Hergele Necmi

Sesli Dinle
A -
A +
Bazen tanıdıklar arayıp “Sınava çalışırken hafıza teknikleri işe yarar mı hocam?” diye soruyorlar. Bilgileri kodlayarak hatırlamaya çalışmak kısa vadede işe yarayabilir elbette. Ama öğrenme kalıcılığını düşündüğünüzde etkisi az. Hatta bazen kafa karıştırdığı için olumsuz etkiye de sebep olabiliyor. 
 
İngilizce öğrenirken ben de hafıza tekniklerini kullanmaya çalışmıştım. Mesela “irritate” kelimesi için kullanılan hikâyeyi hâlâ hatırlıyorum. Bir barın önünde “İri Ted” adında bir bodyguard var. İçeri girmek isteyenlere atar yapıyor ve herkesi sinirlendiriyor... Bu hikâyeden yola çıkarak kelimenin “sinirlendirmek” anlamına geldiğini hatırlıyorsunuz.
 
Birkaç kelimeyi böyle öğrencince hoşuma gitmişti yöntem. Ama kelime sayısı artıp da hikâyeler çoğalınca işler karıştı. Eş zamanlı olarak sekiz tane dizi seyrediyormuşum gibi kafam allak bullak oldu.
 
Okul günlerinden hatırladığım şeyler de var. Soy gazları ezberlemek için “Hergele Necmi Arsız Karısını Kesip Rendeledi” cümlesi kullanılırdı mesela. Bir de “Hasan 2 Salak Osman 4” vardı. Sülfirik asidin formülünü ezberlemek için kullanılan dâhiyane(!) yöntem…
 
Sert sessizleri öğrenirken “Fıstıkçı Şahap” girerdi devreye. Sıfat fiil ekleri için “Anası mezar dikecekmiş” gibi garabet bir cümle söylerdik. Yumuşak ünsüzleri öğrenmek için Jandarmayla Evi Bucağı Gezerdik.
 
İşe yaradı mı peki bu yöntemler? Sınavlarda yaradı kesinlikle. Ama bunun için Hergele Necmi’nin karısını rendelemesine veya her sınıfta mutlaka bir tane olan Osman’ın kimya derslerinden nefret etmesine gerek var mıydı acaba?
 
İnsan zihni için bilgiyi hatırlamak ilk adım… Asıl mesele de bundan sonra başlıyor. Yani bilgiyi hatırladıktan sonra, arada hatır oluşması için yoğun mesai yapmak gerekiyor. Zaten öğrenme eylemi de kavramlarla mana arasında köklü bir ilişki kurulduğunda gerçekleşiyor.
 
Bilgiyi kodlamak yazılım dünyasına ait bir şey. İşte bu yüzden sadece akılda tutmaya yönelik bir eğitim sistemi uygulandığında, insan hızla robotlaşıyor.

Vitrin siyaseti

Mussolini’yle ilgili anlatılan bir şey var. Adamlarına “Bu gece sabaha kadar çalışacağım! Gece üçte bir kahve getirin. Bunun dışında rahatsız etmeyin!” deyip kütüphaneye gidermiş. Sonra bir köşeye kıvrılıp uyurmuş. Saat tam üçe gelirken de kalkıp masanın başına geçermiş.
 
Kahveyi getiren kişi Mussolini’yi masanın başında çalışırken görünce usulca kahveyi bırakıp çıkarmış. Mussolini de kapı kapanınca hemen tekrar yatar, ertesi gün de akşama kadar askerleri teftiş etmek için gezermiş.
 
Bu arada halk arasında Mussolini’nin ne kadar çalışkan olduğu, hiç uyumadan nasıl yoğun bir şekilde çalıştığı anlatılırmış.
 
Son günlerde siyaset sahnesinde yaşananları görünce aklıma bu olay geldi.
 
Artık ne alakaysa!

İfadesi alınan cümleler

Sosyal medyanın insanı pervasızlaştırma etkisi çok büyük. Sokakta birbirine saygıda kusur etmeyen insanlar, klavye başına geçtiği anda başkalaşım geçiriyor.
 
Mesela yüz yüze iletişimde, “Beni anlamanızı beklemiyorum zaten” şeklinde kurulan temkinli cümleler, klavye başında “Beyinsizlere laf anlatmak zor!” cümlesine dönüşüyor.
 
Göz göze bakarken, “Bir eğitimci olarak bu sözleri size hiç yakıştıramadım!” diye serzenişte bulunanlar, sosyal medyada “Sen de eğitimci olacaksın öyle mi? Senden bir cacık olmaz!” yazıyorlar.
 
Herkes kendi zihniyetine uygun bir şekilde yazdığınız cümledeki kelimeleri ayıklıyor ve saldırıyor. Söylenenler, söyleyen kişinin dünya görüşüne göre yargılanıyor. “İfade özgürlüğü” diye bağıranlar yazdığınız her cümlenin ifadesini alıyor.
 
Nasıl bir özgürlükse artık!
 
Jean Paul Sartre demiş ki; “İnsanın özgürlüğü, kendisine yapılanlara karşı takındığı tavırda gizlidir.”
 
Gerçi şimdi düşündüm de Sartre’nin bu cümlesi de nereye çeksen oraya gidiyor. O yüzden en iyisi “Nezaket, düşüncelerin kıyafetidir” sözünü hatırlayalım ve bu aralar sıkı giyinmenizi tavsiye ederek yazıyı bitirelim.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.