"Sahte aydın sınıfı Türkiye'nin başına bela edildi" diyen bir Oktay Sinanoğlu vardı

Düzenleyen: / Kaynak: Anadolu Ajansı
- Güncelleme:

Kültür - Sanat Haberleri  / Anadolu Ajansı

19 Nisan 2015'te ölen Sinanoğlu, moleküler biyoloji, kimya ve matematik ile başarılı bir akademik kariyere elde etti. Ancak Türkçe'ye dair çalışmaları ve milli kültüre dair çalışmalarıyla ses getirdi. Çağdaşlaşma ve batılılaşmaya dair medyaya yansıyan sert sözleri dikkat çekti.

1935 yılında  İtalya’nın Bari şehrinde doğan Sinanoğlu'nun babası Nüzhet Haşim Sinanoğlu Türkiye’nin İtalya başkonsolosudur. Görevli bulunduğu dönemde II. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla ailesiyle Türkiye’ye dönecektir. 

AMERİKA'DA GEÇEN YILLAR

Oktay Sinanoğlu 1953 yılında Ankara’da kurulan Türkiye Eğitim Derneği'nin (TED) Yenişehir Lisesini birincilikle bitirdi. Burslu olarak kimya mühendisliği eğitimi için ABD'ye gönderildi. Sinanoğlu California Üniversitesi Berkeley Kimya Mühendisliği Bölümünü de birincilikle bitirdi.

1957’de Massachusetts Teknoloji Enstitüsünü (MIT) sekiz ayda tamamlayarak “Yüksek Kimya Mühendisi” unvanını ve Alfred Sloan Ödülünü kazandı. 1959’da mezun olduğu California Üniversitesinde “teorik kimya” alanında doktora yaptı.

Sonraki sene Yale Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak ders vermeye başladı. 1961’de Atom ve moleküllerin çok elektronlu kuramı ile doçent oldu. Burada 50 yıldır çözülemeyen bir matematik kuramı kazandırarak genç yaşta profesör unvanına layık görüldü. 

"NOBELİN BİLİMDEN ÖTE SİYASİ YÖNÜ VAR" 

ABD Bilimler Akademisi üyeliğine seçildi. 1966’da Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından bilim ödülü verildi.

1973’te Almanya'nın en önemli ödüllerinden biri olan Aleksander Von Humboldt Bilim Ödülünü kazanan ilk Türk bilim adamı olmuştur.

Yine 1973’te Meksika Elena Moshinsky Bilim Ödülü’nü ve 1975’te Japonya Uluslararası Seçkin Bilim Ödülü’nü kazandı. Bütün başarıları sebebiyle aynı yıl özel kanunla kendisine "Türkiye Cumhuriyeti Profesörü" unvanı verildi. 

İki defa Nobel Bilim Ödülü’ne aday gösterildiği şekilde bir bilgi varsa da bu ona yapılan bir yakıştırma olarak ortaya çıkmıştır. Kendisine sorulduğundan Nobel ödülünü almak için bir çaba sarfetmenin gereksiz olduğunu ifade ederek şunları söyleyecektir:

“Çocukluktan beri, hiçbir zaman dünyevi ödüllenmeler için çalışmadım. Ne okulda not için, ne sonra makam veya para için, ne de başkalarının bana bahşeyleyeceği ödüller için. Zaten, ödülü veren aslında sana olan aşkından değil, kendi gayeleri için verir. Ödül alma, zengin olma, mevkiler sahibi olup da bol bol kasılma arzusuyla yanıp tutuşanlar gerçek değeri olan hiçbir şey ortaya koyamazlar. Toplum için, bilim için, ülken, ulusun için, insanlığın insanlaşması için çalışırsan, hak ve halk seni öyle veya böyle kendiliğinden ödüllendirir. Manevi nimetler ise hepsinden önemlidir. Bu sözleri, biraz da bugünün, yolu kolayca şaşırtılabilen gençleri için söylüyorum. Nobel’in bilimden öte, bir de siyasi yönü var. Hatta, pek söylenmeyen şöyle bir kaide vardır: Nobeli alıncaya kadar ağzını açma, suya sabuna dokunma.” 

