Ekonomi siyaseti aşacak mı?

A -
A +

Piyasalar uzun süreden beri aradığı yardım haberini bulunca kelimenin tam anlamıyla coştu. Borsa 4 günde yüzde 28 değer kazandı. Dolardaki çıkış duruldu. Faizler inişe geçti.. Sanki ekonomiye sihirli bir el değdi ve işler bir anda düzeldi.. IMF'den gelen dolarlar kapılardan taşmaya başladı. Kapanan işyerleri açıldı. Çekler senetler ödenmeye başladı. İşsizlik azaldı, üretim arttı. Yabancı yatırımcılar hisse senedi almak için sıraya girdi. Türkiye bir anda kabuğunu yırttı. Yardım haberi abartıldı mı? Türk basını her zaman olduğu gibi gelen haberleri şişirerek halkı pompalayınca borsada işlem hacmi bir günde 1 katrilyon lirayı aştı. Düne kadar yaşadığımız acı olayları unutuverdik. Yolsuzlukları rafa kaldırdık. Siyaset duruldu. Acil yasaların tamamı çıktı. Bize göre bu yardım olayı biraz değil çok abartılıyor. Kısa vadede bu yolsuzluk soruşturmalarından piyasa ve ekonominin aslında çok canı yanacak. Politik kriz ihtimali ortada görünmüyor. Ama bu acil yasalara işlerlik kazandırılmasıyla siyasetçinin ekonomi üzerindeki payı ortadan kalkınca nasıl bir manzara ile karşılaşacağız henüz bilinmiyor. Kanunları unutmayalım Hiçbir partinin bu koalisyonu bırakıp gidecek hali yok. Tam işler düzeliyor derken ikinci bir devalüasyon yersek o zaman belimiz hiç doğrulmaz. IMF'in parayı verirken Türkiye adam olacak beklentisi zayıf. Şimdi genel kanaat, reformları yapıp sonra uygulamayı unutacağımız şeklinde. Şu meşhur "Uluslararası hakem" konusunda Anayasa değişikliğini gerçekleştirmiş ancak aradan 3 yıl geçmesine rağmen bir türlü kanunu çıkartamadığımız gibi.. Para nerede kullanılacak? Yardım paketi konusunda ortada net bir açıklama yok. Sadece söylenen sözler var o kadar. Kemal Derviş de son yaptığı basın toplantısında IMF'den ek destek olarak sağlanan 10 milyar doların 3.5-4 milyar dolarlık kısmının ancak Haziran ayı içerisinde verilebileceğini söylüyor. Ancak bu yardımı da bir şarta bağlıyor. Telekom ve bankacılık yasaları bir an önce Meclis'ten geçirilmelidir. Bu gelecek paranın bir bölümü Merkez Bankası'na verilecektir. Asıl kritik konu, bu paranın iç borç ödemeleri ve bankaların pozisyon açıklarında asla kullanılamayacak olması. Bankalara 16 milyar $ lazım Türkiye, halen yaşamakta olduğu finansal krizin mimarı olan kamu bankalarını zor durumdan kurtarmak için 16 milyar dolar harcayacak. ABD Hazine Bakanı Paul O'Neill'in yaptığı açıklamada dikkatlerden uzak tutulan bir cümle var. Neill diyor ki: "ABD'nin kaynak aktarımı, Türkiye'nin ekonomik krizden kurtulmak için göstereceği çabaya bağlıdır.".. Yani ABD boş yere para vermeyecek. 20 milyar $ nasıl ödenecek? Hazine'nin önümüzdeki 3 ay içinde yaklaşık 20 katrilyon lira iç borç itfası ve 2.3 milyar dolar dış borç ödemesi var. Bize göre bu geleceği ileri sürülen 3.5-4 milyar dolar çok az. Şu andaki faizlerden borçlanmak, 2002'de tüm bütçeyi faiz ödemelerine ayırmaktan başka bir anlam taşımıyor. Bize göre, Hazine bir süre sonra bankaların elindeki vadesi gelen kağıtları uzun vadeli dövize endeksli kağıtlarla değiştirecek (ancak burada da döviz kuru açısından ciddi bir sorun var). Sonunda yine para basılacak. Şu anda Merkez Bankası'ndaki döviz rezervleri 17.9 milyar dolara inmiş durumda. İç ve dış borç ödemelerinin toplamı 3 ay içinde yaklaşık 20 milyar dolar tutuyor. Aslında Türkiye'nin kısa vadeli en önemli problemi bu borcun nasıl ödeneceği.. Eğer bu 3 ay kazasız atlatılırsa o zaman güneş görünecek. Önce değişim, sonra kredi Eğer Ankara, gönülsüz olarak yürüttüğü bu değişim sürecini hızlandırırsa gerçek yabancı yatırımcılar ve yabancı bankalar Türkiye'ye kredi musluklarını yeniden açarlar. İç borçlarda vade uzatıldığı için kısa vadeli problemler yaşanmaz. Bu arada özelleştirmeler gerçekleştirilir, Türkiye'nin önü açılır. Ancak Ankara, kendi söz hakkını sınırlayan bu reformlarda frene basarsa Türkiye krizden krize koşar. Bundan sonrasını yazmak istemiyoruz. Nisan'da TÜFE: Yüzde 9 Piyasalar geçen hafta yaşanan bu pembe tablonun ardından Hazine tarafından açıklanacak Mayıs ayı borçlanma programı ve Nisan ayı enflasyon rakamlarını bekliyor. Yapılan hesaplamalara göre Nisan ayında tüketici fiyatları yüzde 9, toptan eşya fiyatları ise yüzde 12.4 oranında artacak. Sağlanan dış yardımın ancak 3.5-4 milyar dolarlık bir kısmının Haziran ayında gelecek olması ve yükselen enflasyon rakamları özellikle borsa üzerinde olumsuz bir etki meydana getirebilir. Bu yüzden borsaya girmeyi düşünen küçük yatırımcılara dikkatli olmalarını, hisselerde seçici davranmalarını tavsiye ediyoruz. İstifaya "evet", revizyona "hayır" Enerji Bakanı Ersümer'in istifa etmesi piyasalarda çok olumlu karşılandı. Ancak bununla birlikte hükümette revizyon yapılması üzerinde ısrarla durulan bir konu. TÜSİAD yaptığı 3 açıklama ile bu revizyonun şart olduğunu ısrarla vurguladı. Ancak Başbakan Ecevit'in son sözleri bu revizyonun asla düşünülmediğini ortaya çıkardı. Bize göre Ankara'daki siyasi gelişmeler piyasalar üzerindeki etkisini önümüzdeki günlerde de sürdürecek. Faizler iniş trendine girdi. Ancak döviz hâlâ direniyor. Dolar 1 milyon 100 bin liralık psikolojik sınıra inmemek için bütün gücüyle savaşıyor. Türkiye yoğun bakımda Hükümetin önünde 3 önemli sınav var. Telekomun satışı, bankacılık ve ihale yasasının çıkarılması. İhale yasasının çıkması Eylül ayından önce mümkün değil. Telekom ve bankacılıkla ilgili yasal düzenleme kısa sürede yapılmazsa işler başladığı gibi bir anda tersine dönecek, dışardan geleceğine muhakkak gözüyle bakılan yardım kesilecektir. Özellikle hükümetin yolsuzluklar konusunda kendisini aklayıp Derviş'e ve programa tam tesdek verdiğini göstermesi gerekiyor. Aksi halde şu anda ağır bir kalp ameliyatı geçiren Türkiye yoğun bakımdan çıkamayacak.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.