Çok oluyoruz çok...

Chirac haklı... Schröder de haklı... Kopenhag'da boşuna ayak sürümüyor adamlar. Bu Türkler, fırsatını bulmasın, tozunu atarlar... Canlı örnek mi? Denizlispor! Tarihinde ilk defa UEFA Kupası'na katılacaksın. Fransa Kupa Şampiyonu, Fransa Lig Şampiyonu, Çekler'in dünya markası Sparta Prag... Hiçbirini tanımayacaksın. Olacak iş değil!  Fransızlar soruyor: "Denizlispor'dan dünya üçüncüsü olan Milli Takımınız'da kaç oyuncu var? Denizli, G.Saray'dan daha mı güçlü? Ligde şampiyonluğa mı oynuyorlar? Bütçesi ne kadar?" Bütün bu sorulara tek kelime ile "Hayır!" diyoruz. Türkiye Ligi'nin mütevazı takımlarından... Denizlispor'da yıldız yok... 3 büyüklerin talip olacağı birkaç isim sayın desem, uzun uzun düşünürsünüz. Ama Denizlispor tam bir takım.  Maçın 6.dakikası... 1-0 öne geçiyorsun. Bu ne demek? Rakibe en az 2 gol lâzım. Maçın uzama ihtimali kalmadı. Rakip sahada maç 90 dakika... Lyon'da karamsarlık hakim. Denizlispor'da ümitler artmış, turun kapısı aralanmış. Fransız dert etsin. Sen artık ipe un sereceksin. Bırak iyi futbolu... Fransızlar'a resital sunmayı. Nitekim devre istediğimiz gibi sona erdi.  Mustafa Özkan'ın Denizlispor'a çok şey kattığı bir gerçek. Attığı gol, mühendislik hesapları istiyor. Servet - Hakan Çimen - Kratochvil... Bu savunma düzenini ders olarak kurslarda işle... Dayanışma, kademe anlayışı, çabukluk, soğukkanlılık, topa ne zaman, nasıl müdahale edilir... Öyle bir ikinci yarı ki... Hayatım boyunca unutamam. Taç atışı kazandığımızda, rakip kaleye doğru kendi sahamızda top sürdüğümüzde, rakibin atağı auta çıktığında; gol pozisyonu kadar heyecan duyuyorduk. Sanki penaltı kazanmışız... O kadar mutlu oluyoruz. Seyirci bastırıyor. Lyon bütün yıldızlarını sahaya sürmüş, her türlü riski almış... Olmuyor, olmuyor... Heinen, kaleyi adeta örmüş... Bu kadar şansa bir de K.İrlandalı hakemin başarılı yönetimi eklenince; TUR geldi... Lyon'da meydan okuduk Fransızlar'a. Sınır Tanımayan Gazetecileri'ne... Hatta bayan Mitterand'a da...