Ersoy müzakere ediyor!

Bu maçı ciddi ciddi analize ya da kritize etmeye gerek yok. Bu maçın tek konuşulacak ve yorumlanacak tarafı hakem triosu... Erol Ersoy ve Koray Gencerler...  Devrenin sonunda soyunma odasına 1-0 mağlup dönen Beşiktaş, ikinci yarı bütün riskleri alacaktı. Denizlispor'un 45 dakika skoru koruma ya da oyunu kontrol etmesi zordu. Beşiktaş'ta orta sahayı derleyip toplayacak, forvete servis yapacak oyun anlayışına ve elemanlara ihtiyaç vardı. Nitekim, bu yarıda Sergen ve Tümer sahne aldı. Bütün riskleri de üzerine alan Beşiktaş, bu iki oyuncuyla oyunu rakip sahaya yıktı. Denizlispor bunalıyordu. Goller geldi gelecekti... Geceye "hakem triosu" ile birlikte imzasını atan İlhan Mansız, ilk golü son derece rahat attı. Ama attığı ikinci gol 90 dakikanın kremasıydı.  Son dakikada verilen penaltı... Mustafa Özkan'ın atışında Cordoba kornere çeliyor. Kornerden gelen topa kafayı vuran Ersen... Top çizgiyi geçti mi geçmedi?.. Bu konuda karar vermek mümkün değil. Ne tribünden ne de ekrandan... Bütün otoriteler günlerce otursun tartışsın... Bir hakemin "hakem şansı" olacak. Hakemler hep böyle dua eder. Ancaaak; doğru - yanlış, bir hakem en kısa zamanda yardımcısının da görüşünü alıp kararını vermeli. Bir gol kararı için 9 dakika beklenmez, bekletilmez. Erol Ersoy önce golü verdi. Sonra yardımcısı Koray Gencerler santraya gitmeyince yanına koştu... Uzun uzun konuştular, bu defa oradan ayrıldı ve golü verdi. Bu defa Beşiktaşlılar Erol Ersoy'u ablukaya aldı. Ersoy, iradesi dışında kendini yine Koray Gencerler'in yanında buldu. Bu defa gole iptal kararı çıktı. Ben yazımı bitirdiğimde maç 2-1'di. Beşiktaş kazanmış ve tur atlamıştı. Koray ve Erol beyler skoru müzakereye devam ediyorlardı. Avrupa Birliği gibi; "gol kararı" konusunda "tarih için tarih" vermedikleri kalmıştı!