Refah katliamı bağıra bağıra geliyor!

A -
A +

Siyonist İsrail hükûmeti, bütün dünyaya küstahça meydan okuyarak Gazze’de katliam ve soykırıma devam ediyor… Bu küstahlığın ana kaynağı, emperyalist güç “Büyük İsrail’in” sınırsız siyasi ve askerî desteğidir!

 

 

 

Evet, “Küçük Amerika”, “Büyük İsrail’in” kayıtsız-şartsız; sınırsız siyasi ve askerî desteği sayesinde bütün dünyaya küstahça meydan okuyarak, Gazze’de katliam ve soykırıma devam ediyor. Tam 208 gündür devam eden, Filistin halkını topyekûn imha etme saldırıları neticesinde, resmî rakamlara göre en az 35 bin kişi hunharca öldürüldü. Bu rakam esasen gerçeği tam olarak yansıtmıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da ifade ettiği üzere, hâlen kayıp durumdaki on bin küsur kişi de eklendiğinde, ölü sayısı elli bine tırmanmaktadır. Ne yazık ki, Gazze’de ölüm artık sadece bir istatistik olarak ele alınıyor!.. Tamamen enkaza dönüşmüş Gazze topoğrafyası, canlıların hayatını idame ettirebileceği bir alan olmaktan çıkmış vaziyette. Sadece moloz yığınlarının otuz yedi milyon tonu bulduğu ve bunun temizlenmesinin on yıllara sâri olacağını göz önünde bulundurursak, felaketin boyutlarını özetlemiş oluruz...

 

Gazze enkaz yığını. Su yok; yiyecek yok, açlık ve salgın hastalıklar kol geziyor. Lakin yedi aydan beri haykırdığımız üzere, dünya bu vahşet karşısında sessiz ve etkisiz. Ve şimdi çok daha korkunç, çok daha vahim bir felaket kapıya dayanmış vaziyette. İnsan Kasabı Netanyahu ve çetesi, bir buçuk milyon sivil insanın üst üste yığıldığı; Güneydeki Refah şehrini de, enkaza çevrilen Gazze’nin diğer bölgeleri gibi yakıp yıkmak için hazırlık yapıyor. Bir buçuk milyon insanı Gazze’den söküp atmak için her türlü alçaklığa başvurmaktan kaçınmıyor. Daha önce yaptığı bütün kalleşlikleri burada da tekrarlıyor. Sözde güvenli bölge diye tanımladığı, ama daha sonra bombaladığı yerler gibi, Refah sakinlerine de bu şekilde adres gösteriyor ve kenti boşaltmaları için havadan tehdit bildirisi atıyor… Yani katliam ve soykırım bağıra bağıra geliyor!
Yahudi olmadığı hâlde Siyonist olmakla övünen ABD Başkanı Joe Biden, tarihin gördüğü en silik, sinik ve aciz bir kişilik sergileyerek; utanç verici biçimde, Netanyahu’nun peşinden sürüklenip gidiyor. Sadece Biden değil, ABD yöneticilerinin tamamı iradesini büsbütün kaybetmiş şekilde, İsrail’e teslim olmuş vaziyette… Biden’ın daha evvel dillendirdiği üzere, “İsrail olmasaydı bizim bir İsrail kurmamız gerekecekti” lafının nerelere uzandığı artık her yönüyle açığa çıkmış vaziyette. Amerika “Büyük İsrail” olarak, “Küçük Amerika’ya” yani İsrail’e kendi menfaatlerine aykırı dahi olsa, her türlü desteği vermeye mahkûm… Son zamanlarda kongrede görüşülen kanun tasarılarına bakılırsa, Amerika bu gidişle, Yahudilerin Hazreti İsa’yı öldürdüğü ifadesi bulunduğu için İncil’i bile yasaklayacak. Çünkü İsrail’e yönelik her şeyi, antisemitizm olarak okuyor artık!.. Yani Amerika, İsrail için her türlü akıl ve mantık dışı işleri yapma noktasına gelmiş bulunuyor. İşte bu garabet ve rezalet karşısında kamu vicdanı ayağa kalkmış vaziyette. Amerikan üniversitelerindeki öğrenciler haftalardan beri sürekli nümayiş yapıyor. Bugüne kadar binlercesi Amerikan polisi tarafından tutuklandı, ama öğrenciler pes etmiyor. Ve daha da önemlisi öğrencilerin bu asil hareketine sivil halktan da günbegün daha büyük destek gelmeye başladı. Keza Avrupa üniversitelerinde de, benzer şekilde Gazze’deki soykırıma tepki gösteren öğrenciler kampüslerden meydanlara taşıyor. Dünya çapında ayağa kalkan sivil vicdan, ülke yönetimlerini baskılamaya başladı.
Avrupa Birliği, Siyonist İsrail’in soykırım suçlarına yedi ay boyunca seyirci kaldıktan ve üstelik her fırsatta destek açıkladıktan sonra, nihayet acil ateşkes için bir bildiri yayma mecburiyeti hissetti. Avrupa ve Amerika’nın ikiyüzlülüğü, insanlık tarihinin bu dönemi için şüphesiz kara bir lekedir… Gelinen noktada en korkunç tehlike söz konusu. İsrail, Birleşmiş Milletler ve diğer bütün beynelmilel teşkilatların ikazlarına rağmen, Refah şehrine girip yıkmakta ısrar ediyor. Bunun en büyük sebebi, tekrar belirtelim ki, Amerika’nın İsrail’e siyasi ve askerî desteğidir. ABD Yönetiminin pasif tavrı ve örtülü teşvikleri, İsrail’i büsbütün zıvanadan çıkarmış bulunuyor.

 

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın dile getirdiği üzere, mesele artık Gazze meselesi olmaktan çıkmış bulunuyor. Bundan sonra küresel ölçekte, ezen ve ezilenlerin mücadelesi sahne alacaktır. Gazze’de, bugüne kadar elli bin insanın hayatına mal olan Siyonistlerin vahşeti durdurulamazsa, bölgesel ve küresel boyutta çatışmalar kaçınılmaz olacak. Gelgelelim Amerikan Yönetimi bunu görmekte aciz kalıyor veya zaten böyle istiyor!.. Zihnî fonksiyonlarının ne kadar sağlıklı işlediği konusunda, şüphelerin hayli arttığı Joe Biden, kasım ayındaki seçimleri kaybetmemek için, Yahudi Lobilerinin ensesinde boza pişirmesi karşısında tam bir acziyet içinde.

 

Velhasıl, insanlık bütün olarak çok büyük bir imtihan karşısında. Refah katliamı mutlaka durdurulmalı ve Siyonist İsrail’in dünya nizamını altüst etmesine mâni olunmalıdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Yalınız Efe 7 Mayıs 2024 09:45

ABD ve AB sömürecek bir alan buldu. Şirketleri bu yıkılan yerleri yehûdi devletine verip parasıyla onaracak... Belli ki anlaşmışlar.