Yapay zekâ mı muhalif zekâsı mı? Hangisi hakkaniyetli?

Sesli Dinle
A -
A +
Son bir haftada yapay zekâ içerikli çok sayıda tartışma yaşandı.
 
> Almanya'da Die Aktuelle isimli dergi kaza geçirdikten sonra kendisinden haber alınamayan ve 10 yıldır komada olduğu düşünülen Formula 1'in efsane pilotu Michael Schumacher ile bir röportaj yayınladı. “Michael Schumacher ile ilk röportaj” başlığıyla kapak konusu yapılan haberde ünlü pilot “Ekibimin yardımıyla kendi başıma ayakta durabiliyor ve hatta yavaşça birkaç adım yürüyebiliyorum” diyordu. Ancak sorular gerçek, cevaplar yapay zekâ ürünüydü. Haber asparagastı. Dergi özür diledi. Yayın yönetmeni görevden alındı.
 
> Sony’nin geleneksel olarak düzenlediği dünya fotoğraf yarışmasında Boris Eldagsen'in çalışması birinci seçildi. Fakat etkileyici karenin fotoğraf makinesi değil yapay zekâ işi olduğu belirlendi. İşin garibi dünyaya ders vermeye çalıştığını söyleyen sanatçı, itiraf edip ödülü reddetmeseydi gerçeği kimse bilemeyecekti.
 
> Katoliklerin lideri Papa Francis'in şişme montlu fotoğrafı sosyal medyayı yıktı geçti. Görüntüyü milyonlarca kişi deli gibi paylaştı. Ancak onun da yapay zekâ ile yapıldığı ortaya çıktı.
 
> Türkiye'de de yapay zekâ teknolojisiyle geliştirilen ilk dijital spiker Alexa, haber sunmaya başladı. Haberi Fatih Portakal, Gülbin Tosun, Ece Üner gibi isimlerden izlemektense kırık dökük Türkçesiyle yapay zekâ spikerini tercih edecekler azımsanmayacak kadar çoktur eminim... Öyle ya, sağdan soldan apararak oluşturulmuş kontrolsüz bir yapay zekâ haberi mi yoksa yorumlarla çarpıtılmış, ön yargılarla yazılmış, yönlendirmeli, adrese teslim haberler mi? Hangisi size daha güven veriyor. Şimdilik birincisi...
 
Ama geldiğimiz nokta çok çarpıcı. Zekâ yapay ama yıkıcı etkisi hakiki. Hele hele bizim gibi neyin hakikat neyin gerçek olduğunun sürekli tartışıldığı ülkelerde tam bir kaos vasıtası.

Hastalara laf yetiştirmek

> Türk hükûmeti sondaj gemilerinden filolar kuruyor. Türk mühendisleri denizin 2.020 metre altına iniyor, doğalgaz bulunuyor. Suyun altına 170 km boru döşeniyor, gaz karaya çıkarılıyor ve hatta veriliyor. CHP'nin trol gazetecisi “Bu bizim değil Rus gazı kardeşim” diyor.
 
> Türk mühendisleri Türk tersanesinde Türk donanması için Türkiye'nin en büyük çıkarma gemisini inşa edip suya indiriyor. Üstüne insansız hava aracı, tank ve helikopterden oluşan Türk Savunma Sanayii’nin 84 parça ürünü yerleştiriliyor. CHP'nin trol televizyoncusu “SİHA'yla kime nasıl kafa tutacaksınız? F-35'e mi?” diye kulp takıyor.
 
> Türkiye'nin ilk yerli otomobili Türkiye'nin sıfırdan kurduğu fabrikada üretiliyor. Seri üretime geçiliyor. Bakanlar makam aracı yapıyor. CHP'nin trol kalemşorları “Araç İtalya'dan getirildi” diye palavra sıkıyor.
 
Hükûmet yetkilileri de aşırı muhaliflikten algı yetenekleri kaybolmuş, millî sevinçlere bile ortak olamayan bu hastalara laf yetiştirmeye çalışıyor.

‘Bedava’dan rezalet!

Seçime üç hafta kaldı. Hükûmet kesenin ağzını açtı, yağdırıyor. Muhalefet ise vaatlerle arkada kalmıyor. Vatandaş memnun. Lakin, popülizmin faturası acı çıkıyor.
 
Misal, İstanbul'da bu bayram çok zor geçti. 2018'de AK Partili İBB yönetimi dinî bayramlarda toplu ulaşıma yüzde 50 indirime gitmişti. Birkaç sefer de ücretsiz yapmıştı. Bir yıl sonra CHP'li yönetim işbaşına gelince ücretsiz günleri yaydı.
 
Ne var ki bedavanın cılkı cumartesi günü çıktı. Metrolar, tramvaylar, şehir hatları vapurları, Marmaray tıktım tıklımdı. İnsanlar duraklarda nefes alamadı. Fenalık geçirenler oldu. Tarihî Yarımada'ya büyük mülteci akını yaşandı. Bayram sevinci milletin burnundan geldi.
 
Bu hâl sürdürülebilir değil. Ey İBB yönetimi lütfen bu popülizmden vazgeçin.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.