İyi, güzel, kötü, çirkin...

Sesli Dinle
A -
A +
Binlerce kişi göçük altında kurtarılmayı beklerken sahipsiz buldukları marketleri yağmalayan, bisiklet, çamaşır makinesi, telefon, televizyon ne buldularsa sırtlayıp götüren ahlâksızlar da bizim insanımız...
 
Yağmacılara "Keşke hepimiz yerle bir olsaydık da bunları yaşatmasaydınız. Haramdır! Yazıktır!" diye kızan vicdan numunesi dayı da.     
***
Çıplak elleriyle moloz kaldırmaya çalışan serdengeçti gençler de bizim insanımız.
 
"Yakınım enkaz altında" diyerek kepçeleri getirtip molozda kasa aratan işgüzarlar da.     
***
Sıkıştığı binanın altında video çekip borç aldığı kişilerden helallik isteyen, yakınlarına da "Eğer ölürsem haklarını koymayın ödeyin" diyerek vasiyet eden hak bilir abla da bizim insanımız...
 
Deprem bölgesine gidip "doktorum" diyerek insanları dolandıran namussuz da...     
***
Koyunlarını satıp parasını depremzedeler için gönderen fedakâr çoban, ineğini satan cömert nine, hac için biriktirdiği parasını yollayan şefkatli amca da bizim insanımız.
 
Deprem bölgesindeki köylülerin hayvanlarını ucuza kapatan “sefiller” de...    
 ***
Gönderdiği battaniyeye kese yapıp içine altın koyan ince düşünceli abla da bizim insanımız.
 
Yardım malzemelerini dükkânına götürüp satan uğursuz da...     
***
Battaniye kesesinde bulduğu altınları kendisi sokaktayken polise götürüp "İhtiyacı olanlara verin" diyen tok gözlü abi de bizim insanımız.
 
Depremzede olduğunu söyleyip milletten yardım toplayan ahlaksız da.     
***
Evini, yazlığını, otelini afetzedeler için açan misafirperverler de bizim insanımız.
 
Depremzedeler sığınınca kiraları ikiye katlayan insafsızlar da...     
***
Şahsi aracıyla deprem bölgesine koşan yiğitler de bizim insanımız...
 
Ev taşıma asansörlerinin 600 liralık kiralama bedelini 5 bin liraya çıkaran mayası bozuklar da...     
***
Deprem günü piyasalar açılır açılmaz demir ve çimento şirketlerinden hisse alma yarışına giren insanlıktan hisse alamamış paragözler de bizim insanımız.
 
Varını yoğunu depremzedelere seren gönlü toklar da...     
***
Deprem bölgesine koşanlara yol üstünde ücretsiz yemek veren fedailer de bizim insanımız...
 
Dinlenme tesisinde bisküviyi 40'a, çorbayı 140'a çıkaran cibilliyetsizler de...     
***
Su tanklarına koydukları akaryakıtları deprem bölgesine getirip ücretsiz dağıtan temiz yürekliler de bizim insanımız...
 
"Sistem yok, yakıt veremiyoruz" diyerek vatandaştan benzin saklayan kara kalpliler de...     
***
Ayakaltına düşmesin diyerek enkazdan Kur'ân-ı kerimleri toplayan ince düşünceli gençler de bizim insanımız.
 
Göçük altındakileri telefonla arayıp dalga geçen mahlûklar da...     
***
Değil elini, vücudunu taşın altına sokup deprem bölgesinde günlerce çalışanlar da bizim insanımız...
 
Sözde kriz masası kurduğunu söyleyerek yalanları yayıp çalışmaların aksamasını isteyen yeni yetme 'hiç'ler de...     
***
İyi, kötü, güzel, çirkin, nahif, kaba, vicdanlı ahlaksız, fedakâr, bencil, özverili, bozguncu, vatansever, hain...
 
Hepsi yan yana...
 
Felaket zamanları kimin hangi tıynette olduğunu ortaya döküyor.
 
Fay hatlarına ev yapmayalım, binaları sağlam inşa edelim, iyi denetleyelim... vs. vs...
 
Bunlar tedbir...
 
Asıl yapılması gereken iyi insan yetiştirmek. İyi insan yetişirse sistem de iyi olur.

Dua edeceklerine...

Türkiye'de onlardan daha örgütlü bir sivil savunma ekibi yok.Ne vakit bir deprem, afet olsa hemen koşuyor, kahramanca çalışıyorlar.
 
İşlerini profesyonelce yapıyorlar. Büyük kısmı gönüllülerden oluşuyor.
 
Başlarında 31 yaşında bir genç var. Yurt içinde ve yurt dışında kurtarma eğitimleri veriyorlar. Öyle ki yabancı ülkelerde eğitimden geçirdikleri gençler, Maraş'a, Hatay'a arama kurtarmaya geldi.
 
Son afette 550 araçla sahaya indiler. Tam 5852 kişi! 3 bine yakın kişiyi göçük altından çıkardılar.
 
Evet, İHH İnsani Yardım Vakfı'nın gayretli, dinamik, genç ekiplerinden bahsediyorum.
 
Onlar hâlâ enkaz altında canlı ararken HalkTV gibi bazı kötü niyetliler "çocukları kendi ayarladıkları evlere götürüyorlar" diyerek vakfı hedef aldı.
 
Takdir edeceklerine tekdir ediyorlar. Ne diyelim. Umarım gün gelir o kurtarmacılara muhtaç olmazlar!
 

Asrın felaketi...

Kimileri deprem haberlerinde "asrın felaketi" denmesine çok içerledi.
 
Neymiş, hükûmet beceriksizliğini örtmek için algı yapıyor, afeti bilerek büyük gösteriyormuş!
 
Bu, bir "Goebbels taktiği"ymiş!
 
Siz aynı gün üst üste 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde iki büyük deprem yaşandığını...
 
10 ilimizin yıkıldığını...
 
En az 41 bin kişinin can verdiğini...
 
Yüz binlerce kişinin evsiz kaldığını...
 
Bir milyon kişinin şehrini terk ettiğini...
 
Üç ilin, ilçeleriyle birlikte haritadan silindiğini...
 
Nerede gördünüz?Muhalefet ederken vicdanlarınızda nasıl bir "fay çatlağı" oluştu da bu hâle geldiniz?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.