Bâkî Billah hazretlerinin vefâtı

A -
A +
Muhammed Bâkî Billâh hazretlerinin yaşı kırka erince, kalmadı dünyâya rağbeti.
O günlerde hanımına;
“Yakında benim için büyük bir hâdise olacak” derdi.
Bu hâli talebesine de bildirmek için;
“Velîlerden birine, gâipten çok yakında vefât edeceği bildirilmiş” buyurdu.
“Kimdir o zât efendim?” dediler.
Kendisi olduğunu söylemedi.
Hastalığın şiddeti artınca; “Birkaç gün Delhi'den ayrılmayın. Zîrâ son günlerimi yaşıyorum” buyurdu.
Ayrılık işâretleri görünürdü artık.
Gözleri, “elvedâ” der gibi bakıyordu!
Talebeleri ağlamaya başladılar!
O sırada bir kişi “Allah!” dedi.
Başını süratle o yöne çevirdi.
Sonra kendi de “Allah!” dedi.
Ve rûhuhu teslim etti.
Kabir yeri için istişâre yapıldı.
Karar verilen yere kazdılar mezarını.
Cemaat, tabutu omuzlayıp, o yere doğru yürümeye başladılar.
Fakat o da ne?!..
Tabut, başka yöne gidiyorlardı. Bir yere gelince öyle ağırlaştı ki, bir milim ileri gitmedi.
“Bunda bir hikmet var” deyip, o yere defnettiler.
Birisi hâtırlayıp;
“Bu yeri beğenmişti, hattâ bu yerin toprağından elbisesine yapışmıştı da ‘Bu toprak, eteğimizi tuttu. Ölürsem, kabrimi bu yerde kazın!’ buyurmuştu” dedi.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.