ÖMRÜNÜ MİLLİ KÜLTÜRE ADADI

Oktay Sinanoğlu, bilimsel çalışmaların yanı sıra hayatı boyunca Türkçe ve milli kültürün korunması için de çaba sarf etti. Çok sayıda konferansa katılan Sinanoğlu, buralarda Türkçe eğitimin önemine işaret ederek, kültür sömürgeciliği tehlikesine vurgu yaptı.

Bir röportajında "Bütün Türk devletlerinde insan düşünülmüştür, her türlü insan. Batı vahşidir. Bunu bilesiniz. Onların birkaç yüzyılda öğrendikleri matematik, bilim falan Türkler sayesinde olmuştur. Abartmıyorum." diyen Sinanoğlu, her fırsatta milli kültürün inşası ve korunmasında Türkçe'nin önemine dikkati çekti.

"SAHTE AYDIN SINIFI TÜRKİYE'NİN BAŞINA BELA EDİLDİ"

Sinanoğlu, hayatını anlattığı bir röportajında ise İngilizler ve Amerikalıların tek gayesinin dünyayı sömürgeleştirmek olduğunu savunarak, "Aslında benim en büyük buluşum, İngiliz ve Amerikan numaralarıyla Türkçeyi yok etmek üzere yola çıktıklarını anlamam. Modern dünyada bir ülkeyi sömürge haline getirmek için savaşla, topla uğraşmayacak, dilinden başlayacaksınız." ifadelerini kullandı.

Milli ve yerli olmayı önceleyen Sinanoğlu bir konuşmasında da "Bir milleti yaşatan kendi gelenekleri, binlerce yıllık süzme süzme gelmiş kültürüdür. Kültür, Hakkari'de bale gösterisi yapmak değildir. Kültür arada bir konsere gidip hava atmak değildir. Çağdaşlık, Moda'nın ara sokaklarında köpek gezdirmek değildir. Bizde böyle sahte çağdaş aydın sınıfı yetiştirilmiştir. Kendi kültüründen kopuk, kendi halkından tiksinen, kendi kültürüne yabancı ama arada halkçılık edebiyatı yapan tipler yetişmiştir. Türkiye'nin başına da bunlar bela edilmiştir." eleştirilerinde bulundu.

TÜRKÇE'YE YOĞUNLAŞTI

Oktay Sinanoğlu yurtdışında bilim alanında yaptığı önemli hizmetler ve başarılar aynı ölçüde Türkiye’de de devam etti. Yale’deki görevinden emekliye ayrılınca ülkesine dönen Sinanoğlu 1994’ten 2002 yılına kadar Yıldız Teknik Üniversitesi Kimya Bölümü’nde öğretim üyeliği yaptı.

Ancak Türkiyede kendisini sadece fen bilimleriyle sınırlandırmayarak, sosyal meselelerde de yayınlara imza atmıştır. 1980-1989 arası dönemde Türk siyasetindeki problemlere, eğitim ve dil bilimi alanlarına odaklanarak yorumlar geliştirdi. Özellikle de çalışmalarını Türkçe öğretimine yoğunlaştırdı. 

Dilde gereksiz yere kullanılan yabancı kelimelerin bir kompleksin ürünü olduğunu, bu taklitçi modernleşmenin milli bünyeye zarar verdiğini savundu.

Bütün dünya milletlerinin kendi öz kültürlerine sahip çıkmaları gerektiği, kültürel farklılıkların dünya için bir zenginlik olduğu şeklindeki görüşleriyle kültür emperyalizmine adeta savaş açtı.

TÜRK AYNŞTAYNI 

Görüşlerini Türk Edebiyatı, Türk Yurdu, Yeni Türkiye ve Türk Dünyası Araştırmaları gibi akademik ve popüler pek çok dergide yayınlanan makaleleriyle açıkladı.

