Leyla niçin köydeki evlerde aranmadı?

A -
A +
Feridun Ağabey, Ramazan Bayramından beri kaybolup veya kaçırılıp 18 gün sonra defalarca aranan derede ölüsü bulunan zavallı Leyla kızımız, hepimizi derinden üzdü. Allah rahmet eylesin.
Lakin olaya zamanında müdahil olamadığım için ayrıca da üzüldüm. Benim derdim, kızımızın hep yanlış yerde aranmasıdır. Her gün haberlerde, gazete ve televizyonda kaybolan çocukların haberleriyle ilgili, en ufak detaylar bile paylaşıldı. Ama bir kerecik olsun, çocukların kaybolduğu mahalle veya köydeki evlerin tek tek arandığına dair bir haber alamadık. Hep, civardaki kuyular, havuzlar, dereler, hatta foseptikler, tarlalar, otlar arası, kuytu, mağaralar ne varsa arandı ve bulunamadı.
Ama neden köyündeki tüm evler didik didik aranmadı? Aransaydı, haberlerde mutlaka söylenirdi. Eğer, evler aransaydı, hem kızımız sağ olarak bulunur, hem de alçak katil yakalanmış olurdu. Ben âcizane üstüme vazife olmayıp dayanamayıp, Ağrı Valiliğine “evlerin aranması lazım” diye telefon edecektim ki acı haber geldi.
Ben iş güvenliği uzmanıyım. Bir kaza olsa, göçük olsa, kazazedeyi gidip de ormanda aramam. Göçüğün altında ararım. O köy, karantina gibi ablukaya alınıp giriş ve çıkışlar yasaklanıp köyde o gün bulunan herkesin tek tek ifadeleri alınıp “muhtemel kişi kim olabilir?” diye sorulsaydı, zanlı bir veya birkaç kişiye inerdi. Ama şimdi birkaç tane zanlı bile yok ortada. Çok yazık. İddia ediyorum, hâlâ zanlı o köydedir. Belki de husumeti veya hasetliği olan yakın biridir. Sora sora mutlaka bulunur. Ama ne soran var ne de bulan! Arama ekipleri hep dışarıda uzakta, dağda tarlada, köpeklerle aradı. Evlere bakmak için yazılı izin istenildi de verilmedi mi?!.
         Mevlüt Yavuz-İş güvenliği uzmanı
 
 
Ayrılmak medeni bir hak ise bu “ceza” niye?
 
Feridun Ağabey, kamuoyunda bilindiği şekliyle “Nafaka Kanunu” boşanmış bir karı kocayı nafaka bağı ile birbirine bağlamak anlamına geliyor ama ben bir erkek olarak boşandıktan sonra artık bana yabancı olan bir kadına ömür boyu para vermek zorunda bırakılmış olarak asıl mağdur olmuyor muyum? Ben artık bana el olan birisine para vermek zorunda olduğum için yeniden kendime hayat kurmakta zorlanıyorum. Bu bir gün değil bir yıl değil beş yıl değil. Yaşadığımız sürece ömür boyu… Bu nasıl bir cezadır böyle? Boşanmak da evlenmek gibi bir medeni hak ise boşandıktan sonra kadına bir erkeğin ömür boyu nafaka vermesi bu medeni hakka müdahale değil midir? Ben bu nafakayı ödeyemezsem hapse gönderiliyorum. Peki bu sonuca katlanmamak için anlaşamadığım insanla ömür boyu yaşamak zorunda mı kalacağım? Bir erkek olarak, ömür boyu bir başkasına borçlu bırakılmayı aklım almıyor? Sayın devlet büyüklerimizden bu konuda yardım istiyorum. Boşanmak bir ceza ise cezamızı ödeyelim. Para vermek gerekiyorsa belirli bir süre borçlanıp onu da verelim. Ama bizi bir ömür boyu boşandığımız eşe nafaka vermeye mahkûm etmekten kurtarın ne olur?
           Rumuz: “İmdat”
 
 
Güneş gözlüğü işportadan alınır mı?
 
Feridun Ağabey, güneş gözlüğü moda aksesuar olmaktan çok, göz sağlığı için gereklidir. 
İşportadan elde edilecek bir güneş gözlüğü ultraviyole ışınlarını tutmaz. Göz bebekleri genişleyeceği için gözün daha fazla UV radyasyonuna maruz kalmasına sebep olur. Hurda malzemeden yapıldığı için kolayca kırılır, yüz ve göz yaralanmalarına neden olur. Alerji tahriş hatta cilt kanserine sebep olur. Trafik sinyalizasyon ışık renklerinin doğru algılanmasını engeller, trafik kazalarına sebep olur. Kaçak yollarla geldiği için büyük bir vergi kaybına ve kamu zararına sebep olur. İşporta gözlüğü halk sağlığı için zararlıdır. Mineral cam olanlar pencere camından yapıldığı için kolayca bıçak gibi kırılır. Optik mineral camlar, pencere camına göre 5 misli daha sağlamdır. Kırıldığında mozaik gibi dağılır. Daha güvenlidir.  Sertifikalı güneş gözlükleri belirli bir uluslararası standarda göre üretilir. Güneş gözlüklerinizi yılda en az iki kez Sağlık Bakanlığı tarafından denetlenen optisyenlik müesseselerinden alınız.
         Taylan Küçüker/Eczacı-Gözlükçü
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.