WhatsApp durumundan vazife çıkarmak

A -
A +
Seçimden sonra WhatsApp durumlarda verilen tepkilere baktım. Herkes siyasi tercihine uygun paylaşımlar yapıyordu. Beni şaşırtan bazı isimleri fark edince, “durumdan” kendime vazife çıkarıp kendimce bir "Network Analizi" yaptım.
 
Meclis aritmetiğine benzer bir dağılım vardı rehberimde. Açılan durum sayısına göre, rehber çoğunluğunu almış görünüyordum. Bu arada durum paylaşmayanlar ve rengini belli etmediği için durumu geçersiz olanlar da vardı. Ama genel ortalamayı etkilemeyeceğini düşündüğüm için onları hesaba katmadım.
 
Sonra işi abartıp hangi isimlerle ittifak kurabileceğimi düşündüm. Liyakat esasına göre önce akrabaları eledim. Görüşü ne olursa olsun haddi aşan, üslubu şaşanları da liste dışı bıraktım ve geri kalanlarla meclis çatısı altında olduğumuzu hayal ettim.
 
Ülkeyi gayet güzel yönetiriz gibi geldi önce. Bakanlıkları bile kafamda dağıttım. Muhalefette çok güçlü, bizi epeyi zorlayacak isimler vardı ama kafaya takmadım. “Sonuçta muhalefet ne kadar güçlü olursa, biz de o kadar kontrollü oluruz” dedim kendi kendime.  
 
Ama sonra birkaç isme takıldı gözüm. Bir tanesi bizim ittifaktan, ikisi muhalefetten. Bu kişiler kesin problem çıkarırdı. “Bir tanesi içeriden, ikisi dışarıdan türlü ayak oyunlarıyla kim bilir neler yaparlar?” diye düşündüm. Düşündükçe içimde cümleler birikti.
 
Boğazımı temizleyip omuzlarımı dikleştirdim. Tam elimde telefonla balkona doğru yürüyordum ki Allahtan birisi aradı da geri döndüm.
Sonra da gidip yattım...
     ***
Şaka bir yana, ülkenin genel durumunu görmek için herkes kendi rehberindeki durumlara bakabilir gerçekten. Çünkü her cep telefonu kendi mahallenizin sandığı gibi aslında. İdeal olan %50-60 bandında bir rehber çoğunluğu yakalayabilmek bence. Daha yüksek oranlar varsa biraz çevreyi genişletmek gerekebilir. Çünkü hep aynı görüşten insanlarla iletişim kurmak bir süre sonra körlük getirir.
 
Bu arada eğer kendi rehberinizde bile çoğunluğu sağlayamıyorsanız da kendinizi veya mahallenizi değiştirmeyi düşünmeyin bence. Çünkü iletişimde istikrar, rehber çoğunluğunu elde etmekle ilgili bir durum değildir.
 
Hangi görüşte olursa olsun, düşünceler çirkinleşmeden ve kalp kırmadan ifade edilirse…
 
Empatiden yoksun ve nezaket sınırlarını vizesiz geçen cümlelerden vazgeçilirse…
 
Ve seçim bitince herkes kendi renklerinden soyunup kırmızı-beyaz olursa, bir sıkıntı yok demektir.

Hiçbir yerde yayınlanmayan seçim anketi

İmza günü ve söyleşi programı için bir okula gitmiştim. Sırası gelen bir kız öğrenci, ben kitabı imzalarken, “Hocam, siz kime oy vereceksiniz?” diye sordu.
 
Şimdiye kadar “Ronaldo mu Messi mi?” veya “Hangi takımlısınız?” gibi sorulara alışmıştım ama ilk defa böyle bir soruyla muhatap oluyordum. “Niye sordun?” dedim gülümseyerek.
 
O sırada kızın arkasındaki çocuk, “Hocam, Hasna Suriyeli. Okuldan ayrılmaktan çok korkuyor” dedi.
 
Bunun üzerine Suriyeli kız arkasına dönüp “Ne alakası var ya?” dedi titreyen bir sesle. Sonra kitabını alıp hızlı adımlarla salondan çıktı. Ben de imzaya devam ettim.
 
Okuldan çıkarken az ileride cadde boyunca sıralanan reklam panolarına takıldı gözüm. Bir tanesinde büyük puntolarla “Suriyeliler Gi-de-cek” yazıyordu.
 
Her sabah okula giderken, okuldan ve arkadaşlarından ayrılacak olmanın korkusunu tekrar tekrar yaşayan Suriyeli kızın, kaygılarından kurtulmak için yaptığı bu seçim anketi içime oturdu. Fanatizmle faşizmi birbirine bağlayan o ışıksız ve tehlikeli kavşaktan uzak durmam gerektiğini hissettim.
 
Ben de durumlardan çok memnun değilim ve çoğu zaman Türkiye’nin göçmen politikalarını eleştiriyorum. Ama Hitlervari bir üslup ve Nazizmtrak bir yaklaşımla asıp keserken, Hasna ve diğer Suriyeli çocukları da biraz düşünmek lazım.
 
Yürüyerek ülke değiştiren insanlar yanı başımızda tarih yazarken ve yüzlerce yıl önce aydınlandığını iddia eden ülkelerin sınırlarına zifiri karanlık bir utanç birikirken, tarihimiz ve coğrafyamızın bize yüklediği sorumlulukla biraz temkinli olmak gerekir.
 
Çünkü medeniyet tasavvuru bunu gerektirir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.