Gerek eserlerinde gerekse verdiği röportaj ve konferanslarında, "Türkçe giderse Türkiye gider" vurgusunu yaptı. 1992 Türkiye Kültür Bakanlığı Bilgi Çağı Ödülü, 1995 Türkiye Yazarlar Birliği  Yılın Fikir Adamı Ödülü, 1995’te Türkiye ilim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (İLESAM) Üstün Hizmet ödülü verildi. 

Kariyeri sebebiyle yaptığı çalışmalara atıf yapılarak hakkında hazırlana biyografi kitabına "Türk Aynştaynı" adı verildi. Einstein'a benzetilse de bu isimlendirmenin Türkçe telaffuza göre yazılması Oktay Sinanoğlu'nun Batıya olan bakış açısını gösterir.  

2005 Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencilerinin oylarıyla "Yılın Yıldızları En Beğenilen Bilim Adamı Ödülü”ne layık görüldü. Gerek resmi gerekse özel kurum ve teşkilatlar tarafından ödüller verilerek desteklendi.

Türk Dil Kurumu başta olmak üzere pek çok akademik enstitü danışmanlık yaptı. 

İki defa evlenen Oktay Sinanoğlu, beyin tedavisi gördüğü Miami’deki bir özel hastanede vefat etti. Cenazesi, 25 Nisan tarihinde İstanbul’a getirildi. 26 Nisan günü düzenlenen anma töreninin ardından Karacaahmet Mezarlığı’ndaki aile kabristanına defnedildi.

AKADEMİK VE POPÜLER ESERLER

Oktay Sinanoğlu’nun gerek Türkçe gerekse yabancı dillerde pek çok eseri basıldı. Amerika’daki bilimsel makale ve kitapları Yale Press gibi üniversiteler tarafından neşredildi. Türkçe yazdığı 10’dan fazla kitabı vardır.

Çeşitli sözlük çalışmaları, bilim felsefesi, dünya siyaseti, dilbilim gibi konularda yazdığı kitapları arasında “Bye Bye Türkçe- Bir Nev-York Rüyası” meşhur oldu.

Çok satanlara girerek defalarca basılan kitapta İngilizce’nin Türkçe’yi üzerindeki tesire reaksiyon göstermektedir. Özellikle dile giren kelimelere şiddetle karşı çıktı. Bu duruma da İngilizce eğitimin yol açtığını belirterek, eğitim sistemini eleştirdi. Yabancı dil öğrenmenin bir ihtiyaç olduğunu, ancak bunun için öğretimin tamamen yabancı dille yapılması gerekmediğini savundu. Türkçenin matematiksel yapısı olduğunu, zengin ve elverişli bir bilim dili olduğunu ispatlamaya çalıştı. Yabancı dildeki bilimsel terimlere Türkçe karşılıklar üretti.

Popüler eserleri arasında şunlar yer alır: 2050'ye 5 Kala Dünyanın 105 Yıllık Tarihi, Türkçe Giderse Türkiye Gider, Bye Bye Türkçe / Bir Nev-York Rüyası, Büyük Uyanış,  Hedef Türkiye, Ne Yapmalı / Yeniden Diriliş ve Kurtuluş İçin, Yeni Bilim Ufukları 1-2-3, Açıklamalı Fizik, Kimya, Matematik Ana Terimleri Sözlüğü.

Akademik eserlerinden bazıları; Modern Quantum Chemistry: Istanbul Lectures (1965), Sigma Molecular Orbital Theory (1970), Three Approaches to Electron Correlation in Atoms and Molecules (1971), New Directions in Atomic Physics (1971).

Oktay Sinanoğlu, 19 Nisan 2015'te, ABD Miami'de, solunum yetmezliğine bağlı olarak tedavi gördüğü hastanede vefat etti.

Düzenleyen:  - Kültür - Sanat
Kaynak: Anadolu Ajansı
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...