Bu Telekom'u kim alır?

A -
A +

Fenerbahçe ile Galatasaray'ın yaptığı ölüm kalım maçının ertesinde ekonomi yazmak kolay iş değil. Bugün bütün Türkiye bu maçın artılarını eksilerini konuşuyor. 7'den 70'e herkes yorum yapıyor. Hakem taraf tuttu, Anderson o golü atmalıydı. Ah Jardel ah... Cimbom fırsatı kaçırdı. Fener hayata döndü.. Evet tepeden tırnağa spora gömüldük. Ama ortada bir gerçek var. Türkiye tarihinin en büyük ekonomik krizi ile boğuşuyor. Basın ne kadar olumlu hava pompalarsa pompalasın iş dünyası mum gibi eriyor. Binlerce işyeri kapandı. Bir o kadarı da sırada.. IMF kredisi 2 yasaya bağlı Derviş'in yaptığı temaslar sonunda sağlanan 10 milyar dolarlık ek kaynağın 8 milyar dolarını IMF, 2 milyar doları da Dünya Bankası tarafından karşılayacak. Bu yıl içinde Türkiye'ye kullandırılacak olan 14.3 milyar dolarlık paranın 6 milyar doları Hazinenin yoğun iç ve dış borç ödemelerinin bulunduğu Mayıs ve Haziran aylarında verilecek. Bu paranın gelişi Telekom ve Bankacılık yasalarının Meclis'ten geçmesi ile direkt bağlantılı. Niyet Mektubu verildi Para ve Maliye politikalarını kapsayan ek Niyet Mektubu geçen hafta Çarşamba günü Washington'da IMF'ye sunuldu. 2001 yılı sonuna kadar yapacağımız işleri sıralayan bu mektup yarın IMF yönetimi tarafından ele alınacak. Dünya Bankası da ayrı bir toplantı yaparak bu taahhütlerimizi ameliyat masasına yatıracak. Yeni Niyet Mektubunda ana konu, fondaki bankalar ve kamu bankalarının görev zararlarının nasıl tasfiye edileceği olarak yazıldı. Piyasalar canlanacak mı? Geçen yıl batağa gömülen programda döviz kuru sabit tutularak faizler serbest bırakılmıştı. Bu defa faizler kontrol altında tutularak döviz kurları serbest kalıyor. Merkez Bankası para programını, faizleri kontrol ederek yürütecek. Yeni programın ana hedefi faizleri düşürerek piyasaları canlandırmak. Ancak bankacılık sektöründe iyileştirme yapılmadan iş dünyasını rahatlatmak mümkün değil. Kamu ve fondaki bankaların likidite ihtiyaçları hâlâ artan bir hızla devam ediyor. 10 katrilyonu bulan bu likitide talebini karşılamak için Merkez Bankası resmen devreye girdi. Merkez Bankası gece-gündüz para basıyor Kamu bankaları ile fondaki bankaların sisteme getirdiği toplam yük ise tam 30 katrilyon lira. Geçen hafta Hazine kamu bankalarının görev zararlarını karşılamak için 14 katrilyonluk özel tip tahvil ihraç ettiğini, bunların tümüyle temizlenmesi için 9 katrilyonluk daha kağıt ihraç edileceğini açıkladı. Hazine kamu bankalarına 23 katrilyonluk kağıt verecek. Bu kağıtların bir kısmı erken itfa ediliyor. Yanu kamu ve fondaki bankalar Merkez Bankası'na bu tahvilleri vererek kaşılığında nakit para alıyor. Ve Merkez Bankası gece-gündüz para basıyor. Ancak bu para Merkez Bankası ile bankalar arasında kaldığı için yani reel piyasaya girmediği için enflasyon üzerinde baskı meydana getirmiyor. Fiyatlar kuduracak Şimdi uygulanacak olan plan şu: Dışardan gelecek kaynağın bir bölümü bu görev zararlarının karşılanmasında kullanılacak. Bir kısmı da fondaki bankalara aktarılacak. Böylece bu bankaların likidite ihtiyacı sona erecek. Kısa vadeli TL piyasasından çekilecekler. Ve üzerindeki baskı kalkan faizler düşüş trendine girecek. Ödemeler yeniden başlayacak ve piyasalar Haziran ayının ikinci yarısından itibaren rahatlayacak. Dış kaynağın kullanılmasıyla dolaşan para miktarı iyice artacak. İşte programın en zayıf karnı burada yatıyor. Para