Yapacaklarını değil yapmayacaklarını söylesinler

A -
A +
Feridun Ağabey, gelecek belediye başkanlığı seçimlerinin ülkemiz ve hatta küresel ölçekte sonuçları olacaktır. Partiler bunun için kendilerince tedbirler almaya başladılar. Ama eğer sadece isimler değişip zihniyet değişmez ise adaylar ve partileri çok büyük bir hezimete uğrayacaklar. Bir önceki seçimde içinde yaşadığım Beylikdüzü’nde önceki başkanın seçimi neden kaybedeceğini il ve ilçe parti başkanlarına ve bizzat başkanın kendisine bildirmiştim.
Maksadım tedbir alınması idi, dinlemediler, kaybettiler.
Benim siyasi bir adanmışlığım yok. İşim gereği çok geziyorum, halkın içindeyim. Milletin nelerden rahatsız olduğunu biliyorum. Şahit olduğum bazı şeyler sebebiyle bunu daha yüksek sesle duyurmam gerektiğine inanıyorum. Sizce de uygun ise yayınlarsanız sevinirim.
Bulunduğum bölgede Belediye Başkanı olursam yapacaklarımı değil yapmayacaklarımı şimdiden ilan ediyorum:
1- Ben Belediye Başkanı olduktan sonra benim resimlerimi bir daha afişlerde, billboardlarda, duvarlarda görmeyeceksiniz. Şehre resimlerimle değil, eserlerimle damgamı vuracağım. Sadece yılda bir defa faaliyet raporu yayınlayıp, yaptıklarımızın hesabını vereceğim.
2- Sizlerin parasıyla anneler günü, babalar günü, sevgililer günü, şu günü bu günü gibi anlamlı-anlamsız günler için belediye bütçesinden reklam, promosyon vs. için para aktarmayacağım.
3- Şarkıcı, türkücü, dansçı, showmen adında şair, yazar, bilim adamı vs. etiketiyle sahneye çıkmalara veya konferans vermelere para vermeyecek, “bu tür etkinlikleri halk için yapan varsa buyursun gelsin” diyeceğim.
4- Başkan çalışıyor imajı vermek için yaşlılarla, çocuklarla; Başkan yol inşaatında, temizliği denetlerken, ağaç dikerken gibi resimlerle asli görevlerimi sanki ihsanmış gibi göstermeye de çalışmayacağım. Benim halkım nankör değildir, nankörlere zaten reklam yapsan da nafiledir. Bu şuurla doludizgin sadece hizmeti düşünecek, reklam görüntülü soyguna son vereceğim. Seçimlere daha uzun bir süre olmasına rağmen şimdiden söz vererek, ilan ediyorum.
           Elvan Küçük-İstanbul
 
 
 Tüketim delisi bir toplum olduk!
 
1980’lerden sonra kapitalist ve liberal düşünceyi savunanlar, bizi Amerikalılar gibi sürekli tüketen bencil insanlara dönüştürmek için bıkmadan yazdılar ve konuştular. Ekranlar hep onların sesleriyle çınladı. Moda (?) dergileri, gazeteler, televizyonlar bize hep şunu önerdi: Yenisini al, daha çok ye, hayatın tadını çıkar, keyfine bak, eskiyi at!
80 milyonluk kitlede 72 milyon telefon mevcut. 20 milyon ailenin hemen hemen tümü büyük ekran ince TV, bulaşık makinesi, kurutma makinesi, mikro dalga fırın peşinde. Üstelik bunlar tercih edilirken %75’leri geçen nispetlerde yabancı markalar. Bir telefon modelinin 7 bin TL’den satıldığını, satış noktasında kuyruk olduğunu okuyoruz. Kanaat önderi konumunda olanlar bu eserleriyle övünebilirler. Tüm kazancını teknolojik ürünlere yatıran devasa bir kitle oluşturmayı başardılar. 6.5 milyonluk İsrail yılda 165 milyar dolarlık ihracat yaparken 80 milyonluk Türkiye 155 milyar dolarlık mal satıp 250 milyar dolarlık mal alıyor.
Okumayan, patent üretmeyen, yeni markalar ortaya çıkaramayan toplum sadece harcamaya bakıyor. Ondan sonra da “Dolar neden 4 TL oldu” diye hayıflanıyor. Bu kadar tüketim delisinin olduğu bir toplumda doların 4 TL değil, 40 TL olmasına bile şaşırmamalıdır...
Açım, geçinemiyorum, evim yok, arabama benzin koyamıyorum diye sızlanıp duran ailelerin hemen tüm bireylerinde son model telefonlar görmek mümkün. Bunları siyaset yapmak, akıl satmak, üste çıkmak için yazmıyorum. Sadece sade bir vatandaş olarak aklımdan geçenleri ifade etmek istedim.
          Rumuz: “Öğretmen”-Bolu 
 
 
Bakanlıktan 23 ay 23 gündür cevap bekliyor
 
Feridun Ağabey, adıma kayıtlı bulunan cep telefonuma iletilen; istenmeyen, ticari amaçlı, ayrı ayrı 3 adet SMS mesajı için Gümrük ve Ticaret Bakanlığına 02.12.2015 tarihli şikâyetim mevcut olmasına rağmen, şikâyetime bugüne kadar Bakanlık tarafından olumlu ya da olumsuz bir cevap verilmemiştir.
Şikâyet başvurumun üzerinden 23 ay 23 gün gibi uzun bir süre geçmesine rağmen, şikâyetimin bugüne kadar neden sonuçlandırılmadığının Bakanlık tarafından soruşturulmasını, şikâyetimin gereğini yapmayıp görevini ihmal eden ilgili kamu görevlileri hakkında soruşturma başlatılmasını ve 3 ayrı şikâyetimin ivedi değerlendirilerek sonuçlandırılmasını istiyorum. Bakanlığa isteğimi ulaştırır mısınız?
          Halis Kahraman-Kütahya
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.