Yapay zekâ gazeteciliği bitirir mi?

Sesli Dinle
A -
A +
Milyonlarca aday üniversite yolunda. Sonuçlar açıklanınca tercih maratonu başlayacak.
 
Gençler "onu mu yazsam, bunu mu yazsam" kararsızlığı içinde zor günler geçirecek.
 
Bundan yirmi yıl kadar önce "geleceğin mesleği" diye gösterilen birçok iş çöp oldu.
 
Öte yandan teknolojiyle birlikte yeni meslek dalları doğdu. Mesela o yıllarda Google SEO Uzmanı diye bir işi kimse hayal bile edemezdi.
Bu dönüşümden en çok etkilenen meslek dallarından biri gazetecilik oldu. Basılı gazete eridi. Dergicilik neredeyse bitti. Televizyonlar kan kaybetti.
 
Bugün dünya, yapay zekâ haberciliğini tartışıyor.
 
Türkiye'de de bu anlamda küçük denemeler yapılıyor.
 
Bir haber kanalında yapay zekâ spikeri haber sundu.
 
Anadolu Ajansı ilk yapay zekâ muhabirlerini tanıttı.
 
Dünya gazetesi de medyada bir ilki gerçekleştirerek yapay zekâ köşe yazarı tayin etti. "İbrahim Selçuk" isimli yapay yazar bir süredir "Doğal Zekâ" başlıklı köşesinde yazılar yazıyor. İşin ilginci yazar ismini ve fotoğrafını kendisi belirlemiş. Gazete yazısının sonuna "İbrahim Selçuk’un küresel verileri tarayıp kaleme aldığı yazılar, yatırım tavsiyesi değildir" notu bile düşmüş.
 
İbrahim Selçuk'un fikir babası Dünya Gazetesinin Dış Haberler Müdürü Emre Ergül...
 
Yazara gazetenin tarihi, Türk basın tarihi ve Türk ekonomisi tanıtılmış. Konular belirlenmiş.
 
Ergül "İlk iki yazısı tipik yapay zekâ yazısıydı. Ancak üçüncüsünde fikir yazısına dönüştü. Çok da beğenildi. İş adımlarından olumlu dönüşler aldık. Daha fazla okunuyor ve merak ediliyorsa başarılı olacak demektir. Ne yazabilirsin diye sordum. 12 başlık saydı. Ağustos gibi 'gündemi sen takip et, konuları öner' diyeceğiz" diyor.
Yapay zekâ yazılarında tek bir kelime hatası çıkmamış. Bu da "Gazetecilerin işi bitiyor mu?" diye sorduruyor...
 
Ergül'ün bu soruya cevabı şöyle: Yapay zekâ gerçek gazetecilerin işini kolaylaştıracak. Sıfırdan haber yazamaz ama nitelikli haberler için detaylar sunacak. Yapay zekânın yazdığı yazılar, haberler kontrole muhtaç. Bunlar yine nitelikli gazetecilerin elinden geçecektir. Bir trend var. Yapay zekâ trenine binilmesi lazımdı biz de İbrahim Selçuk ile birlikte bindik. Kim bilir belki ileride YouTube kanalı bile kurarız..
 
Yazarların müstear isim kullanması basında bir gelenek. Öyle ki geçmişte Aziz Nesin, Yahya Kemal, Yavuz Bahadıroğlu gibi takma ismi, asıl isminin önüne geçmiş ve müstear adlarıyla tanınmış çok ünlü yazarlar bulunuyor. Ancak ismi de yazısı da 'belirsiz' bilgisayar mahsulü yazar bir muamma. Şimdilik güven verici de görünmüyor. Ama dünya beklenen yere gidiyor. Doktor, avukat, muhasebeci, öğretmen... Hepsinin de yapay zekâ olanları çıktı. Somut veriye dayalı iş kollarında yapay zekâ başarılı olacaktır. Ancak özünde duygunun olduğu mesleklerde yapay zekâ sınırlı kalacaktır. Gazetecilik onlardan biri...

"Denize düşen yılana sarılır"

Ukrayna savaşında büyük kayıp veren Rusya'da paralı ordusu Wagner, sonunda isyan etti. Lejyonerlerin başındaki Prigojin, Moskova üzerine yürümeye başladı. Darbe girişimi durduruldu.
Hadisenin bir benzeri iki asır önce bizim topraklarımızda yaşandı.
Rusya'da olaylar yatışmış gibi görünüyor ancak bizdeki isyan, imparatorluğa mal olacak kadar ileri gitti.
 
Tarihimizde "Kavalalı" namıyla bilinen Mehmed Ali Paşa, Fransız işgaline karşı koyması için Kavala'dan Mısır'a gönderilen askerler arasındaydı.
 
Kavalalı, kargaşada güç kazandı. Vali Hüsrev Paşa'yı kovalayıp, Mısır Valisi oldu (1805). Fansız sisteminde modern bir ordu kurdu.
Yunanistan'ın bağımsızlığıyla sonuçlanan Mora ayaklanmasında da vazife aldı. Ne var ki askerini İstanbul'a danışmadan geri çekti.
Bu tarihten sonra bağımsız bir hükümdar gibi hareket etmeye başladı. Sultan II. Mahmud, 1828-1829 Rus Savaşı sırasında Kavalalı'dan kuvvet istedi. Fakat arzu ettiği yardımı alamadı.
 
Paşa, savaş sonrası Girit ve Suriye valiliklerini de istedi. Verilmeyince Suriye'yi işgal etti. Sultan II. Mahmud, Mehmet Ali Paşa'nın üzerine ordu gönderdi. Ancak Osmanlı ordusu yenildi.
 
Kavala'nın ordusu Kütahya'ya kadar geldi. Osmanlı İngiltere'den yardım istedi. Londra geri çevirdi. Fransa zaten Kavalalı'yı destekliyordu.
 
Bu yüzden çaresiz, üç yıl önce savaştığı Rusya'ya koştu. "Denize düşen yılana sarılır" sözü hadise üzerine söylendi. Rus ordusu İstanbul'a gelip Boğaz'a demir attı. Kütahya anlaşması imzalandı. Akabinde de Hünkar İskelesi Anlaşması...
 
Rusya, bulunmaz imtiyazlar elde etti. Mehmet Ali Paşa Suriye Valiliğini aldı, Adana'nın vergi toplama hakkını elde etti. Yetmedi. Osmanlı ile tekrar savaştı.
 
Kavalalı, 10 yıl boyunca Osmanlıyı büyük sıkıntılara soktu. Onun yüzünden Boğazlar gibi önemli bir sorun doğdu. Mısır, Avrupa meselesi oldu. Osmanlı güç dengesi gözeterek ayakta kalmaya başlar oldu.
 
Neticede devlet bir asrı daha görmeden yıkıldı. Osmanlı'ya can alıcı darbe kendi valisinden geldi.
 
Hasılı, tarih büyük ibretlerle dolu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.