İstanbul'da rüzgâr tersine döndü. Neden mi?..

A -
A +

Cumhur İttifakı'nın İstanbul adayı AK Partili Murat Kurum, CHP medyasını korkutmuş olmalı. Zira hep bir ağızdan tezvirata başladılar.
Sözcü gazetesi, Kurum'u imar barışını savunmakla ve İstanbul'u betona gömmekle suçladı. Kurum'un gençlere çorba vaadini ise "Kazanırsa 39 ilçede bu tür mekânlar açacağını, buralarda her gün ücretsiz çorba cuma günleri de etli pilav dağıtacağını söyledi" diyerek tiye aldı. Geçmişte CHP'nin imar affı vaadini alkışlayan, İstanbul'da kiralar fırlayınca 'konut yetmiyor, TOKİ niye ev yapmıyor' diye ciyaklayan, İmamoğlu'nun kent lokantasını ucuza yemek diye alkış yağmuruna tutan kendileri değilmiş gibi...
Meğer Kurum "Kentin merkezine cami yaptıktan sonra çevresine şehirleşme" gibi bir projeye sahipmiş. CHP gazetesi Cumhuriyet, eleştiri diye yaza yaza aynen bunu yazdı.
Sözcü yazarı Deniz Zeyrek, Kurum'un Ulaştırma Bakanı ile poz vermesini "Bu fotoğraf devletin imkânlarını kullanacağı yorumlarına neden oldu" diye eleştirdi. Ahlak abidesi kesilen yazar, "part-time başkan"ın valizler dolusu paralarla delege satın alması iddialarında, belediye imkânlarını kullanmasında suspus olmuştu.
Müflis tüccar eski defterleri karıştırırmış.
Eski devir muktedirlerinin minik kuşlarından İsmet Berkan'ın internet sitesi Cumhurbaşkanı'nın "yarı zamanlı başkan" göndermesinin ardından durumdan vazife çıkarıp Erdoğan'ın belediye başkanlığı döneminde kullandığı izinleri döktü.
CHP'nin fonladığı Halk TV, Kurum'un "Meclis karnesi"ni çıkarıp "Milletvekiliyken hiç çalışmamış" diye yazdı. Oysa seçimden bu yana altı ay oldu. Onun da yarısı tatilde geçti. Kurum, sahadan da hiç ayrılmadı.
Alman Deutsche Welle'nin "Törkiş kalemşorları" da Kurum'u "Kanal İstanbul'da onayı var" diye eleştirdi...
Anlayacağınız CHP medyası tenkit malzemesi bulamadığı için bol bol Kurum lakırtısı yapıyor...
İmamoğlu'nu Erdoğan karşıtlığı, ünlü takımın oluşturduğu rüzgâr, en çok da AK Parti medyasının lakırtısı kazandırdı.

 

Görünen o ki, rüzgâr tersine dönmüş durumda...

Tarihe not

 


İsrail, Güney Afrika'nın açtığı davanın ardından Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılanmaya başladı. Lahey'deki duruşma dünya genelinde büyük yankı uyandırdı. İngiliz Reuters, İngiliz Guardian, Amerikan AP, Katarlı Al Jazeera, İngiltere merkezli Middle East Eye, Alman Deutche Welle, Hindistan Times ve Birleşmiş Milletler sosyal medya hesaplarından duruşmayı canlı yayınladı. İngiliz The Guardian, başyazı ile İsrail aleyhine açılan davaya destek verdi. Yazıda davanın insanlık için gerekli olduğu ifade edildi...

 

Türkiye'de ise medya bırakın yabancılar gibi canlı yayın yapmayı, haber bültenlerinde küçük kesitlerle geçiştirdi.

Fulya'nın yayınları

 


Depremde, savaşta, yangında Fulya... Seçimde, kongrede, aday tanıtımında Fulya... Sabah kuşağında Fulya, akşam tartışma programlarında Fulya... CNN Türk'ün tecrübeli muhabiri Fulya Öztürk'ün durumu Levent Kırca'nın meşhur Cevat Kelle tiplemesine döndü. Yalnız şehitlerimizin ardından gidip Kuzey Irak sınırından tipi altından saatlerce yayın yapması işin "nirvana"sıydı... Fulya'nın genel olarak başarısına, o dondurucu soğukta yayın yapmasına diyeceğim yok. Ama muhtevaya itirazım var. Askerliğimi o coğrafyada yaptım. Sınır hattında yüzlerce karakol ve üs bölgemiz var. Ortada bir büyük kara harekâtı yokken, yeni bilgi verilemiyorken üs bölgelerinden birine gidip yayın yapmak ne kadar doğru veya gerekli bilemiyorum. Üstelik konuşma sırasında komutan yerlerini söyledi, ifşa etti! Yayınlarında reyting malzemesi vardı ama haber değeri taşıyan bilgi yoktu. Nitekim akılda kalan tek şey; yoğun kar yağışı ve Mehmetçiğin zorlu şartlarda mücadele ediyor olmasıydı.

Sığır kadar hükmü yok mu?

 


Ankara muhabirimiz Cevdet Fırat Aydoğmuş'un hafta içi bir teşvik haberini yayınladık. Aktardığına göre Tarım Bakanlığı, iki yerli sığır ırkını halk elinde ıslah edecekmiş. Bunun için üreticiye anaç sığır başına 4 bin lira, her doğan buzağıya 3 bin 250 lira destek verecekmiş. Her şeyin yerlisi kabulümüzdür. Sığırın da...
Haberi okurken Aile Bakanlığı'nın çocuk yardımı aklıma geldi. Hükûmet 2015'ten beri annelere doğum yardımı yapıyor. Ne var ki miktar hiç değişmemiş. Yardım ilk çocuk için 300, ikincisi için 400, üçüncü için 600 liraymış... Uygulama başladığında 300 lira asgari ücretin üçte birine denk geliyordu, şimdi yarım kilo kıyma parası... Çocuk bezi bile etmiyor. Uygulamayı ya kaldırmak ya güncellemek gerekiyor. Hafazanallah "Yurdumun çocuklarının sığır kadar değeri yok mu?" diyesim geliyor. Tövbe tövbe...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.