Hikâyeye bak sen!

A -
A +

Fatima Shbair, Abed Khaled, Ali Mahmoud, Mohammed Dahman, Mustafa Hassona, Hatem Moussa, Hatem Ali, Ashraf Amra, Muhammed Rabah, Loay Ayyoub, Anas El Shareef, Ali Jadallah...

 

Uzayıp giden bu listedekiler, Gazze'de görev yapan foto muhabirlerinden bazıları. Kimi İHA, kimi AA, kimi AP, kimi Reuters için çalışıyor.

 

Onların çekip tarihe kayıt düştüğü fotoğraflar, her gün dünya gazetelerinin manşetlerinde yer alıyor. İsimlerinden anlaşılacağı üzere hepsi de Müslüman. Bölgenin insanı yani.

 

Uluslararası ajanslar, televizyonlar, gazeteler kendi muhabirlerini sıcak bölgeye sokamadı. Çünkü İsrail izin vermiyor. Gazze'ye giriş de mümkün değil çıkış da.

 

Bu yüzden çoğu Türk gazeteci Tel Aviv ve Kudüs civarında bulunuyor. Maalesef, onlar da vaziyeti İsrail'in izin verdiği ölçüde gösterebiliyorlar. Ve bir ikisi hariç 'komşular pazarda görsün' kabilinden işler çıkarıyor. Ekranda aynı ‘hikâyeler’ dönüyor.

 

Hakkını teslim etmek gerekir ki Habertürk'ten Mehmet Akif Ersoy diğerlerinden ayrıldı ve bölgeyi yakından tanımış olmanın verdiği birikimini ekrana çok iyi yansıttı.

 

...

 

Batı gazetelerine bakıyorum. Gazze'de yıkılmış binaları, cesetlerini toplayan Filistinlileri gösteriyor, insani trajediye dikkat çekiyorlar. Ama çoğu zaman ölen Filistinli sayısını es geçiyorlar.

 

Öte yandan karşı sayfada boy boy öldürülen İsraillilerin hikâyelerini işliyorlar. Kart oyunu oynuyorlarmış, denize yüzmeye gidiyorlarmış, sanat eserleri yapıyorlarmış ama hepsi Hamas yüzünden bitmiş... Böylesi bir yığın hikâye...

 

Oysa hikâyesinin, dramın babası Gazze'de yaşanıyor...

 

İnsanlar ahvadıyla birlikte yok ediliyor. Düşünün en az 400 ailenin zürriyeti kırıldı. Bir aile 7 çocuğunu birden kaybetti İsrail bombardımanında. Ama onlar, Batı gazetelerinin sayfalarını 'dolduran' görsel bir unsur.

 

Hikâyelerin sunumu da eşitsiz. Bir yanda 'ölenler, ölmesi sıradanlaştırılanlar' diğer yanda 'ölümü hak etmeyenler'... Bu, mantık haber diline yansıyor!

İngiliz'in gözü

> İngiliz BBC, Filistinliler için "ölen" İsrailliler için ise "öldürülen" şeklinde yazdı. İngiltere'deki Filistin yanlısı göstericileri de "Hamas yanlıları" diye sundu. Tepki gelince özür diledi.

 

> İsrail Cumhurbaşkanı, ülkesini ziyaret eden İngiltere Başbakanı'na Hamaslılar için "terörist" değil "militan" dediği için BBC'yi şikâyet etti; kanalın yayın politikasını "iğrenç" olarak nitelendirdi.

 

> BBC, hastane katliamının sorumlusunun İsrail olduğunu bildirdi. İsrail'den tepki gelince da kanal yöneticileri "Hata yaptık" açıklamasında bulundu.

 

Hasılı, gözler BBC'nin üstünde.

Dine bombardıman!

Sağcısının solcusunun Gazze'de birleştiği, dünyada büyük bir savaşın konuşulduğu böylesi ortamda bile Cumhuriyet gazetesi ideolojik bombardımanından geri durmadı. Gazete, on iki günde dört manşetinde 'dindarları' hedef aldı. Listeye bakınız:

 

22 Ekim... (Manşet) Tarikatlara teslim. Yatılı okullar bir bir kapatılıyor, çocukların geleceği kararıyor.

 

19 Ekim... Bütçe Saray'a ve Diyanet'e gidecek.

 

19 Ekim... Cumhuriyet için Mevlidli kutlama.

 

18 Ekim... (Manşet) Kalkınmada din baskısı.

 

17 Ekim... Öğretmene din eğitimi verilecek.

 

16 Ekim... Mescit dayatmasına tepki. Eğitimde adım adım medrese.

 

15 Ekim (Manşet) Yuvaya mescit. Ortaokuldan sonra okul öncesi eğitimde de zorunlu oldu.

 

10 Ekim (Manşet) İmam derste. Manevi danışmanlık adı altında öğrencilere rehberlik.

Teyit savaşı

Kriz zamanlarında insanlar inanılmaz bilgi bombardımanına maruz bırakılıyor. Hemen at izi it izine karışıyor... Sosyal medyada yalanlarla toplum maniple ediliyor. İsrail-Hamas savaşında bu hakikatle bir defa daha yüzleştik.

 

Bilgi vermek kadar yayılan yanlış ve eksik bilgiyi doğrulatmak da çok hayati. Bu yüzden çağın en kritik ihtiyaçlarından biri teyit mekanizması. Bilhassa da biz gazeteciler için doğru bilgi ilaç gibi.

 

İletişim Başkanlığı bünyesinde kurulan Dezenformasyonla Mücadele Merkezi bu anlamda büyük iş yapıyor. Merkez, Gazze krizinde onlarca yalanı deşifre etti.

 

Anadolu Ajansı'nın "Teyit Hattı" kesinlikle takip edilmesi gereken bir hesap.

 

Bu sahada Teyit.org, Doğruluk Payı, Doğrula, Malumatfuruş gibi özel teşebbüsler de var.

 

Her ne kadar maksat 'doğru'yu bulmak da olsa nihayetinde teyit mekanizması 'ideolojik tabanlı' bir iş. Nitekim Teyit.org İsrail lehine paylaşılan yalanları ifşada daha 'iştahsız' olduğu için eleştiriliyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.