"Milletime gerçek kurtuluşu nasip et!"

A -
A +
Cennetmekân ​Abdülhamid Han'ın duası: "Yâ Sübhan! Milletimi yok etmeye götüren sahte kurtarıcılar ve sahte kurtuluşlardan kurtar!"
 
 
Bugün 27 Nisan... Cennetmekân ll. Abdülhamid Han'ın, İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından darbe ile tahttan indirildiği gündür... İkinci Abdülhamid Han, Osmanlı padişahlarının otuz dördüncüsü, İslam halifelerinin doksan dokuzuncusu idi. 1842'de doğdu. 1918'de vefat etti. Çemberlitaş’ta, dedesi Sultan Mahmud Han'ın türbesindedir...
Abdülhamid Han tahta çıktığında Osmanlı devleti tam bir bunalımın eşiğindeydi. Büyük meseleler karşısında bunalan Osmanlı devletini dâhiyane bir siyaset, adalet ve fevkalade bir kudretle yönetti. Onun güzel ahlakı, dine olan bağlılığı, edep ve hayâsının derecesi ciltler dolusu eserlerde anlatıldı... 
Cennetmekân, yurt dışına talebe göndermezdi. En modern şekilde tıp fakültesi kurdurup, dışarıdan hocalar, profesörler getirtirdi. Buna rağmen son zamanlarında bazı kişiler güya tahsil için Avrupa’ya kaçtılar. Ama maksatları başkaydı! İşte o kaçıp gidenler, Fransa'da mason oldular ve döndüklerinde Abdülhamid Hân'ı yıktılar!.. Tahttan indirilince, memleket kana boyandı... "Ulu Hakan" Abdülhamid Han'ın zamanı; çileler, entrikalarla dolu aydınların (!) gaflet içinde boğuldukları bir devir olarak tarihe geçmiştir... Onun tahttan indirilmesinin üzerinden 10 yıl geçmeden koca imparatorluğun dörtte üçünün elden çıkması, memleketi 33 yıl nasıl idare ettiğinin en açık delilidir... Büyük İslâm âlimi Abdülhakîm Arvâsî hazretleri buyurdu ki: "Abdülhamid Hân, Fatih’ten, Yavuz’dan, Kânûnî’den daha üstündür...”
Ulu Hakan'ın bu millet için yaptığı dua şöyledir:
"Allahım! Helal etmiyorum! Şahsımı değil, milletimi bu hâle getirenlere, hakkımı helal etmiyorum!
Ya Âdil! Bize acı! Resûlünün, Sevgilinin, Kâinatın Efendisinin nurunu kaydeder gibi olduğu için bu hâle gelen millete, rahmetinle, fazlınla, lütfunla tecelli et!
Yâ Kâdir! Kundaktaki yavruyu gagasına almış, kaçıran leş kuşunu düşürüp çocuğu kurtarmak ancak senin kudretine sığabilir. Leş kuşlarının gagasında kundak çocuğuna dönen milletimi kurtar Allahım!
Ya Ma'bud! Eğer, yılları tesbih dizisince süren hükümdarlığımda Seni bir kere anabildim, Resûlüne bir an bağlanabildimse, duamı, o bir kere ve bir an yüzü suyu hürmetine kabul et!
Yâ Sübhan! Şu titrek elleri, Kıyamet gününde sana (Ümmetim, ümmetim!) diye yalvaracak olan Habibinin eteğinde, şimdi (Milletim, milletim!) diye dilenen bu ihtiyarın duasını geri çevirme! Milletimi evvelâ (Ba'sü ba'de'l-mevtsiz) bir ölümle yok etmeye götüren sahte kurtarıcılar ve sahte kurtuluşlardan kurtar; ve ona bir gün gelecek kurtarıcıları, gerçek kurtuluşu nasip eyle!.."
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.