"Sana müjdeler olsun ey saliha kadın!.."

A -
A +
Peygamber Efendimiz, bir gün Hazreti Fatıma'ya, "Falan kadın cennetliktir" buyurur. Fatıma validemiz bu kadını merak etti ve ziyaretine gider...
    Şu sıcak yaz günlerinde, bilhassa kadınların giyim kuşamında, kılık kıyafetinde bir curcuna yaşandığına şahit oluyoruz... Tesettürlüsü de tesettürsüzü de ne yapacağını şaşırmış vaziyette! Kimisi omuzunu açmış, kimisi gerdanını!.. Kimileri parlak bir eşarp, janjanlı ve bütün vücut hatlarını belli eden bir pardösü!.. Parfümleri ha keza! Yanınızdan geçerken kokunun ağırlığından burnunuzun direği kırılıyor... Hele bazılarının caddede-sokakta fütursuzca sigara tüttürmeleri, ciklet çiğnemeleri yok mu? Pek çirkin ve "hafifmeşrep" bir görüntü arz ediyor... Bir de yolda-belde, parkta, markette bir tanıdıklarıyla karşılaşmayagörsünler? Aman yâ Rabbi! Sanki evde kendi aralarında konuşuyorlarmış gibi rahat hareketler, kahkahalar, şakalaşmalar... Şimdi bir de son derece lüks ve spor otomobillere kurulup "Bakın beyler araba böyle kullanılır" dercesine "asfaltı ağlatarak" kalkış yapan ve on saniyede yüz kilometre hıza ulaşan "bayan"larımız var yollarda!.. Trafikte de kural tanımadıkları için sık sık "Radar"a yakalanırlar. Onlar için hiç mühim değil, nasıl olsa cezasını babaları veya beyleri ödüyor!.. Büyük İslâm âlimi Hüseyin Hilmi Işık (kuddîse sirrûh) buyuruyor ki: "Edeb, haddini bilmektir, terbiyedir, tevâzudur." Edeb yâhu!..       *** Peygamber Efendimiz, bir gün kızı Hazreti Fatıma'ya, "Falan mahalledeki falan kadın cennetliktir" buyurdu. Fatıma validemiz bu kadını merak etti ve ziyaretine gitti. Kapısını çaldı. İçeriden, bir ihtiyar kadın "Kim o?" diye seslendi. Hazreti Fatıma kendisini tanıttı. Kadın: - Efendim, maalesef sizi içeri alamayacağım. Akşam kocamdan izin alayım, yarın buyurun, dedi. Fatıma validemiz, eve döndü. İkinci gün yanına Hazreti Hasan'ı almıştı. Kadın "onun için de ayrıca izin almalıyım", diyerek onları yine kabul etmedi. Üçüncü gün de Hazreti Hüseyin peşlerine takıldı. Kadın, "Beyimden üçünüz için izin almalıyım" dedi ve özür dileyerek kendilerini yarın beklediğini söyledi... Ertesi gün tekrar geldiler. Kadın üçünü de eve almak üzere kocasından izin almıştı. Girdiler, oturdular. Hazreti Fatıma şaşırdı; - Sesiniz dışarıdan yaşlı bir kadın sesi gibiydi. Çok genç ve güzelsiniz, dedi. -Ben kapıdan seslenenlerle bir ihtiyar gibi konuşurum. Sesimi bir erkek duyar da, kalbinden kötü şeyler geçirebilir!.. Hazreti Fatıma, kadından bu sözleri duyunca müjdeyi verdi: - Sana müjdeler olsun ey saliha kadın! Kocanın rızasını gözettiğin için Resûlullah senin cennetlik olduğunu haber verdi.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.