Bizden elli kuruşa alıp markette yedi liraya satılırsa

Feridun Ağabey, hep duyuyoruz et ucuzlayacak diye ama ithal et gelerek bu ucuzlama sağlanıyor, yerli et ile değil. Bu da benim biraz tuhafıma gidiyor. Koca Türkiye’de yerli hayvan mı yok da hayvan ithal ediyoruz? Seneler önce yine sizin gazetede okumuştum. Samsun’un bir Bafra Ovası, bir Çarşamba Ovası bile bir Türkiye'yi daha besler deniliyordu. Bu konunun çözümünü ben yine sayın milletvekillerimizin bulundukları illere giderek köylülerimizle laf olsun diye değil sorunu çözüme kavuşturmak için samimi olarak konuşmalarında görüyorum. Köylünün tarım ve hayvancılık yapabilmesi için ne imkânlar istediğinin tespit edilmesi lazım. Köylüye imkân tanınmıyor da mı köylü üretemiyor, yoksa bu konuda başka sıkıntılar mı var? Bunları sahada gidip araştırarak çözmek lazım değil midir? Ama bugün köylüden domatesi tarlada elli kuruştan alıp sonra da marketlerde yedi liradan sattıkları hâlde kimse köylüye sahip çıkmıyor… Bu aracıların elinden nedir çektiğimiz? Bu gidişle köylerde genç değil artık ihtiyarları bile bulamayacak hâle geleceğiz. Sayın devlet yetkililerimizden köylüyü koruyacak tedbirler bekliyoruz.

 

 

 

“Selam ediyorum. Ben bir engelliyim, elimizden kimseler tutmuyor. Lütfen bu projeyi de değerlendirmek isterseniz albümünüzde yer almanızı dilerseniz mesajınızı beklemekteyim. Sağlıcakla kalın, inşallah” diyen Kemal Çerçibaşı isimli okuyucumuz tasavvuf şiiri üzerine çalışmalar göndermiş. Kendisiyle iletişim kurmak isteyenlere bu çağrıyı iletirken Sayın Çerçibaşı’nın şiirlerini gazetemizdeki Yetenekli Kalemler köşesine ileteceğiz. Oradan takip edilebilir. Kolaylıklar diliyorum...