Vatandaş dolandırıldıktan sonra, neye yarar?

A -
A +
Feridun Ağabey, 21 Eylül 2017 Perşembe günü, saat 13.15-13.55 arası Türkiye gazetesine, kendisini, "Vatan Emniyet'ten Komiser Ahmet Özkan" diye tanıtan, DOLANDIRICI tarafından telefonlar geldi. 3 dâhili telefonu ayrı ayrı aradılar. Bu telefonlar üzerine, aranan numarayı göremediğimiz için, polise ihbarda bulunduk fakat son aranan numaraları göremediklerini söyleyerek "Telekom'a danışın” dediler.
Türk Telekom Kurumsal İletişimden, M. isimli hanım ile görüşmemizden sonra, "Son arayan numarayı -Telekom'da olmasına rağmen- göremediklerini  -ki inanmıyorum- bunu savcının izniyle verebileceklerini söyledi. Biz de kendilerine "Vatandaş dolandırıldıktan ve bir sürü mağduriyet olduktan sonra, aileler maddi ve manevi yıprandıktan sonra savcıya gidip şikâyet etme süre zarfında, bu dolandırıcıların insanları dolandırıp parayı harcayıp bitirebileceklerini ve savcının o zaman ne yapacağını..." sorduk. Doğrusunun polisin buna hemen müdahale etmesi olduğunu kendilerine söyledik. Ama ısrarla -son arayan numarayı göremediklerini- söyledi. Bu konuda Türk Telekom Genel Müdürü Pauol Doany Bey, özellikle ilgilendi, ilgili müdürleri bizi aradı fakat yine, "Savcı izni olmadan veremeyeceklerini söylediler. Bizim kendilerini aradığımız numara gazetenin numarası olduğu belli. Adresimiz belli" dememize rağmen ısrarla dolandırıcının numarasını veremeyeceklerini söyledi.
Türk Telekom'a veya yetkililere sorumuz şu: Vatandaşlar belki bunu her gün yaşıyor, bu dolandırıcıların biz gazetecilere denk gelmesi sonucu üzerlerine gitmek istiyoruz. 0850 ile başlayan numaralara dadandılar. Numarayı bize verilmeyerek, kim kime karşı korunuyor? Telefon bizim. Bizden ücretini alıyor. Tamamen bize ait olan hatta gelen numarayı VERMEYEN veya VEREMEYEN şirket veya verdirmeyen kanun neden düzeltilmez. Gazetecilerin vatandaşın mağduriyetinin üzerine gitmesi için bazı kanunlar neden esnetilemez? Hiç ilgimiz olmayan kurum hüviyetindeki yerlerden telefonlar geliyor. Alışveriş yaptığımız yerlerden telefon numaraları isteniyor, ki bu numaraları bu şirketlerin sattıklarına bile şahit olduk. Vergisini veren, kanunlara uyan temiz ve saf vatandaşların bu gibi SAHTEKÂRLARA karşı -gerçekten korunmasının tedbirleri- ne zaman alınacak? BTK (Bilişim Teknolojileri Kurumu), 0850 veya çeşitli cep numaraları alanları kontrol edemiyor mu? Vatandaş, önüne gelen firma-kurum-dernek veya ne bileyim birçok yere cevap verirken günlük işlerini yapamaz duruma geldi. Devletin acilen bu konuda gerekli tedbiri alması lazım. Saygılarımla...
         E.G.-Yenibosna

 
 
MNG Kargo'ya açık mektup
 
Fatih’ten 09.09.2017 tarihinde verilen kargo 18.09.2017 Pazartesi günü benim Beykoz şubenize gidip araştırıp almam ile nihayet buluyor. Bayrampaşa'dan OV796308 takip nolu koli/paket 16/09 saat 15.00’te kargo yapılıyor. 20.09.2017 saat 16.55’te araştırdık herhangi bir bilgi yok. Kargonun nerede olduğu meçhul… Saat 16.00 itibarı ile şubelerinizden, Bölge Müdürlüğümüzden telefonlarımıza cevap veren yok. Merkez müşteri hizmetlerini arıyorum, "on iki haneli takip numaranızı giriniz" diyor. Oysa bana verilen takip numarası (OV796308) sekiz haneli. Tabii ki orası ile de görüşmek mümkün olmuyor. İnternet  sitenizden e-mail göndermek istiyoruz, şikâyet bildirmek için ne mümkün göndermek. “Bize Ulaşın” kısmından mesaj servisi sayfasında sayfanın tüm satırlarını dikkatlice dolduruyorum. Güvenlik kodu veriliyor, kodu giriyorum; gönder butonuna basıyorum karşıma şu uyarılar çıkıyor:
"BU SİTE DİYOR Kİ... SORGU HATASI" Aşağıda kırmızı renkte uyarı yazısı:  "LÜTFEN YILDIZLI YERLERİ DOLDURUNUZ" ama sürekli bu uyarı...
Kısacası, tarafımdan size ulaşmak, şubenizden bilgi almak (Şube gönderinin nerede olduğunu bilmez mi ya?) Telefonlarınızdan cevap almak mümkün değil... Beyler kusura bakmayın da kağnı arabası ile gönderi yapmış olsaydınız Bayrampaşa'dan Beykoz'a on sefer gidip gelmişti. İyi çalışmalar...
         Metin Kayacan-Beykoz/İstanbul
  
 
Havadan denetim yapılamaz mı?
 
Feridun Ağabey, biliyorsunuz İstanbul’un trafik derdinin büyüklüğünü söylemeye gerek yok. Bir iki somut örnek vereyim. Bugünlerde özellikle sabahları çok yoğun bir trafik var. İnsanlar kestirme yol arayışında olunca ara yollara sapıyor. “En kestirme yol ana yol” denilmiş ama gene de ara yol tercih edilir olmuş. Dün baktım trafik kımıldamıyor. Epeyce bir cambazlık ve sinir harbinden sonra ilerleyince, çift yönlü daracık mahalle arası yolda bir tırın yolun sol tarafına, belki akşamdan sorumsuzca  park edip gittiğini görünce dondum kaldım. Hak hukuk meselesinin altından nasıl kalkacak bu insanlar bilinmez. Şimdi, acaba diyorum, emniyet müdürlüğümüz, böyle trafik yoğunluğu zamanlarında havadan bir denetleme yapsa da yolların tıkanmasına sebep olan bu sorumsuz araç sürücülerine fotoğraflı ihbar bildirimli caydırıcı cezalar yollansa nasıl olur? En azından belki bir daha böyle uygunsuzluklara cesaret etmez, sorumsuz davranmazlar. Bir de aynı sorumsuzluğu veya ukalalığı dükkâna ürün getirdiğini söyleyen firma servis kamyon ve kamyonetleri gösteriyorlar. Yola olduğu gibi aracı bırakıp içeri giriyorlar. Ürün boşaltma kaç dakika sürecek bilinmez. Herkes bu araç yüzünden daralan yolda geçiş için sıra bekliyor. Bu durumda polisin sadece otomobil çekip götürerek trafiği rahatlatacağını söylemek gerçekten hayal oluyor.
           İsimsiz
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.