KADIN

A -
A +

O azîz Peygamberleri doğuranlar kadındı. Sevgili Peygamberimiz Muhammed Mustafa’yı -aleyhi’s salâtü ve’s selâm- dünyaya getirme şerefine nâil olan Âmine Hatun da kadındı. Büyük dayanakları, zevcesi Ulu Kadın Hazreti Hadice’tül Kübra da kadındı. İlimde, edebde derin, soylular soylusu Hazreti Aişe kadındı. Kâinatın Efendisinin kerîmeleri, Hazreti Hasen ve Hüseyn Efendilerimizin anneleri; seçkinler seçkini, hasletliler hasletlisi, seyyidler anası Hazreti Fatıma’tüz Zehra vâlidemiz kadındı.

 

Hazreti Hacer anamız, Hazreti Âsiye, Hazreti Meryem kadınlardı…

 

Hanım evliyanın büyüklerinden Rabia’t ül Adeviyye kadındı, Sultan Alparslan’ı doğuran Altuncan Hâtun kadındı, Sultan Osman’ı doğuran Halime Hâtun kadındı, Orhan Gazi’nin annesi Malhun Hâtun, İstikbalin Fatih’i Şehzâde Mehmed’i doğuran Hüma Hâtun kadın analarımızdı. Yavuz’un annesi Gülbahar Hâtun kadındı. Kanunî’nin annesi Hafsâ Sultan kadındı. II. Mahmud Han’ın zevcesi, Abdülmecid Han’ın anacığı büyük hayr ve hasenat sahibi Bezm-i Âlem Vâlide Sultan kadındı, ileride devleti en zor günlerinde 33 yıl ayakta tutacak olan büyük Abdülhamid Han’ı, anası Tir-i Müjgân Kadınefendi’den öksüz kalmasından İtibaren îtinâ ile yetiştiren Rahîme Sultan kadındı, hayranı olduğu Peygamberin adını Mustafa diye oğluna veren Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım kadındı. Nene Hatun ve dünya harplerini omuzlayan o çilekeş Anadolu hatunları kadınlardı.

 

Adnan Menderes’in muzdarib eşi Berin Hanım, Turgut Özal’ın karakter mimarı Hafize Ana kadındı. Tayyip Erdoğan’ın şahsiyet hamurkârı anası Tenzile Hanım kadındı, Muhsin Yazıcıoğlu’nun sabır âbidesi anası Fidan Hanım kadındı, Devlet Bahçeli’nin edeb timsali anası Sâmiye Hanım kadındı…

 

Bu bahsi sayfalar dolusu saymaya devam edebiliriz. Şâh-ı Nakşibend Hazretlerinin, imâm-ı Rabbani Hazretlerinin, Ebu Suud Hazretlerinin, Gül Baba’nın, Ahmed İbni Kemal Paşa’nın, Cevdet Paşa’nın, Mevlâna Halid-i Bağdadî Hazretlerinin, Enver Ören Beyin annesi Melike Hanım Teyze kadındı, Ahmed-i Yesevî Hazretlerinin anası kadındı. Binlerce âlim, evliya, şair, kahraman, Sultan ve on beş asırdır bu toprakların değeri olan her sahadaki şahsiyetleri yetiştirenler kadındı, kadındır…

 

Şanlı Gazze Direnişinin arkasında sıra dağlar gibi duran Gazzeli, çatal yürekli o güzel analar, bacılar, kadınlar vardır.

 

Analarımız, eşlerimiz, bacılarımız, kızlarımız, gelinlerimiz yengelerimiz kadındır.

 

Hürmete layıktır.

 

Şu sütunlar, bu ekranlar şahîddir ki bu satırların yazarı, yıllardır ve yıllardır onu söyler. Samimiyetle söyler. Döner, döner bir daha söyler:

 

-Çocuğu yetiştiren kadındır. Bir insanın yetişmesinde yüzde 90 pay ananındır. Erkeğin payı yüzde 10’dur.

 

Şükürler olsun ki bugüne dek hiç kimse, bize “hayır; yanılıyorsun!” demedi. Aksine sözümüzü işitenler daima “belî” dercesine “doğru söylüyorsun!” dediler.
Biz, ilim, uzak diyar Çin’de de olsa almayı öğütleyen mükellefiyet düsturuna sahip ulvî bir medeniyetin mensuplarıyız. Hadis-i şerifin yol göstermesiyle söyleyene değil, söylenene bakarız. Elhak bu doğru! Lâkin yine mübarek Hadis’in açtığı yolda ilerlerken ne aldatır ve ne de aldanırız. İkisi de câiz değildir.
Bizde ana kıymetlidir. Cennete varan yol, ananın ayakları altından başlar. Eş yani kadın kıymetlidir; işte yukarıdan beri söyleyegeliyoruz; eş; kadın; aileyi ayakta tutandır. Baba, duası Peygamber duasının mânevî mîrasıdır. Kız, bacı, gelin, yenge namustur, iffettir. Oğul, yarınların, bahadırlığın adıdır.
Şu yazabildiklerimiz ve daha yazılabilecek çok şeyi ile zengin hakikat ve irfan varlığımız, emperyalist, zalim ve sömürgeci Garb’ın, Batı’nın tahayyülünün çok ötesindedir.

 

Bu bahsettiklerimiz bizde aşktır, muhabbettir, halis duygulardır. Ecdadımız, geçmiş büyüklerimiz, bunların lafını etmediler, ufak bir takvim yaprağına sığdırmadılar, onları yaşadılar. Hâl bu iken bizim şimdi Garb’dan kadirşinaslık talim edercesine onlardan Anneler Günü, Babalar Günü, Kadınlar Günü, Sevgililer günü… vs. vs… devşirmemiz, doğru mudur?

 

Batı, sevgi eksenli, samîmiyet eksenli, merhamet eksenli, hakkaniyet eksenli bugünleri de doymak bilmez ihtiraslarla paraya tahvil etmekte. Onlarda aslolan muhabbet değil cirodur. Bu yüzden kadınlarımıza, kızlarımıza moda ve nice oltalar atarak onları kendilerine benzetmeye çalışmaktalar. Bu oyun bir buçuk asırdır, perde perde sahnede!

 

Bunun adı, Kültür Emperyalizmidir.

 

Kadınını, kızını, kültür emperyalizmine kaptıran milletler, çöküntüden kurtulamaz. Kadına, kıza, çocuğa, gence, aileye sahip çıkmak, ecdadın yolunu öğretmek devletin bir numaralı mes’ele ve mes’uliyetidir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.