"Ey bid'at sâhibi!.."

A -
A +
Balıkesir’in Bigadiç kazâsına bağlı Adalı köyünde bir velî yatıyor… Davut Dede "rahimehullah." O devirde bir kişi vardı ki, bu mübârek zâtı çekemiyor, aleyhinde konuşuyordu dâima. Bir gün de; "Ey zındık, ey bid'at sâhibi!” diye başlayan, hakâret ve iftirâlarla dolu bir mektup yazıp gönderdi bu zâta. Davut Dede okudu. Ve cevâbını yazdı. Bir kese dolusu parayla birlikte bir talebesine verip; “Hemen git, bunları o kimseye ver” buyurdu. Talebesi; “Başüstüne” dedi. Ve götürüp verdi. Mektup şöyleydi: "Muhterem efendim! Günahlarımı almakla bana çok büyük iyilik yapmışsınız. Bu iyiliğinize karşı ben de bu paraları size hediye ediyorum. Lütfen kabul edin.” Adam mektubu okudu... Fevkalâde utandı! Çok pişmân olup; “Beni hocana götür” diye ricâ etti. Pişmânlığını bildirip af diliyecekti. Dergâha yaklaşınca; “Biraz dur!” dedi. Boynuna bir “ip” geçirdi. İpin ucunu da o gence verip; “Bu yularımdan tutup, çeke çeke o zâtın huzûruna götür” dedi. Talebe; “Bunu yapamam” deyince “Sen beni dinle; bu hâlimi görür de belki affeder” dedi. O şekilde girdiler huzura. Ve affa kavuşup “talebesi” olmakla şereflendi o gün...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.