"Ne olur, bana duâ edin!"

A -
A +
Balıkesir erenlerinden bir büyük evliyâ zât var...
Barak Baba "rahimehullah."
Bu zâtı sevmeyen biri vardı ki “çirkin” şeyler söylerdi hakkında. Hattâ hızını alamayıp hakâret dolu bir “mektup” yazıp gönderdi bir gün.
Barak Baba, okuttu onu, bir talebesine.
Sonra da “yaz!..” dedi.
Ve şu mektubu yazdırdı:
"Muhterem kardeşim! Evet... Sizin de buyurduğunuz gibi, ben, Rabbimin beğendiği gibi bir kul olamadım. Ne olur duâ edin de, bu arzuma kavuşayım.”
Bu mektubu yazdırdı.
Sonra da o talebeye;
“Bu mektubu, o kimseye götürüp ver” buyurdu.
O talebe de;
“Başüstüne hocam” dedi.
Ve götürüp verdi.
Adam alıp okudu...
Ve kendi kendine;
“Eyvâaah!.. Ben ne yaptım? Bu zât, bizim gibi alelâde bir insan değilmiş meğer” dedi.
Mahcup ve pişmândı!
Dergâha koşup, diz çöktü önünde.
“Affedin hocam. Hakkınızda yanlış düşünmüşüm” dedi.
Mübârek zât, ona, muhabbetle bakıp;
“Sen çok iyi bir insansın” dedi.
Adam daha da şaşırdı!
“İyi insan mıyım?”
“Evet, iyi biri olmasaydın, pişmân olup bu kapıya gelmezdin. Sen şimdi söz ver, bana duâ edecek misin?”
“Emriniz olur hocam.
Hem de ömür boyu.”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.