​Ömrünü mesleğine adamış bir doktora böyle bir hâl reva mı?

“Saygıdeğer hekimlerimiz, ömrünü doktorluğa, insanları iyileştirmeye adamış mükemmel bir dostum var. Yıllarca aynı hastanede doktorluk yaptık ve hastaların muayene olmak için kapısında sıraya girdiği çok muhterem bir kimsedir kendisi. Geçenlerde öğrendiğim üzere ne yazık ki beyninde ortaya çıkan habis bir ur sebebiyle rahatsızlanmış ve operasyon yapılmış. Bir üniversite hastanesinde tedavisine başlandı ve yapılan operasyon neticesinde de şu anki sağlık durumu iyi gözüküyor. Buraya kadar problem yok. Sıkıntı ise tedavi için istenilen yüksek meblağ. Başta da dediğim gibi kendisi ömrünü hastaları iyileştirmeye adamış bir kişidir ve maddi durumu da çok iyi değildir. Böyle bir kimseye kendi meslektaşları destek verip sahip çıkması gerekirken maalesef bir darbe de onlardan geldi ve şu an ödeyemeyeceği çok yüksek bir meblağ ile kendisini zorluyorlar. Bu noktada insaflı meslektaşlarımızın desteklerini bekliyor, yetkililerin de bu gibi durumlarda bir şeyler yapmasını arzuluyoruz.

Ömrünü mesleğine, hekimliğe ve insanlığa adamış bir doktora böyle vefasızlığın reva görülmesi gerçekten çok üzücü değil midir? Ayıp kimin ayıbı bilmiyorum ama en kısa zamanda düzeltilmesini ümit ediyorum.”

 

 

 

“Feridun Bey köşenizdeki bir öğretmenin yazısını okuyunca çok üzüldüm. Çünkü öğretmenler çok çile çekiyor. Atamalar olsa da mezun olanlar atamalardan daha fazla olduğu için yığılmalar çığ gibi büyüyor. Anne babalar zor durumdalar. Eğitim sistemi bir türlü rayına oturtulamadı. Taptaze bilgilerle dolu gençler hep boş bekliyor. Emeklisi gelip ayrılmayan öğretmenler ve yıllarını almış akademisyenler şimdiye kadar hayatlarını bir noktaya getirmiş insanlar. Ama bizim çocuklarımız daha hayata yeni başlayacak. Evlenecek yuva kuracak ama okumuş mezun olmuş, atanamıyor. Senelerce okusunlar diye yemeyip içmeyip onlara harcadık ama şimdi onlar mahcup biz yorgunuz. Eğitim Fakültelerinde Öğretim Üyesi olanlar emekliye ayrılmayacak diye bir kural mı var? Ölene kadar çalışmak diye bir kural mı var? Ayrılsınlar, eğitim sistemine taze kan gelsin...

Benim kızım da coğrafya öğretmeni. Ücretli lisede üç ay ders verdi. Öğrenciler ayrılmasını istemediler, 'eski öğretmenden daha güzel anlatıyor' diye...

Ne olur çocuklarımızın ve gençlerimizin geleceği için genç öğretmenlerin yolunu tıkamayalım. Saygılarımla...”

 

 

 

“Feridun Ağabey, Bahçelievler Belediye Başkanımız Sayın Osman Develi Beyefendiye bu arzumuzu iletir misiniz?

Sayın Belediye Başkanımız, bizler Yenibosna Altınyıldız’da bulunan Sağlık Ocağımızın semtimize ne zaman yapılacağının merakı içindeyiz. Öğrendiğimize göre tadilat gereğiyle yıkılmıştı. Bizler de geçici bir süreliğine diyerek Doğu Sanayi Sitesinde bulunan sağlık ocağına gitmek zorunda bırakıldık. Ama aradan neredeyse bir sene geçti. Sağlık Ocağımızın yerine yeni bir binanın yapılmasını bırakın yıkılan eski binanın molozları bile alınmamış hâlde duruyor Başkanım. Belediyeden kim ihale aldı ise veya hangi birim bununla ilgileniyorsa inanın hiçbir iş yapmamış hâlde duruyor. Biz hasta hâlimizde kalkıp üç dört kilometre uzaktaki o sağlık ocağına yürümek zorunda bırakılıyoruz. Çünkü minibüs hariç toplu taşıma araçları oradan geçmiyor. Bir taksi çağırmaya kalksanız üç kilometre için taksi tutmaya değmiyor veya gelmek istemiyorlar. Ayrıca bir emekli olarak her defasında taksi tutacak gücümüz olmuyor. Devletimizin altı ayda koskoca şehir hastaneleri ortaya çıkardığı bir dönemde Bahçelievler Belediyesinin dört beş odalı bir sağlık ocağını bir senede yapamaz olmasına inanamıyoruz...

Bu konuda vaktiniz olursa gelin yerinde inceleyin Başkanım. Ortada hiçbir şey yok…  Sizin bu konuda dirayetinizi ve talimatınızı bekliyoruz. Bu konuda yetkilileri uyarmanızı ve bizim sağlık odacımızı bir an önce biz mahalle sakinlerine kazandırmanızı istiyoruz. Göstereceğiniz ilgiye de şimdiden teşekkür ediyoruz.”