Midesi kalkan yamyam!

A -
A +

Bir insan düşünün…

 

Televizyonun karşısında oturmuş büyük bir iştahla insan eti yiyor. Elinde ve ağzının kenarlarında kan lekeleri var. Bu sırada televizyonda “The Young Cannibals” filmi başlıyor. Hani şu meşhur yamyam filmi… Biraz seyrettikten sonra gözlerini kaçırıyor adam. İçi kaldırmıyor bu vahşet görüntülerini. Midesi kalkıyor. Sonra da kanal değiştiriyor.

 

Biden’in basın toplantısını seyrederken geldi bu sahne aklıma. Önce “İsrail’e tam destek” deyip, sonra ölen siviller için sözüm ona ne kadar üzüldüğünü anlatırken yani...

 

Adam bir yandan celladın omzunu sıvazlıyor, bir yandan da ipin ucundakine esenlikler diliyor. Üstelik idam sehpasını da kendisi kurmuşken...

 

Böyle bir sahtekârlık olabilir mi?

 

     ***

 

Medeniyet üzerine güzellemeler yapan canavarın kalan tek dişi de Gazze’yle birlikte çürüdü. Gazze’nin yıllardır içine akıttığı gözyaşı taştı. Filistin’den bütün dünyaya kan sıçradı.

 

Öfke, itidali boğmak üzere… Çünkü suçun boyutu, kınama cezasını çoktan geçti.

 

Artık kimse uluslararası hukuktan, insan haklarından falan bahsetmesin. Müslümanları insan olarak görmeyen zihniyetin hakkı da hukuku da yere batsın.

 

O basın toplantısı da lütfen Amerika’nın çöküşünün miladı olarak kayıtlara geçsin.

 

     ***

 

Batı'nın takındığı tavırla sergilediği davranış arasındaki fark artık gerçekten mide bulandırıyor. Vitrinde aydınlanmış insanlar var. Ama gerçek zihniyet öyle karanlık ki yarasalar bile girmeye korkuyor. Toplumsal düzen, ekonomik kalkınma ve teknolojik gelişmenin insani değerlerle bir ilgisi olmadığını artık herkes iyi biliyor.

 

Batının refleks hâlini almış alışkanlıklarına bakarak onların medeni ve ahlaklı kimseler olduğunu düşünmek saçmalıktır. Eğer Ukrayna’ya düşen bombayla ayağa kalkan Batı dünyası Filistin kan ağlarken yerinde oturuyorsa, orada az gelişmiş bir ahlak, çok gelişmiş bir ikiyüzlülük ve kötülük vardır.

 

Kimse hikâye anlatmasın!

 

Etikle ahlak arasındaki fark, Ukrayna ve Filistin’e verilen tepki arasındaki mesafe kadardır.

 

     ***

 

Sosyal medyada Gazze’de yaşanan katliamla ilgili bir şey paylaştığımda, hemen şu tür yorumlar geliyor; “İsrail’de ölen çocuklar için niçin üzülmüyorsun?”

 

Üzülmediğimi hiç söylemedim ama durun ben de size birkaç soru sorayım!

 

Birisinin yakını vefat etse… Cenaze namazı sonrasında hıçkırıklara boğulmuş bir şekilde ağlayan kişinin yanına gidip, “Şu anda dünyanın farklı bölgelerinde bir sürü insan ölüyor. Onlar için üzülmüyorsun da yakının için mi ağlıyorsun? Ne kadar bencilce bir davranış!” diyebilir misiniz?

 

Çocuğunuz hastalandığında yaşadığınız üzüntüden dolayı suçluluk duyup, “Dünyada milyonlarca hasta çocuk var. Ayıp benim yaptığım” diye kendinize sitem eder misiniz?

 

Aynı anda bir akrabanız ve yıllar önce bir kez karşılaştığınız birisi ölse, hangisinin cenazesine katılırsınız?

 

Cevap net! İnsan kendisine yakın hissettiği kişilere sevinç ve üzüntüsünde öncelik tanır. Yani üzüntü ve keder, yakından uzağa doğru dağılarak seyrekleşir. Çok yakın bir arkadaşınızın başına kötü bir şey geldiğinde hissettiğiniz kederi, tüm dünya insanları için eşit olarak paylaşamazsınız. İnsan tabiatına aykırı bir durum zaten bu!

 

Filistin davasında zaten kimin zalim, kimin mazlum olduğu ortada. Haklılık, haksızlık tartışması yapmaya gerek yok. Kendi aklıyla düşünen, kendi gözüyle gören ve kendi kulağıyla işiten bir insanın bu olaylarda objektif olması mümkün değil!

 

Ama velev ki iki taraf da eşit olarak haklı olsun. İnsan yine kendisine yakın olana daha çok üzülür. Sakın aksini söylemeyin!

 

Siz kendinizi kime daha yakın hissediyorsanız ona daha çok üzülebilirsiniz. Elimden zaten bir şey gelmiyor. Bari üzüntüme müdahale etmeyin!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
ata26 Ekim 2023 00:41

hocam eğitimden politikaya bir dehasınız... üzüntü mevzuu da ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi...

ssda23 Ekim 2023 08:28

bir ölür bin diriliriz ,bazen bin kişinin dirilmesi için bir kişinin ölmesi gerekiyordur. ölen 500 kişi ve kilise bombalanması ,hristiyan dünyasını da yanımıza çekti

Mehmet Çamcı21 Ekim 2023 10:44

Hislerimize tercüman olduğunuz için teşekkür ediyorum abi

Molla Kasım 21 Ekim 2023 07:35

Yahudi'nin hiç bir şeyine üzülme olamaz her Müslüman bunu iyi bilmeli