Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Kadir Topbaş’a mektup

A -
A +
Saygıdeğer Başkanım, bir küçücük hız engeli isteği için bizzat sizi rahatsız etmek gerçekten üzüntü verici. Ne var ki bin ailenin oturduğu sitenin yönetiminin bize yaptığı yazılı ve sözlü istekleri bu köşeden defalarca dile getirdik. Sonra bizzat Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı’na yazdık. Ama bu minik hız engeli isteği yerine getirilmemiş olacak ki İhlas Yuva Sitesi Yönetimi bizi tekrar arayıp tekrar ricada bulundu. İstedikleri şey çok basit ama demek ki can güvenliği açısından önemli... Diyorlar ki:
“Değirmenbahçe Mahallesi 29 Ekim Caddesi, İhlas Yuva Site yönetimi olarak sizlerden bir isteğimiz var. Sitemizin ana çıkış kapısının bulunduğu 29 Ekim Caddesi önceki dönemlere göre çok hareketlendi. Büyük tonajlı araçların ve toplu taşıma araçlarının güzergâhı olduğu gibi özel ve ticari araçlar için de bağlantı yolu olması bakımından tercih sebebi oldu. Ancak sitenin ana çıkış kapısı kırmızı ışıktan sonraki ilk kavşağa denk geliyor. Dolayısıyla 'yeşil' yandığı anda hareket eden araçlar az ileride kavşak olduğunu bilmedikleri için tam kavşak hizasına geldiklerinden hız kazanmış oluyorlar. Sitemizde bin aile yaşamakta ve üç binden fazla insan iskân etmektedir. Siteden çıkan yayalar ve araçlar ister istemez bu süratli araçların hedefinde kalıyorlar. Burada yaşanan kazalar sebebiyle geliş istikametine bir hız engeli konulmuştu. Şimdi karşı caddeye de hız engeli gerekmektedir. Büyükşehir Belediye Başkanlığı konuya önem vereceği ve bu isteğimizi yerine getireceği için kendilerine şimdiden teşekkür ediyoruz. Saygılarımızla.”
         Yuva Site Yönetimi
 
  
Biz böyle bir millet değildik!..
 
Ülkemizde özellikle son birkaç yılda kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet, illallah dedirtecek seviyelere geldi. Her bir şiddet haberi bir diğerini gölgede bırakacak kadar vahşice, haince, alçakça işlenir oldu. Oysa biz böyle bir millet değildik…  Ne diyor Neşet Usta: “… Cemalin güneşe benzer yüzün ay gibi/Değmesin zülüfler teller incitir.”
Değil kadına şiddeti düşünmek, kadının kendi saçının telinin bile onu incitmesinden sakınan, bir 'zülüf'e bile şiirler yazan bir millettik... Bir de yıkılan yuvalarda ve aile içi şiddette hemen erkeği işaret etme kolaycılığı ve büyük yanlışlığı yaşanıyor.  Esas sorun görmezden geliniyor.  Aile huzurunu tehdit eden gerçek sebepler ve sorunlar neler? Aile içi şiddete sahne olunan yuvalar bu hayalle mi kurulmuştu? Bu sorgulama alt benliğinde şizofreni, mazoşist ve bilumum sapık duygular bulunan istisna vakalar için değildir. Toplumun temeli olan aile, yakın zamana kadar huzur ve mutluluğun sembolü idi… Şimdi ise “aile”de cinnetler yaşanıyor. Bu cinnetlerde ister istemez kadınlar ve çocuklar mağdur. Ama asıl sıkıntı sosyal hayatın acımasız ağırlığı altında ezilmekte oluşumuz. Boşanmalar evlenmelerin yarısını geçmiş durumda. Herkes tüketime yönlendirilirken, kazançlar bu çılgın hayatı yakalamaya yetmemekte. İnsanlar tüketim hortumunun önünde saman çöpü gibi savrulmaktadır. Devletimiz acilen bu konuya eğilmeli ve insanlara hem yaşama kültürü çocukluktan itibaren öğretilmeli hem aileye nefes aldıracak sosyal ve ekonomik iyileştirmeler yapılmalıdır.
        Sabahattin Nazif Akçal-Eskişehir
 
 
Buradan açık ve net söyleyeyim ki
 
Feridun Ağabey, yaklaşık elli yıldan beri birkaç örgüt ülkemize sıkıntı vermekteler. Durum o kadar derin ki bu örgütlerle ilgili alfabede harf kalmamış durumdadır. Bu sürede yaklaşık elli bin insanımız vatanın kara bağrına düştü. Maddi olarak da çok ciddi kaynak heba oldu. Fakat ne hikmetse bu adı konulmamış savaş bitmiyor… Artık biliniyor ki bu örgütler emperyalist ülkeler tarafından sömürü ve baskı aracı olarak kullanılmaktadır. Bunun örnekleri bu coğrafyada çok vardır. Bunlar Türkiye’de de bir değişiklik yapmak istediler ama Allah onlara fırsat vermedi. Lakin bizleri de terör örgütlerinin tasallutuyla çökertmek istemekteler. Doğuda yaşayan vatandaşlarımıza sizi özgürleştireceğiz diyerek ortaya çıkan bu örgüt militanlarının o zaman Karadeniz’de ne işleri var? Trabzon’un güzel ilçesi Maçka’mızda yıllardan beri sayılarını bilmediğimiz birkaç çapulcu askerimize sıkıntı vermektedir. Buradan açık ve net yazarım ki terör örgütü adına alfabede ne kadar harf varsa hiçbir örgüt Trabzon’a giremez.
         Refik Bekâr-Trabzon
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.