Derdim, engelli olanların kazanılmış hakkının kaybolmaması

A -
A +
Türkiye’nin bir derdi var Sayın Feridun Ağabey, mektubumu köşenizde yayımlarsanız alınacak neticeden Türkiye nüfusunun çoğu memnun olacaktır: Konu, engellinin kazanılmış hakkının korunmasıyla ilgilidir. “Sayın Adalet Bakanım, oğlum Hasan Aslan Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesinden pekiyi derece ile mezun olduktan sonra İstanbul Teknik Üniversitesinin İnşaat Mühendisliği bölümüne girdi. Psikolojik problemi nedeniyle üçüncü sınıfta iken İstanbul Teknik Üniversitesinden ayrıldı. EKPSS-2016/1 Sınav sonucu ile yapılan yerleştirme sonucu Hasan Aslan’a aldığı 83,42 puanla Müezzinlik verildi. Neticede, Diyanet İşleri Başkanlığına vermiş olduğumuz Üsküdar Devlet Hastanesinin hazırladığı rapor yanlış olduğundan dolayı ve çalışabilir bilgisi olmadığından dolayı Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından atama yapılmadı. Hakem hastanesinin verdiği raporu göndermemize rağmen, Diyanet İşleri Başkanlığının kararı değişmedi. Psikotik engellinin çalışması, onun sağlığına kavuşması açısından doktorunun verdiği ilaçtan daha tesirlidir. EKPSS-2016/1 Sınav sonucu ile Yapılan Yerleştirme Sonucu T.C. Sakarya Valiliği İl Müftülüğü bazı belgelerle birlikte T.C. Diyanet İşleri Başkanlığına hitaben yazılmış bir dilekçenin kendilerine verilmesini istedi. Bu dilekçe Sakarya İl Müftülüğüne verdiğimiz belgelerin arasında vardır. Engelli Kamu Personel Seçme Sınavı ve Engellilerin Devlet Memurluğuna Alınmaları Hakkında Yönetmeliğin 14. Maddesinin 5. Fıkrasında bu yönetmelik hükümleri çerçevesinde, herhangi bir kadroya yerleştirilen ancak atanamayan adaylar, aynı dönem içerisinde yapılacak yerleştirmelere başvuramaz denilmektedir. Yani 2017 EKPSS Yerleştirme Takviminde 12-21 Temmuz  tarihleri arasında ÖSYM Başkanlığınca tercih alınmasında oğlum Hasan Aslan tercih yapamadı. Engelli Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğinde adı geçen Bakanlıklara yaptığım müracaatlardan hiçbir olumlu netice alamadım... Sayın Bakanım, eğer istenirse; bütün yaptığımız görüşmeler ve yazışmalar hakkında detaylı bilgi bizde mevcuttur. Oğlum Hasan Aslan’ın kazanılmış hakkının kaybolmaması ve İstanbul Valiliği Ümraniye İlçe Müftülüğüne memur olarak atanması için konunun incelettirilip Diyanet İşleri Başkanlığına gerekli talimatın verilmesini arz ederim. Saygılarımla...          Hulusi Aslan-Üsküdar/İstanbul      PTT Kargo, bu kadar eziyet niye?   Sayın Feridun Ağabey, PTT Kargo'nun, kargo tesliminde diğer rakipleri olan özel kargo şirketlerinden geri kaldığı bir konu var. O da adrese gelmeden önce telefonla aramak konusu.  PTT Kargodan birkaç kezdir bu olumsuzluğu yaşıyorum. Kapımda bir etiket “Yakuplu PTT'den gönderinizi gelip alın!” Ertesi gün gittiğimde “postacı henüz teslim etmedi yarın gel” diyorlar. İstanbul şartlarında bir kargoyu almak için bu kadar eziyet niye? Diğer kargo şirketlerinden kargo geldiğinde önceden telefonla aranıyoruz. Acaba PTT Kargo bir telefon açmaktan aciz mi? Yoksa devlet olduğu için mi? O zaman ya bu hizmete soyunmayacaklar ya da gereğini yerine getirecekler. İlgililere duyurulur...            Bir  PTT Kargo Mağduru     Bu insanlara taksicilik yaptırmayın!   Feridun Ağabey, bu İstanbul’un kültür yozlaşmasını dile getirir misiniz? Bir kadın olarak şahit olduğum ve hâlen şaşkınlığımı gideremediğim bir yozlaşmayı sizinle paylaşmak istedim. O gün oturup ağladım sinirimden… Derdimizi anlatacak bir yer bulamamanın üzüntüsüyle de kahroldum… İstanbul’un yoğun trafik yaşanan bir noktasında, trafikten bunalmış bir taksi şoförü, kendince haksız ve hatalı araç kullanmakta olan bir kadın sürücüye, bütün araç sahiplerinin gözü önünde açıkça ve ahlaksızca küfrederek hakaret etti… Elli yaşlarında bir taksi şoförüydü bunu yapan. Bir zamanlar kadına hürmet olarak -bırakın kadına küfretmeyi- yanında kadın olan erkeğe bile laf söylenmezdi. Şimdi kadının yanındaki erkeğe laf söylemeyi bırakın karısının ve çocuklarının gözü önünde hem de gazilerimizi dövenlere şahit olduk, kahrolarak… Ve üç gün önce bir taksi şoförünün bir kadın sürücüye, trafikten bunalmış olmanın öfkesiyle ağız dolusu küfretmesini gördük. Daha üzüntü verici olan ise hiçbir kimsenin “sen ne yapıyorsun!” diye ses çıkartmıyor olmasıydı. Ne olacak bizim halimiz? Ne olacak bu yozlaşmanın sonu Ağabey? Bu güzel şehre bu ahlaksız tipler nasıl geldi. Lütfen bu ağzı bozuk kimselere taksicilik yaptırmayın!            Rumuz: “Anne”-İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.