İki banka ve bir firma yetkililerine çağrı

Feridun Ağabey sizin aracılığınızla Sayın LC WAIKIKI AŞ ve Sayın Garanti Bankası Bonus Card ve Sayın Vakıf Bank World Kredi Kartı Yetkililerine seslenmek istiyorum.

20 gün kadar önce Garanti Bankası Bonus kartımın son 6 aylık hesap ekstrelerinde sıklıkla LC WAIKIKI firmasından taksitli alışverişler yaptığıma dair kayıtlar gördüm.

Bu konuyu Garanti Bankasına ve LC WAIKIKI firmasına e-posta ile ilettim. 15 gün geçmesine rağmen bir tek geri dönüş olmadı.

Şüpheli işlemler nedeniyle Garanti Bankası'nın verdiği kredi kartını iptal ettirip yenisini çıkarttım.

12 Nisan 2018 günü Vakıf Bank'ın World kredi kartı ekstresini incelerken 07.04.2018 tarihinde LC WAIKIKI Bolu mağazasından 2 taksitli (2x53 TL) ürün aldığıma dair kayıt gördüm.

Bu tarihte kesinlikle LC WAIKIKI mağazasına gitmedim. Belirtilen günde Bolu'nun bir ilçesinde cenaze törenine katılmıştım.

Kredi kartlarının hesap özetlerini ekte size gönderdim. Meblağlar büyük değil ama hukuksuz bir durum sezmekteyim. Garanti Bonus ve Vakıfbank World kredi kartlarımdaki LC WAIKIKI mağazasıyla ilgili ödemelerde şüphelerim vardır. Son 6 ay boyunca sık sık bu firmadan alışveriş yapmadım. Lütfen gerekli incelemeleri yapar mısınız? Saygılarımla...

 

 

 

“Feridun Ağabey, ben 28 yaşında bir kadınım. Evliyim ve 2 yaşında bir oğlum var. Eşim ve ben beş yıl önce kendi çabamız ile namusumuzla evlendik. Maddi manevi kimse destek olmadı. Krediler çektik, KYK borcu da eklendi, icraya da düştük. Ben ilk bebeğimi kaybettim üstelik. Bu arada 2014 bedellisi çıktı. Çalmadık kapı bırakmadık 1 lira veren olmadı. Eşim 4 yıldır aynı yerde çalışıyor. Askere gitmesi hâlinde işsiz kalacak. Oğlum ve ben tek kalacağız. Oğluma bakacak kimse olmadığı için ben çalışamıyorum. Aylık kira, ev ve kredi masrafımız 3 bini geçiyor. Eşim olmazsa kim öder bunları. KYK borcu yapılandırma oldu o da bozulacak. Gelince iş bulması aylarca sürecek. Allah korusun sokaklara düşeriz diye korkuyorum. Ülke durumumuzun farkındayız. Zaten profesyonel ordumuz başarı sağlıyor. Size bir milyon bakaya adına yalvarıyorum, bedelli askerlik istiyoruz. Bu kez banka kredi veriyor. Kredi ile öderiz ama oğlumun başında babası benim başımda kocam olur. Biz, korkak ya da hain değiliz; sadece mağduruz. Çıkmaza girdik. Saygılarımla...”

 

 

 

Ben de bir gelinim ve derdim kaynanamla değil kayınpederimin sigarasıyla... Ne söylediysem bir türlü bırakmadı bırakmıyor. "Sigara sağlığa zararlı öldürür" benim ona söylediklerimin arasında dozu en düşük ikazım. Sigarayı bırakması için birçok yol denedim kül tablasının altına "Seni seviyoruz baba bizimle kal" diye notlar yazdım. Astım, KOAH hastalarının solunum sıkıntılarını anlattım ve sürekli her balkona sigara içmek için yöneldiğinde  önüne geçtim "Lütfen geriye dönünüz bayım!" gibi şaka içerikli tavırlarda bulundum ve daha neler neler... Geldiğimden beri ona söylediklerimin tek etkisi pahalı bir marka sigarasından vazgeçip tütün sarması oldu artık şimdi onu da sarmıyor hazır sarılmış olanı alıyor. Maddi açıdan iyi oldu ama sağlık açısından daha mı kötü oldu bilemiyorum ve artık denemediğim yolun kalmadığını düşünüyorum. Özetle onu çok seviyoruz ve sigara kullanarak sağlığına zarar vermesini istemiyoruz. Son nokta bu konuda çok çaresizim  Feridun Ağabey...

 

 

 

“Feridun Ağabey, bir kere daha yazıyorum, feryadımı duysun aile büyüklerim diye… Biz gençlerin dertlerini niçin kimse dert saymıyor? Niçin annemizin her söylediği evde kanun oluyor? Bizi kendine göre en iyi şartlarda yetiştirdiğini söylüyor. Teşekkür ederim. Bunu inkâr etmiyorum. Ama beni annem yetiştirdi diye o besledi büyüttü diye şimdi onun istediği bir hayatı yaşamak zorunda mıyım? Ben genç olarak kendi yaşıtlarımla görüşmek konuşmak yerine annemin yanında çanta gibi o nereye giderse oraya mı gitmem lazım. Onun arkadaşları da kendisi gibi yaşlı insanlar. Onların konuştuklarını dinledikçe gençlik hayallerim mahvolmakta. Şimdi de beni kendi arkadaşının çok iyi dediği beğendiği bir kimseyle evlenme konusunda zorlamaya başladı. Ben annemin söylediğini sevmek zorunda mıyım? Annelik hakkı var diye onun bana bunu yapma hakkı var mı? Niçin bir genç kız olarak benim evde kendi hakkım yok? Niçin benim fikrimin önemi yok? Çıldırdığım zaman mı pişman olacaksınız?..”