösterdiği bütün insani değerleri bir kenara bıraktı; üç haftadır Gazze'yi boğuyor, boğduruyor.

 

Öyle merhametsizler ki bebekleri bile kırk parçaya ayırmaktan imtina etmiyorlar. Bilakis bundan büyük haz duyuyorlar.

 

Hiç şüpheniz olmasın yüz yıl önceki emelleri bâki. Aynısını bize yapmak için zayıf düşmemizi bekliyorlar. 

 

Türkiye Cumhuriyeti olarak 100 yılı geride bıraktık. 2 bin 200 yıllık Türk tarihi içinde 100 yıl, nokta mesabesinde.

 

Bizi büyük ve kalıcı kılan ilkeler ecdadı bu topraklarda asırlarca dünya hâkimi yapan değerlerdir. O da adalettir, cesarettir, liyakattir, doğru siyasettir, ilimdir, öz güvendir, ahlâktır, vatansever nesiller yetiştirmektir.

 

Türkler dünyanın vicdan sesidir. Türkiye mazlumun umut kapısıdır. Milletimiz var olsun. Devletimiz yaşasın. Nice 100 yıllara...
Haklı olmak yetmiyor, güçlü olacaksın!

En güzel ilan

Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılı sebebiyle gazeteler boy boy ilaveler yayınladı.

 

Büyük şirketler, kamu kurumları ve belediyeler coşkusunu bu eklerdeki ilanlarla yansıttı.

 

İlaveleriyle birlikte Cumhuriyet 118, Sabah 116, Milliyet 112, Hürriyet 106, Türkgün 64, Akşam 60, Sözcü 56, Yeni Şafak 56, Türkiye 36, Akit 32 sayfa çıktı.

 

* Gazetelerin çoğu meseleyi Mustafa Kemal ile sınırlamış, cumhuriyetin ilanından, harf inkılabından, köy enstitülerinden, halk evlerinden filan bahsetmiş.

 

* Bir gazete kadın haklarıyla ilgili bir kronoloji hazırlamış ama 2008'de kesmiş, başörtüsüne üniversitelerde özgürlüğü es geçmiş.

 

* Başka bir gazete kalkınma ilavesi yapmış ama yollardan, köprülerden, tünellerden tek kelime bahsetmemiş.

 

* Ötekisi üniversitelerin tarihini ODTÜ'de bitirmiş, "üniversite sayısı 208 oldu ama" diye diğerlerini geçiştirmiş.

 

* İlavelerde 80 yıla bedel hizmetlerin yapıldığı son 20 yıl neredeyse görülmemiş. Özal'ın, Demirel'in esamesi okunmamış.

 

* Anlayacağınız "cumhuriyet" denince gazetelerin aklına "rejim" gelmiş.

 

* Onlarca ilan arasında en güzeli, en hakkaniyetlisi, günün anlam ve önemine en uyanı Emlak Konut'undu. İçinde Atatürk'ten Erdoğan'a, Özal'dan Menderes'e, Barış Manço'dan Mete Gazoz'a, Oktay Sinanoğlu'ndan Aziz Sancar'a yüz yıla damga vurmuş isimler yer alıyordu.
Haklı olmak yetmiyor, güçlü olacaksın!

O kafa!..

Ertuğrul Özkök, AK Parti'nin Filistin'e destek için İstanbul'da düzenlediği mitinge üç gün öncesinden "Dünyadaki en büyük Hamas mitingi" dedi.

 

Oysa yüz binler oraya sivil vahşetini kınamak için aktı. Hamas için toplanıyoruz dense kim gider? Özkök, 20 yıl boyunca Hürriyet'i bu kafayla yönetti. Alan şanlı Türk bayraklarıyla donatıldı. Türk'ün duruşu sergilendi. O kafadakilere gereken cevap verilmiş oldu...

Fesüphanallah!

Siyonistlerin ezelî hedefi, Türkiye'nin güney bölgesini de içine alan Orta Doğu'nun büyük kısmını yutan bir haritayı hayata geçirmek. Buna "Arz-ı Mev'ud" (Vadedilmiş topraklar) diyorlar.

 

Bizim Tashih Servisi haberdeki kelimeyi "arzımevut" diye "düzeltince" soluğu Ahmet abinin odasında aldım.

 

-O da bir şey mi, dedi ve sıraladı:

 

-Allahutaala, Allahualem, fisebilillah, Cenabıallah, Cenabıhak, kelimeişehadet, efkârıumumiye, aklıselim, kalbiselim, resmigeçit, Kuvayımilliye, misakımillî... Türk Dil Kurumu aradaki tireleri attı, bunların hepsini birleştirdi...

 

"Fesüphanallah!" dedim. Meğer TDK onu da bir kelime yapmış!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sermin Özürküt 2 Kasım 2023 10:35

Demek ki, bu kelimeler, Arapçadan ödünç alınan kelimeler arasına girdi.Ingilizce ve Fransızcadan alınan kelimelerde latin alfabesi kullanıldığı için sorun yok. Google çeviride hemen karşılıklarını buluyorsunuz.Ancak, 'arzımevut' kelimesini tireler ile de yazsanız karşılığını, Arapçadan değil Türkçe üzerinden veriyor. Çünkü Arapça ve Farsça'nın alfabeleri, Latin alfabesi değil. TDK bu değişikliği, çeviri kolaylığı sağlamak için yapmış olabilir.

ssda30 Ekim 2023 08:19

müslüman tarihte iki zaafından kan kaybetti , birisi düşmanı takip etmeme tembelliği, ikincisi karşındakini kendisi gibi zannetmemesi ,kelimeyi şehadet getiren yahudiye devlette paşalık vermişiz ,fatihi zehirletmişiz ,hatta rum asıllı şeyhulislamımız bile olmuş.. aman ne özgüven