Büyükşehirlerde sınıf sıkıntısı yaşanabilir!

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer okula başlama yaşının küçültülmesinden dolayı yapılan eleştirilerin sorulması üzerine şunları söyledi: "Daha önce 31 Aralık tarihinde altı yaşını dolduracak olanlar, Eylül ayı itibariyle okula alınıyordu. Yani altmış sekiz aylık olanlar zaten alınıyordu. Yeni uygulama ile bu sadece iki ay öne çekilmiş oluyor. Ancak eskiden şöyle bir durum vardı: 68 aylık çocuklarla, 84 aylık çocuklar (Yedi yaşındakiler) aynı sınıflara konuluyordu. Aradaki yaş farkı 18 aya kadar çıkıyor! Şimdi biz bunu 66 aya çekerek, en fazla 72 aylıklarla birlikte, bu farkı altı aya indiriyoruz. AB'nin 14 ülkesinde, çocuklar 60-64 aylık iken ilköğretime alınıyor. Önemli olan çocuğun eğitime başladığı yaş değil, önemli olan psikolojik hazırlık ve uygun müfredattır. Şimdi biz çocuğu oyun oynatarak eğiteceğiz. 60 aylık çocuğu, velisi isterse, durumu da uygun ise, AB ile birlikte hazırladığımız müfredatı uygulayacağız.Yaklaşık 600 bin civarında 60-66 aylık çocuğumuz var. Zaten 68 aylıkları öteden beri aldığımız için fazla etkilemeyecek. Ülkemizde bazı yerlerde ortalama sınıf mevcudu 18'e kadar iniyor. İstanbul'da ortamla 45 kişi. İlkokul kısmı 4 seneye indirildiği için, 5. Sınıf öğretmenleri yeniden görev alacak. Dolayısıyla öğretmen sayısında artış olacak. Derslik bakımından İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Eskişehir gibi on büyük ilde bu yıl sıkıntı olabilir. Ama gelecek seneye kadar bu da giderilecek."ÖNEMLİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Kırgızistan dönüşünde uçakta aralarında yazarımız İsmail Kapan'ın da bulunduğu gazetecilerin sorularını cevapladı. Dinçer, yeni eğitim sistemi, öğretmen atamaları ve okula başlama yaşıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.Depo tayini kaldırdık... Eş durumundan yılda elli bin öğretmenin yer değiştirdiğini belirten Bakan Ömer Dinçer, tayin edilen ancak görev verilmeyen öğretmen uygulamasına son verdiklerini söyledi. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, eş durumundan tayinlerin artık yılda bir kere yapılacağını söyledi. Dinçer eş durumundan yılda elli bin öğretmenin yer değiştirdiğini, bundan da eğitimin olumsuz etkilendiğini, zira taleplerin daha çok doğudan batıya şeklinde geldiğini, bu sebeple batıda yığılma olurken, doğuda öğretmen açığı oluştuğunu belirtti.Bundan sonra Ağustos ayında ve yılda yalnızca bir defa eş durumundan tayin yapılacağını vurgulayan Dinçer önemli bir yeniliği de duyurdu. "En fazla eş durumundan atama asker, hakim-savcı, hariciye görevlileri ve kaymakamlardan dolayı yaşanıyor. Bu sebeple; Genelkurmay Başkanlığı, Adalet, Dışişleri ve İçişleri Bakanlıklarıyla görüşülerek, tayin durumlarının önceden bildirilmesi istenecek, bu şekilde bir koordinasyon sağlanmaya çalışılacak... Eşleri özel sektörde çalışanlar için böyle bir uygulama olmayacak. Ancak daha önce kamu bankası çalışanları olan kişiler, kamu görevlisi sayıldığı için bu durumdan yararlanabilecek. Depo tayinleri de kaldırıldı. Zira depo tayini yapılan öğretmenden yaralanmak mümkün olmuyor. Başka bakanlıklarda geçici olarak görevli olan öğretmenleri de çağırdık."Bütün bu uygulamalardan dolayı bazı öğretmenlerin kendisine kızmış olabileceğine işaret eden Ömer Dinçer, "Bizim tek düşüncemiz öğrenci odaklı bir eğitime yoğunlaşmak. Elbette öğretmenlere de sahip çıkılacak ama, öğrenciler de mağdur olmamalı" dedi.İmtihanla öğrenci alma ve sınavla sıralama yapmanın sakıncalarına değinen Bakan Dinçer, SBS'nin zaman içinde mutlaka kaldırılacağını da dile getirdi. Dinçer, sınavla iyi durumdaki öğrenciler seçilince, geriye kalan kitle içinde liderlik yapacak ve onları ileriye taşıyacak kimsenin kalmadığını ve bunun da genel kaliteyi düşürdüğüne dikkat çekti. İlerde okulların kendi yöntemiyle öğrenci seçeceğini söyleyen Milli Eğitim Bakanı, her sene sıfır çeken öğrenci sayısının artmasından şikayet edildiğini, ancak bir milyonun üzerindeki öğrenci kitlesi içinde 100 -150 bin öğrenciyi seçebilmek için, bazılarının sıfır puan alması gerektiğini, zira başka türlü bu kadar eleme yapılamayacağını, sınavda ekstra sorularla en iyi öğrencilerin belirlendiğini ifade etti. Bu sınav sisteminin toplumu yorduğunu da kaydeden Ömer Dinçer, bir iki sene içinde derslik, teknoloji ve öğretmen sorununun kalmayacağını ve herkese eşit şartlarda eğitim imkânı sağlanacağını söyledi.