arzının artması enflasyonu resmen kudurtacak. Enflasyon vergisi geliyor Yeni vergi getirilmeyeceği ısrarla belirtiliyor. Ancak yükselen enflasyonla birlikte yağmur gibi gelen zamların etkisiyle vergi gelirleri dolaylı olarak artacak. Yani 500 bin liralık bir malın yüzde 17 olan KDV'si 85 bin lira iken, aynı mal 1 milyon liraya çıktığında vergi geliri artmasa bile KDV'si otomatik olarak 170 bin liraya çıkıyor. Enflasyon vergisi Türk halkının belini kıracak. IMF kredisinin geri kalan kısmının gelmesi 3 aylık periyotlar halinde yapılacak incelemeler sonunda serbest bırakılacak. Yapısal reformlara devam edilirse öngörülen krediler akacak. "Altın Hisse" ile çözüm bulundu Telekom yasasına Cumartesi günü akşamı son şekli verildi. Ve problem "Altın Hisse" ile çözüldü. Altın hisse "bağımsızlık ve milli güvenlik amacıyla devlette kalacak imtiyazlı hisse" olarak belirlendi. Altın Hisse oranı yüzde 1 olarak öngörüldü. Bu hisse devlette kalacak ve yönetim kurulunun alacağı kararlarda "son söz" hakkına sahip olacak. Yani devlet gerektiğinde yönetim kurulunun aldığı kararları bu altın hissesine göre "veto" edebilecek. Ulaştırma Bakanı Öksüz'ün yaptığı açıklamaya göre, yabancılar Telekom'da çoğunluk hisseyi alamayacak. Ve blok satış oranı da yüzde 45'ten fazla olmayacak.. Böylece Telekom problemi çözüldü. Kağıt üzerinde evet. Ama uygulamada hayır. Böyle bir şirkete hiçbir yabancı para vermez ve satın almaz. Hem yönetim hakkı yok, hem de blok satış oranı yüzde 45.. Borsanın gözü Washington'da Cuma günü ikinci seansta yoğunluk kazanan kâr satışlarıyla gevşeme eğilimine giren İMKB'de bugün de kâr satışları yaşanabilir. Yatırımcıların panik yapmamalarını ellerindeki malı korumalarını tavsiye ediyoruz. Yeni alım yapmak isteyenler İMKB-30 hisselerine yönelsinler. Haftanın son işlem gününde en yüksek 13 bin 328 puanı gören endeks, ikinci seans gelen kar satışları ile 12 bin 422 puana kadar geriledikten sonra gelen tepki alımlarıyla haftayı 12 bin 500'ün üzerine tamamladı. Türk Telekom ve Bankacılık Yasası ile ilgili gelişmelere yönelik beklentileri satın alan istanbul Borsa'sı yükselişe çevirdiği yönünü teyit etmek için IMF'in yarınki Yönetim Kurulu Toplantısı'na odaklandı. Döviz piyasındaki gevşeme ve bono piyasasında faizlerin düşme eğiliminde olması da borsanın yükselişini destekliyor. 2. Hamle Sonbaharda Dolar kuru bu hafta 1120-1150 bandına yerleşebilir. Ancak Merkez Bankası ekonominin, ihracat ve turizm ayaklarıyla çabuk toparlanması için kurun daha da aşağı inmesini istemeyebilir. Niyet mektubu faizleri aşağı çekerken kurları yukarda tutarak ekonominin önünü açabilir. Hükümetin programındaki ilk adım olumlu sonuç vermiştir. İkinci hamleye ise Sonbaharda geçilecektir. Altın gibi malınız olsun Yatırımcıların pek fazla önem vermedikleri altın yılbaşından beri sürekli yükseliyor. En güvenli yatırım aracı olma özelliğini taşıyan altının dünyada değer kazanmasını, dolar ve euronun yen karşısında erimesine bağlıyoruz. Şu anda 267 dolar seviyesinde bulunan Ons'un kısa sürede 270 doları aşacağını tahmin ediyoruz. Yurt içinde ciddi alımlar olmuyor. Ancak 24 ayar külçe altının gramı 10 milyon liraya dayandı. Yılbaşında 5 milyon 925 bin lira olan saf altın Cumartesi günü 9 milyon 750 bin liradan satıldı. Ve TL karşısında 4 ayda yüzde 64.55 oranında değer kazandı. Bol kazançlı haftalar dileğiyle

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.