Saatçioğlu: Tacikistan bir çekim merkezi

Haber ve yorumlarda fikrî takip önemlidir.

 

Ne yazık ki bugünlerde fikrî takip meselesi televizyon başta olmak üzere diğer medya organlarında dikkate alınan, önemsenen bir husus olmaktan çoktan çıkmış durumda. Hemen herkes zevahiri kurtarma telaşında!

 

Hatırlayacağınız üzere bir önceki yazımızda Türkiye-Tacikistan arasında mütekabiliyet esasına göre ilgili ülke vatandaşlarına yönelik karşılıklı bir “vize rejimi” uygulamasının geldiğine değinmiştik. Türkiye’nin Moskova’daki terör eylemine binaen Tacikistan vatandaşlarına getirdiği zorunlu vize rejimi adımına Tacikistan’ın da benzer şekilde karşılık verdiğini ve bu menfi gelişmenin özellikle dış ticaret ve iş dünyası üzerindeki etkilerinin zaman içerisinde görüleceğini ifade etmiştik. Ve ilk yankı DEİK’ten geldi.

 

DEİK ülkemizin dış ticaret diplomasisine güç ve destek veren bir kuruluş. DEİK Tacikistan İş Konseyi Başkanı Dr. Cihangir Fikri Saatçioğlu bizleri arayarak iki ülke arasındaki karşılıklı vize zorunluluğu ile ilgili görüş ve düşüncelerini ifade etti. Cihangir Bey özetle şunları söyledi:

 

“Öncelikle Tacikistan’daki Türk Büyükelçiliğimiz ile acil bir durum değerlendirmesi yapacağız. Önümüzdeki günlerde Ankara’da Ticaret Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızı Tacikistan İş Konseyi olarak ziyaret edip özellikte Tacikistan’da yatırımı olan Türk firmaları ve o bölgede Ticaret yapan Türk iş insanları için vize muafiyetinin ne denli önemli olduğu konusunu gündeme getireceğiz. Mayıs sonu itibarıyla Ankara’da yapılması planlanan Türkiye-Tacikistan Karma Ekonomik Komisyon (KEK)toplantısı öncesinde var olan puslu havayı dağıtmak için çalışmalarımızı hızlandırdık.

 

Herkes son meselenin iki ülke ilişkilerini negatif yönlü etkileme ihtimali üzerine düşünürken aslında tam tersi istikamette mayısta iki ülke hükûmetler arası Karma Ekonomi Komisyon (KEK) Toplantısı yapılması planlanıyor zira her kriz bir fırsat!.."

 

"Biz Türk iş dünyasını Tacikistan’a daha kolektif bir şekilde kanalize etmek için süreci dün itibarıyla başlattık. Tacikistan tarafının mütekabiliyet esası aldığı bu vize zorunluluğu kararı, süreç içinde karşılıklı olumlu adımlarla düzelecektir. KOSGEB ile yoğun bir temas hâlindeyiz. Eylül gibi vize bariyerine rağmen 100 iş adamı ile Tacikistan’a çıkarma yapmaya karar verdik.

 

Biliyorsunuz 5 yıl önce iki ülke arasındaki en durağan ilişki döneminde biz konsey başkanı olarak göreve başladıktan sonra çok yoğun bir mesai harcayarak iki ülke dış ticaret hacmini iki katına çıkardık. Ardından her ay aşırı, neredeyse Türkiye’den Tacikistan’a sektörel heyetlerle Tacikistan’ı orta Asya’da iş dünyası açısından bir çekim merkezi yapmayı başardık. Bununla birlikte Türkiye’deki birçok STK, kurum, ticaret ve sanayi odaları ile DEİK olarak 'Tacikistan Ülke Günü' gibi etkinlikler düzenleyerek Tacikistan’ı Türk iş dünyasına tanıttık. Bu momentum ve ivme ile iki etkili büyükelçilik karşılıklı göreve başladı. Ardından 2 sene önce vizeleri kaldırdık. Bizim açımızdan çok sancılı bir dönemi geride bıraktıktan sonra tekrar başa dönmek gibi bir durum olduğu için üzüldüm."

 

DEİK ülkemizin dış ticaret diplomasisinin en güçlü unsurlarından birisi. Bu anlatılanlar vize konusunda iki ülke arasında iş insanlarına yönelik karşılıklı muafiyet getirilmesinin ne denli önemli olduğunu da gözler önüne seriyor.

 

Ülkeler arasında siyasi diplomasi bazen sertleşse de onu yumuşatan kültür ve ticaret diplomasileri gelinen noktayı yeniden tamir etmede, düzeltmede en başta gelen amil unsurlar. İşte DEİK de böyle bir kuruluş.

 

Ülkemiz için faydalı işler yapan herkese ve her kuruma müteşekkiriz.