Allah dostlarını üzmek...

A -
A +
Şeyh Sinan Efendi “rahmetullahi aleyh” Manisa’da yaşayıp, orada vefat eden erenlerdendir...
Allah dostu bir velîdir.
Edepsizin biri, sözleriyle üzerdi bu Allah dostunu.
Zîra tanımıyordu onu.
Yakınları, o adama;
“O hakâret ettiğin zât kimdir biliyor musun?” dediler.
Adam da umursamaz bir tavırla cevap verdi:
“Bilmiyorum, kimmiş?”
Yakınları;
“O, Allah’ın velî bir kuludur. Allah dostlarını üzmek hayır getirmez. Gel vazgeç bu işten, yoksa pişmân olursun!” dediler.
Lâkin o, nasipsizdi.
Devam etti üzmeye.
Şeyh Sinan hazretleriyse onun bu yaptıklarına hiç kızmaz, üstelik duâ ederdi onun için.
Nitekim bir gün;
“Yâ Rabbî!.. O kuluna hidâyet ver. Onu iki cihanda azîz, kıymetli eyle” diye duâ etti...
Oradakiler şaşırdılar!
Ve bu büyük velî zâta;
“Efendim, o size hakâret ediyor, sizse ona duâ ediyorsunuz, nedir hikmeti?” diye sordular.
Büyük zât da;
“Herkes yanında olandan verir. Merak etmeyin. O yakında pişmân olup tövbe eder” buyurdu.
Bir müddet geçti.
Dediği gibi oldu.
Adam pişmân oldu bu yaptıklarına.
Edeple gelip özür diledi. Dahası, bu zâtın “talebesi” olmakla şereflendi...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.