Türk vatandaşlığına karşı yapılan aleni ayıp!

A -
A +
 
Feridun Ağabey, ben hem Amerikan hem Türk pasaportu taşıyan çift kimliği olan bir bireyim. Amerika’da bir Türk anne babanın çocuğu olarak doğdum. Ailem bizi, “asimile olmayalım” diye Türk kimliği, dili ve gelenekleriyle büyüttü. Hayatım boyunca Türk olmanın gururu ile yaşadım ve bulunduğum her yerde Türk olduğumu gururla ifade ettim. Kendim lisans eğitimimi Türkiye’de Ankara Üniversitesinde İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünde yaptım. Yüksek lisans eğitimimi Amerika’da tamamladım. Yüksek lisansımı yaptığım Kaliforniya Devlet Üniversitesi hazırlık okulunda Bölüm Başkanı olarak çalıştım. Hiçbir maddi sıkıntım olmamasına rağmen “çocuğum Türkiye’de büyüsün, Türk olarak yetişsin” istediğim için Türkiye’ye geldim ve güçlü öz geçmişime de güvenerek Türkiye’deki özel üniversitelere başvurdum. İzmir’de -adı sizde mahfuz kalsın- üniversitede yarı zamanlı İngilizce okutmanı olarak işe başladım. Bizzat Yabancı Diller Okulu Müdürü tarafından orada tam zamanlı çalışmam için Türk vatandaşlığımdan çıkarılmam önerildi. Böyle bir durumu kabul edemeyeceğimi vefat etmiş babamın mezarında rahat edemeyeceğini belirterek tekliflerini reddettim. Okuldaki defacto durum; aynı ders saati yükünü üstlendikleri hâlde, yabancı hocalar tam zamanlı olarak ve her türlü yemek parası, sağlık sigortası gibi sosyal haklardan yararlanıyor. Türk hocalar ise yarı zamanlı ders saati ücretli olarak çalışıp ayda 2-3 gün sigorta primi yatırılıyor.
Orada Türk kimliği ile çalıştığım süre boyunca tüm bu haklara sahip olabilmem adına defalarca Türk vatandaşlığımdan çıkmam teklif edildi. En sonunda okulu bıraktım.
Hayatımın hiçbir döneminde de katiyen Türk vatandaşlığını bırakma onursuzluğuna düşmeyeceğim. Ancak kendi ülkem olan Türkiye Cumhuriyeti’nde bu duyguya zerrece değer göstermeyen kimi akademisyenlerin olabileceği hiç aklıma gelmezdi. Aynı zamanda bu okulda Türk hocalara yabancılara gösterilen ilgi ve nezaketin zerresi gösterilmiyor. Kendi ülkemde böyle bir durumu hiçbir şekilde anlayamıyorum. Açıkçası bu olaydan sonra büyük bir boşluğa düştüm ve kendim, milletim ve ailem adına çok üzüldüm. Türk vatandaşı olmamın kendi ülkemde bu kadar küçük görüldüğünü tahmin edemezdim. Bana yapılan teklifin anayasal suç teşkil etmesini beklerdim ama iletişim kurduğum makamlardan herhangi bir destek göremedim. Türk halkının yanında ve millî ve manevi değerlere saygılı; devletine gönülden bağlı olduğunu bildiğim Türkiye gazetesi okuyucularıyla Türk vatandaşlığına karşı yapılan bu aleni ayıbı paylaşmak istedim. Saygılarımla...
          Ozan I. Alpan-İzmir
 
 
“Tenezzül edip seninle konuşmaz” dedi
 
“Sayın Feridun Ağabey, ben bir ev hanımıyım. Ben televizyonda izlediğim, şarkılarını dinlediğim sanatçılara ulaşmak onlara iyi dilek ve temennilerde bulunmak istiyorum. İsmi sizde saklı bir ünlü sanatçımıza ulaşmak istedim… Ama 1979’dan beri ulaşamadım… Bir kere menajerine ulaştığımda bana “abla tenezzül edip seninle konuşmaz” dedi.  Kendisine “Beypazarı kurusu göndereyim” dedim menajeri onu da kabul etmedi. Bu duruma çok üzüldüm. Allah’tan büyük kimse var mı? Ben onlar gibi zengin değilim ama benim gönlüm zengin. İnşallah o sanatçı da bir gün vicdana gelir de kendisine ulaşmak isteyen hayranlarına ulaşır, buyurur evimize gelir bir çayımızı içer. Feridun Ağabey benim internetim yok. Sizden rica etsem beni, o hayranı olduğum sanatçıyla görüştürür müsün? Allaha emanet olun...”
           Havva Erdal-Ankara
 
 
Bankalar bizimle niye dalga geçiyor?
 
Feridun Ağabey, doğrusunu söylemek gerekirse bugünlerde biraz ekonomik sıkıntı çekmeyen yok gibi. E dünyayı karıştıranlar insanların geçimlerini de altüst ediyorlar. Buna alıştık da bu sürede bizimle dalga geçen bankalara buradan seslenmek istiyorum. Bankamatiklerde olsun cep telefonlarımıza gelen mesajlarda olsun. Bize “krediniz hazır! Hemen cebinizde” diye mesaj gönderiyorlar. Biz de bir ümit kredi verecekler galiba diye seviniyoruz. Hemen cevap yazıyoruz. Ya da gidip bankaya müracaat ediyoruz. Bize “kredi başvurunuz onaylanmadı” diye bir cevap veriyorlar. E hani kredimiz hazırdı? Niye böyle bizimle dalga geçen mesajlar atıyorlar? Madem bizim kredi alabilecek kredimiz olup olmadığını bakarak anında anlıyorlar. O zaman bize niye mesaj gönderiyorlar? Bu vatandaşla alay etmek, dalga geçmek değil mi? Selamlar...
          H. Mustafa Şenol-İzmir
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.