Vicdan azabı çekmeyecekler mi?

A -
A +
Feridun Ağabey, ben annemin üçüncü çocuğuyum ve iki kızından biriyim. Bu bizim suçumuz değil ama annemin sorumsuzluğu yüzünden hayata hep yenik başlamak durumunda mıyım? Babamla biz daha çocukken yaşadığı sorunlar sebebiyle babam evi terk etti gitti… Birkaç sene sonra da babamdan ayrıldılar. Biz babama bizi bırakıp gittiği için hep kötü düşündük… Bizi babasız bıraktığı için çok kızdık… Ama aradan beş altı sene geçmedi, bu kez de annem bizi bırakıp gitti… Bırakıp derken kendisi kendisine bir başkasıyla yuva kurmaya karar verdi. Evlendiler ve bizi kardeşimle yapayalnız bırakıp kendi evlerine gittiler. Güya bizim evin kirasını ödeyecekler… Güya bizim okul masraflarımızı filan karşılayacaklar. Soruyorum Ağabey, bu mudur annelik babalık… Biz çocuklar bir hata yaptığımızda bize olmadık cezayı reva görenler kendileri yaptıkları hatanın cezasını bize hem de bir ömür ödetirken hiç mi vicdan azabı çekmeyecekler? Yıllar yılı baba hasretiyle yaşarken şimdi annenin de hasretini bağrımıza taş olup basacağız… En çok zoruma giden babam varken babasız, annem varken annesiz yaşamak zorunda bırakılmam. Bu benim suçum mu, bizim suçumuz mu?            Rumuz: “Kader”-İstanbul     Keskin sirke küpüne zarar   Feridun Ağabey, merhaba… Size bir derdimi anlatacağım… Çözüm istemiyorum, sadece insanların bizi aptal yerine koymamaları için okumalarını istiyorum. Çalıştığım iş yerinde bir iki arkadaş ile sorunlar yaşadım. Ben haklıyım veya onlar haklı ama sonuçta ikimiz farklı düşünüyorduk. Bu arkadaş ben alttan aldıkça konuyu uzattı ve sonra da ukala bir şekilde “Konuşma!” diyerek tabiri caizse bana posta koydu! Düşündüm, karşılık versem kesin kavga çıkacak. İş yerinden atıldığımızda ben çoluk çocuğum var, sıkıntıya düşeceğim. Onun sorumluluğu var mı yok mu orasını bilmem… Kalkıp dışarı çıkarak ortamın dağılmasını istedim. Ama bu kimse benim bu alttan alışımı korktuğum için yaptığımı zannedecek… Oysa inanın korkudan değil bu tür kavgaların sonucunun her iki taraf için de zarar vereceğini bildiğimden böyle davrandım. Bu insanlar saldırgan davranıp trip atarken kendilerini ne sanıyorlar? Ama bir hatırlatma yapmak istiyorum buradan… Keskin sirke küpüne zarar demişler… Ziya Paşa’nın bir sözünü paylaşacağım sizlerle: “Allaha sığın şahsı hâlimin gazabından/Zira yumuşak huylu atın çiftesi pektir.” Selamlar...           Mehmet Ali Dilekli-Ankara     Bir babanın “balayı” feryadı   “Düğün gününde bizden yana değil de eşinin ailesinden yana olan evladım. Kız tarafının da oğlan tarafının da bütün taktıklarını toplayıp balayına gittiniz. Senin anan baban hiç böyle bir ay yaşadı mı? Kayınbaban kaynanan böyle bir ay yaşadı mı? Sen nereden öğrendin de bizi düğün için yaptığımız bunca borç ile bırakıp çekip Bodrum'a gittin? Kim girdi senin aklına a be evladım? Sen askerlikten başka memleketten çıkmamış birisi olarak bu tatil memleketlerinde ne yapacaksın? Oralarda elinizde avucunuzda ne varsa harcayıp sonra da kös kös gelmek mi balayı olacak? Ben sizi daha sonra göreceğim gelmek bilmeyen aylar gelmeye başlayınca… Bakalım ayınızı 'bal' mı olacak 'zehir' mi? Ah benim cahil evladım ah…”          Sermet Tuncay-Samsun
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.