Fatih Belediye Başkanından imdat isteyen esnaf

A -
A +
Fatih Belediye Başkanından imdat isteyen esnaf
 
Feridun Ağabey ben Darüşşafaka Caddesi No 7’de üç katlı binada restoran işletmeciliği yapan bir esnafım. Yan tarafımdaki binanın yeniden yapılmak üzere yıkımına başlandı. Ama bu yıkımı yapanlar ehil kimseler miydi? Belediyeden bu konuda yetki belgesi aldılar mı? Bu yıkım anında üçüncü kattan itibaren binanın kolonları ve duvarları patladı. Servis masalarım toz toprak içinde kaldı. Müşterilerim gelemez oldu ve mağdur duruma düştüm. Birkaç gün süren bu yıkım benim iş hayatımı allak bullak etti. Bam-güm bina yıkarken dükkânıma bırakın müşteri gelmesini ben bile içeride durmakta tereddüt ettim. Her an duvar çökecek ve bina yıkılacak diye korktum...
Fatih Belediyesine müracaat ettiğimizde akşamüstü zabıtalar geldiler ve kendilerince incelemede bulunup gittiler. Bize de bir şey söylenmedi. Ne olacak bilemiyorum. Şimdi buradan sizin aracılığınızla Sayın Belediye Başkanımızdan imdat istiyorum. Bu yıkım anında benim binanın patlayan duvar ve kolonları ne olacak? O binanın bir de temeline inilmeye başlandığında benim çalıştığım binaya yıkılmaması ve zarar vermemesi nasıl sağlanacak? Bu sürede benim müşterisiz kalmamın ve zarar etmemin bedelini kim tazmin edecek? Şehir içinde herkes “burası benim mülküm” diyerek yandaki komşunun durumunu hiçe sayan bir uygulama yapabilir mi? Bunun bir yasal sınırı yok mudur? O kimse binasını yenileyecek derken ben işimden dükkânımdan mı olacağım? Bu durumda benim hakkımı arayacağım ve mağduriyetimi gidermesini isteyeceğim bir kurum yok mu? Size birkaç resim gönderiyorum. Gelin bakın Ağabey, dükkânıma servis açamıyorum. Müşterilerim kesildi iş yapamıyorum. Ve ben ne yapacağımı kime müracaat edeceğimi kimden hakkımı arayacağımı bilmiyorum. Ben ne yapayım Sayın Başkanım? Bir yardım edin ne olur. Bir çözüm bulun. Saygılarımla...
            Esnaf Fahri Türker-Fatih İstanbul
 
 
Aşk üzerine, papatya gibi bir söz demeti
 
“Anlatılmaya değer aşklar, suçluluk barındıran aşklarmış. Tüm yolculuklarda ileri bakarak, hayat yolculuğunda ise geri bakarak ilerlenirmiş. Ne oldum değil, ne olacağım demeli… Deterjanın kutudaki hâliyle uçmaya hazır on yüz bin köpükçük gibi hissediyorum kendimi… Zamanla sulandırıp en saf düşüncelerimi… İçimden geldiği şekilde bir bir baloncukları gönlümden saçıyorum şuralara renk katsın diye… Hiç yani :)
Hayat çok da zor değil… Şeytanın işine biz ne karışıyoruz ki? Kendimize baksak… Uzaktan sevmek, hani dokunmadan, sormadan, yormadan daha makbul aslında… Ah sabredebilsem var ya… Ne kadar şükretsem az bir bakıma… Sevgide ortaklık olmazmış… Herkes bir iş için yaratılmış… Rabbim hepimizin yâr ve yardımcısı olsun inşallah…
Hiçbir şey ölümle çözülmez… Bir yerde ölüm varsa o yerde çözüm yoktur zaten… Kendimi yorgun kırgın mağrur bir kadın gibi hissediyorum… Coşkulu gür ve renkli olmaya çalışıyorum… Deniz gibi acılar içinde boğulmuşum… Derken topluyorum hepsini… Bir varmış bir yokmuşum… Aşk büyüklere mahsus bir sıfatmış… Bizimkisi sadece masalmış… Aynada ve hayatta olabilecek en güzel yer, bir duanın içinde yer alabilmekmiş… Gazetem… İyi ki varsınız… İyi ki tanımışım sizleri… Allah sevdiklerinden ve sevgisinden ayırmasın...”
          Rumuz: “Şımarık”-Salıpazarı/Samsun
 
 
Güzel düşünce; ama nerede öyle üniversite?
 
“Feridun Ağabey, ülkemizde göçle boşalan kırsal bölgelerimiz yetmezmiş gibi miras yoluyla bölünen toprakların yanına terör sebebiyle büyük darbe alan hayvancılık sektörünü de eklediğimizde kendi kendisine yetmekle övünen ülkemiz tarımsal ve hayvansal ürünleri maalesef ithal etmeye başladı. Devlet bu açıdan vatandaşlara teşvik veriyor ama teşviki alan vatandaşlarımızın çoğu başarılı olamadığı gibi devlete de borçlanıyor elde ne var ne yok kaybediyorlar. Bu sıkıntılar besiciliğin yetersiz kalmasına sebep oluyor ve ithal et mecburiyetinde kalıyoruz. Kurban Bayramlarında bir otomobil fiyatına satılan kurbanlıkları görüyoruz. Bu kadar fiyat artışı olur mu?
Ben bir vatandaş olarak öneride bulunmak istiyorum: Ülkemiz 7 coğrafi bölgeden oluşuyor. Bu bölgelerde besiciliğe uygun olan yerlerde büyük ve çok amaçlı hayvan çiftlikleri kurularak büyükbaş, küçükbaş ve her cins hayvan yetiştirilmeli. Et kombinası, süt ve süt ürünleri için ayrıca tesisler kurulmalı. Tüm bu tesisler üniversitelerimizin öncülüğünde ve devlet denetiminde olmalı. Hayvancılıkta önemli olan hayvanların beslenmesi için yem ve samanların uygun fiyata temin edilebilmesidir”
         Hüseyin Aksu-İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.