Gençliğimizi uyuşturuyorlar Ağabey?

Feridun Ağabey ülke genelinde gençleri bataklığa sürükleyen sentetik uyuşturucu tehlikesi giderek artarken, pratik yöntemlerle üretilen ve binlerce genci ölüme sürükleyen sentetik uyuşturucu bonzai tehlikesi de ürkütüyor. 3-5 liraya elde edilebilen bu kimyasal uyuşturucuyu kullananlar, sokaklarda âdeta 'ruh' gibi gezerken, bazıları olmadık zamanlarda olmadık şekilde sızıp kalıyorlar. Bu krize giren gençleri gördükçe insan kahroluyor. Üzülüyor. Yüreğimiz burkuluyor. Benim ülkemin çocukları niye böyle yerlerde sürünsün? İnsan kendine böyle bir şeyi neden yapar? Hangi ilgisizlik sonucu bu gençler bu hâle geldi veya getiriliyor?  Bu gerçekten bir iki derken çok büyük boyutlara geldi. Hemen her mahallede her sokakta derken toplu taşıma istasyonlarında caddelerde gençlerimizi gördükçe kahroluyoruz. Bu gençlerimizin çocuklarımızın düştüğü bu durum karşısında aileler çaresiz, mahalleli çaresiz, biz vatandaşlar çaresiz durumdayız. Artık okullarımıza çocuklarımızı gönderirken ve okuldan eve gelene kadar yanlarında olmak zorundayız. Yetkililerimizden bu konuda bir radikal çözüm istiyoruz. Yazık bu gençliğe ve gençlerimize, gençliğimizi uyuşturuyorlar… Kurtarın ne olur!..

 

 

 

“Feridun Ağabey merhaba, gazetenizi okurken gördüm. Bir vatandaşımız İSKİ su faturalarından dert yanmış. Lakin ortak sayaçların ayrılması gibi bir konu var. Kendisi tesisatını bağlı olduğu şubeye giderek ayırabilir. Mesela bir tane sayaç var ve bu sayaçtan dört ev istifade ediyor. Apartmandan biri bağlı olduğu şubeye gidip ayırma işlemi için müracaatta bulunacak. Daha sonra dört tane sıfır sayaç alınacak. Tesisatçıya taktıracaklar. İSKİ personeli gelip keşif yapacak. Teyit edildiğinde şubeye evrakları ile gelip şahsi olarak su faturalarını üzerlerine alacaklar. Herkes gibi aynı fiyattan istifade edecekler. Bu ayırma işleminde kiracı için kontrat ve kimlik, mal sahibi için tapu ve kimlik gerekmektedir. Eğer ikamet adresi su mukavelesi yapacağı adresle bire bir aynı ise o zaman tapu veya kontrata gerek yok. Hayırlı günler.”

 

 

 

“Feridun Ağabey, size gönderdiğimiz bu konuyu düzenleyip yayınlarsanız inanın çok mağdur kimseyi mesut etmiş olursunuz. Şimdiden teşekkür ederim. Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Hükûmetimizin sayesinde taşeron sorunumuz halloldu. Ama bununla birlikte bazı sorunlar da getirmiş oldu. Şöyle ki, hiçbir emekli emekli olduktan sonra çalışmak istemez. Ama maaşı ona yeterse istemez. Benim gibi maaşı geçinmeye yetmeyenler ise bir temizlik firması bulup çalışır. Şimdi bu yeni uygulamayla birlikte bizler kapı önüne konulmuş durumdayız. Haydi şimdi gel de çöz bu sıkıntıyı? Çoğunun emeklilikten sonra böyle bir işi var diye borcu var, yakın gelecek için planları var, beklentileri var. Şimdi bizim gibi durumda olanların sonu ne olacak? Bu konuyu bu kanuna hazırlayanlar neden düşünmez? Buradan Sayın Başbakanımıza ve Sayın Cumhurbaşkanımıza bizim durumumuzda olanların durumunu düzeltmek için bir ek kanun çıkartılması talimatı verirlerse çok sevineceğiz… Saygılarımızla.”

 

 

 

“Feridun Ağabey, bir üzüntümü sizlerle paylaşmak istiyorum. Gerek kentsel dönüşüm sebebiyle gerek şehirleşmenin getirdiği sorunları hafifletmek için yapılan altyapı çalışmaları sebebiyle İstanbul’da (tabii ki ülkemizde de vardır) değişik cadde ve sokaklarda çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalar sırasında yollarda kontrollü geçişler yapılmaktadır. İşte bu noktada genelde taşeron firmalar bu düzenlemelerde yolun düzgün olmasına hiç ama hiç özen göstermiyorlar. Asfalt yollar paramparça ediliyor ve trafik akacak kadar çakur-çukur hâlde bir yol bırakılıyor. Sonra da söz konusu firma görevini tamamlayıp gittiğinde o deformasyon yol o bozuk hâliyle aylarca hatta yıllarca sürüp gidiyor. Ne gelen kontrol eden var ne düzelten… Bu keyfiliğe bir denetim mekanizması yok mu Allah aşkına? Bu çalışmaları denetleyen bir kurum yok mu? Allah rızası için belediye yetkilileri çıksın şu İstanbul’u bir dolaşsın; büyük şehirlerimizi diğer şehirlerimizi de oradaki belediye yetkilileri bir dolaşsın. Yüzlerce değil belki binlerce bozulmuş ve öylece bırakılmış bozuk yol görecektir… Yazıktır, günahtır… Yol medeniyettir. Bu hassasiyeti göstermeyen taşerona iş vermeyin, iş verdikten sonra işi tertemiz bırakıp bırakmadığını kontrol edin, ettirin ne olur!..”