Kurum'un ekibinden aldığım mesaj: İşte bu şevk kazandırır

A -
A +

Türkiye, dün itibarıyla yerel seçim atmosferine girdi. Namzetler arasında en çok merak edileni hiç şüphesiz AK Parti'nin İstanbul adayı idi. Murat Kurum'un isminin ilan edilmesiyle iş resmiyet kazandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, aday tanıtım toplantısında İstanbul'daki CHP dönemini Osmanlı'daki "fetret devri"ne benzetti. Çelebi Mehmet, Osmanlı'yı yıkılmaktan kurtararak daha güçlü bir dönemin kapısını aralamıştı. Murat Kurum siyaseten aynı başarıyı gösterecek mi, göreceğiz. Ancak kendisinin "çelebi" duruşlu olduğu vakıa. Genç, mesuliyet sahibi ve çalışkan olması, İstanbul'un kangrene dönen trafiğini rahatlatacak ve kentsel dönüşümü halledebilecek tecrübesinin bulunması, kira krizine yeni projelerle çare üretecek kalibrede bulunması rakibine karşı en büyük avantajı. Seçim kampanyasının ana eksenini deprem gerçeği ve dönüşümün alacağı şimdiden belli.

 

 

 

Şunu muhalifleri de kabul ediyor ki; Kurum, üstlendiği bütün vazifeleri hakkıyla yerine getirdi. Felâket zamanlarında acilen acılı bölgelere koşup vatandaşın yanında oldu. Dolayısıyla adaylığa giden yolu, kendi elleriyle kazıya kazıya açtı.

 

 

 

Kurum'un iki dezavantajı var. Birincisi Karadenizli olmaması. İkincisi ise ekonomik problemler... Her ne kadar yerel seçim dinamiği farklı olsa da geçim sıkıntısı yaşayanların tepkisini sandığa yansıtma potansiyeli bulunuyor.

 

 

 

Ankaralı Kurum'un 'hemşeri' dezavantajı, rakibi Ekrem İmamoğlu'nun ise avantajı. İmamoğlu meydanlarda "Tam Yol İleri" sloganını kullanacak. Slogan, retorik olarak güzel ancak pratikte karşılığı yok. Zira, beş yılda gemi yara bere doldu. Lafla peynir gemisi yürümüyor... İmamoğlu, kazanmasında çok büyük bir payı olan "Her Şey Güzel Olacak" sloganının altını dolduramadı. Kriz zamanlarında 'arazi' oldu. İstanbul yolda kalan otobüsleri, temel atmamaları, yürümeyen merdivenleri onun döneminde gördü. Murat Kurum'un adının açıklanacağı saatlerde İstanbul'da İETT otobüsünün yoldan çıkıp kaza yapması konuşuluyordu. Yani megaşehir hizmette geri giderken "Tam Yol İleri" demek anlamsız kaldı. Mevcut belediye başkanı olarak kampanyasına 'kaynak' sağlayacak ve imkân üretecek olması ve Karadenizliliği dışında bir avantajı görünmüyor. Beş yıl önce kendisini çılgınlar gibi alkışlayan medya, sukutuhayale uğramış vaziyette. Enver Aysever gibi kimi keskin kalemler öfkesini dillendirmekten çekinmiyor. Bunun yanında parti içi çekişmeler, ittifak kurulamaması ve Kılıçdaroğlu taraftarlarının tasfiye edilmesi İmamoğlu'nun karşısındaki en büyük sorunlar olarak görünüyor. Yani sloganlar bu sefer yetmeyecek. Esasında bu, iki aday için de söz konusu. AK Parti'nin 2019 İstanbul adayı Binali Yıldırım'ın Murat Kurum'dan daha iyi bir özgeçmişi vardı. Yıldırım'ın proje yapma ve uygulama anlamında hiçbir problemi bulunmuyordu. Ancak kazanamadı. Çünkü çok üst perdeden bir kampanya yürüttü. Rakibi İmamoğlu halkın içine karışıp, çarşıya pazara girip değişim vadetti. Mağduriyet psikolojisini de iyi kullandı. Geçen günkü aday tanıtım toplantısında, 2019'daki kampanya sürecinde bazı gazetecilerin kendisine yönelik ithamları sebebiyle puan topladığı o televizyon programlarından kesitler yansıttı. Belli ki o günlerin ekmeğini yine yemeye devam edecek.

 

 

 

"Yeniden İstanbul" AK Parti için iyi bir slogan. "Hazırız kararlıyız" için aynı şeyi söyleyemeyeceğim... Daha evvel kararlı değilmiş gibi duruyor.

 

 

 

Bakanlığı döneminden biliyorum... Murat Kurum'un çok iyi bir iletişim ekibi var. Adaylığı açıklandıktan bir dakika sonra "Murat Kurum İletişim" WhatsApp grubundan davet aldım. "Bir dakika bile kaybedecek zamanımız yok" intibaını edindim. İşte bu şevk kazandırır.

 

 

 

Sözün kısası; Murat Kurum 'bakan' olarak ümeradan değil, sıfırdan yola çıkan bir aday gibi halkın içine karışan bir profil çizerse İstanbul'da "Çelebi Murat" dönemine hayırlı olsun diyebiliriz.

 

 

Ne yazdıysak o

 

 

Ankara'da kulis haberciliğinin ilk akla gelen ismi arkadaşımız Yücel Kayaoğlu, okurlarımıza "ilk duyma" ayrıcalığını yaşatıyor. Refiklerimiz, AK Parti'nin İstanbul adayının kim olacağı yönünde anket yapıp toto oynarken Kayaoğlu, günler öncesinden "Yüzde 99,9 Murat Kurum" diye yazdı. Yetmedi Ankara'da da Turgut Altınok'un aday gösterileceğini duyurdu. Haberini ilk sayfamızdan verdik. Bizim "Kurum'da karar kılındı. İş resmî açıklamaya kaldı" diye yazdığımız günün akşamında Fatih Portakal "İstanbul'un adayı Ali Yerlikaya, yüzde 90" diyordu kendinden emin şekildi. Tabii dalga konusu oldu. 2018 seçiminin erkene alınacağını, 2019'da İstanbul'da Binali Yıldırım'ın aday gösterileceğini, 2023 Cumhurbaşkanı seçiminin 14 Mayıs'ta yapılacağını Türkiye ilk, Yücel Kayaoğlu'nun haberinden duydu. Hasılı... Ne yazdıysak o!..

 

 

Fox'un ismi değişiyor

 

 

* Murdoch'un 2017'de Disney'e sattığı Fox'un adı, isim hakkından dolayı birçok ülkede "Star" oldu. Bizde "Star" var olduğuna göre, herhâlde "Öz Hakiki Star" olur... Latife bir yana Fox'un adı da mekânı da değişiyor. Zeytinburnu'ndaki tarihî bina, depreme dayanıksız bulunmuş. Maslak'ta bir bina hazırlanıyormuş. Fox Suudlara satılıyor diye bir dedikodu daha var ki şahsen ben ihtimal vermiyorum. Ama olur mu olur! Bir bakmışsın, "Suudların Atatürk yasağına boyun eğmediler" diye haberler yapan Fox, Suud'a boyun eğmiş!

 

 

 

* Anlı şanlı köşe yazarları "Suudlular" yazıyor. Türklüler ne kadar abes ise Suudlular da o kadar garip! Doğrusu Suudlar!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.