Galatasaraylılar teşekkür eder; işte sebepleri!..

A -
A +

Fenerbahçe Kulübü başkanlığına geldiğinden beri, “seçildiği” genel kurulda vadettiği “Süper Lig şampiyonluğuna, onca çabalara ve onca futbolcuya, onca hocaya, harcanan milyonlarca avroya rağmen, ulaşılamaması” Sayın Ali Koç’u, “Fenerbahçe’nin en başarısız başkanı” yaptı.

 

“Aynaya bakıp” sorumluyu göreceğine ve gereğini yapacağına, hedefe “Galatasaray’ı, Futbol Federasyonu’nu, hakemleri ve Trabzonspor maçından sonra da hatta devleti koymak” sureti ile “hedef saptırma” yolunu seçti ve de…

 

“En büyük rakibi” ile oynayacağı, Türk futbolunun “Süper” ve “Cumhuriyet’in ilan edilişinin 100’üncü yılı kupası” etiketli finaline, takımını çıkarmadı!..

 

Takımı, Süper Lig’de Galatasaray’ı bir türlü geçememişti, Futbol Federasyonu Başkanı istifa etmemişti, hakemler “hatalarıyla, sevaplarıyla, hakemlik yapmaya” devam etmiş, yabancı hakem gelmemişti ve hatta “nihayet” o da itiraf etmişti; “Bunca mücadele ettik, değişen hiçbir şey olmadı!..”

 

Yooo, oldu ama “O” fark edemedi!..

 

Şimdi ben, Sayın Ali Koç’a, “spor da yazan bir gazeteci” kimliğimi bir yana bırakarak, “gönlü sarı kırmızıya yakın” bir insan olarak, “neyi değiştirdiğini” kısaca anlatayım…

 

Evet, “her Galatasaraylı gibi, benim de ona ‘gönlü sarı kırmızıya yakın’ bir T.C. vatandaşı” olarak “teşekkür” borcum var!..

 

En büyük rakibine karşı “kazanma ihtimali, en az yüzde 50 iken”, 7 Nisan 2024 Pazar gecesi, “futbol takımına attırdığı” Ripley’in dünyaca ünlü “İster inan, ister inanma” kitabına layık adım için…

 

Dahası, bu adımla Süper Kupa’yı, Galatasaray’a, “sadece ‘Türk Spor Tarihi’ne değil, ‘Dünya Futbol Tarihi’ne de, “o tarihlerde eşi benzeri olmayan 1 dakikalık bir maç sonucu” hediye ettiği için…

 

Cumhuriyet’in 100’üncü yılının Süper Kupa’sının 50’nci saniyesinde “rakibine gol atan” ve 10 saniye sonra, santra yapılmadan “rakibinin sahadan çekilmesi ile maçı hükmen 3-0 kazanarak” kupayı müzesine götüren bir başka takım var mıdır, Türkiye ve dünya spor tarihlerinde?..

 

Yıllar sonra, “bu adım”, Türkiye ve dünya TV’lerinde, “bilgi yarışmalarına soru olacaktır”, Sayın Başkan, unutmayın!..

 

Dahası, “Onun takımı” tam bir asır beklemeyecek midir; “2123’te ‘Cumhuriyet’in 200’üncü yıldönümü Süper Kupa’sını kazanmak şansını” elde etmek için?..

 

Aslında, “Pazar gecesi tablosu”, eğer Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, “sosyal medyadaki baskıdan ürkmese ve Fenerbahçe Başkanı’nın arkasına takılmasa”, Riyad’da yaşanacak, “Fenerbahçe sahaya çıkmazken, sahaya çıkan” Galatasaray, kupayı o gün alacaktı…

 

“Unutmasın” diye tekrarlıyorum; bu kupa, Galatasaray Müzesinin en anlamlı kupaları arasında ve “dünya spor tarihine bile geçen bir maç sonunda kazanılmış” olarak yer alacak, asırlar boyu hep hatırlanacak ve… Sayın Ali Koç da “böyle bir kupayı en büyük rakibine ‘hediye etmiş bir başkan’ olarak” anılacaktır!..

 

Buna karşılık, acaba onun, “bugün bile kimselere ‘doğru dürüst’ anlatamadığı ve camiası dâhil, kimseleri tatmin edemeyen” konuşmalarının “bir cümlesi bile” hatırlanacak mıdır?..

 

Dahası, bir de “şunu” düşünmeli; “Trabzon’daki linç saldırısından sonra, sporun da, sosyal hayatın da, siyasetin de içinden, bir tane bile ‘Geçmiş olsun’ mesajı gelmedi” dedi; neden acaba, Sayın Ali Koç, neden?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Köln den Murat 10 Nisan 2024 22:56

Bayramınız mübarek olsun Öcal Uluç usta, Siz FB Başkanın başarısız yıllarını anlattınız. Kendisi takımın sahadan çekmesini dahi beceremedi. Sözde tepkiyi yüzüne gözüne bulaştırdı.