“Bu ülke için ben de bir katkı yapayım” diyorsanız

Feridun Ağabey, ülkemizin yükselmesi, AB ülkeleri gibi refah seviyesine kavuşması için üretici, tasarım yapabilen, buluşçu, patent alabilen, okuyan, miskinleşmeyen, deney yapan, arızaları çabuk onaran mühendislere, teknisyenlere, işçilere ve ustalara daha çok ihtiyacımız vardır.

Dünyadaki 2.5 milyar Hristiyan’ın yüzde 40'ı üniversite mezunuyken 1.5 milyar Müslümanın sadece yüzde 8'i yüksek öğrenim görmüştür. 1.5 milyar Müslümanın yıllık patent sayısı, 6.5 milyon İsraillinin patent sayısından daha azdır. 57 Müslüman ülkenin yıllık üretimi maalesef 80 milyonluk Almanya'dan daha azdır.

Nitelikli teknik elemanlar yetiştirmezsek 21. yüzyılda tamamen fakirleşeceğiz. Okulumuza modern, ileri, endüstri 4.0, otomasyon, mekatronik, PLC, pnömatik, PIC, Arduino eksenli bir atölye/laboratuvar kurmak için proje hazırladık. Bunu 4 ay önce Batı Karadeniz Kalkınma Ajansına (BAKKA) sunduk. Ajans projeyi uygun gördü. İhtiyaç duyulan donanımlar için 152.068,50 TL'lik destek sunmayı kabul etti.

Almanya'daki birçok teknik okulda bulunan laboratuvarlar gibi bir yapı oluşturabilmek için ilk basamakta asgari 300 bin TL gereklidir. Biz biraz tutumlu hareket ederek bunu 200 binle çözmeyi hedefliyoruz. Şu anda yardımseverlerden 30-40 bin TL kadar ek bir kaynak temin etmeye çalışıyoruz. “Bu ülke için ben de bir katkı yapayım, teknik eğitimi güçlendireyim” diyen kişilere, kurumlara okulun proje için açılmış resmî banka hesabını iletebiliriz. Bu hesaba 1 TL, 10 TL, 50 TL, 100 TL vb. yatırabilirsiniz. Destek olanlara tüm alımların faturalarını yollayacağız.

“Ben para veremem” diyenler elektronik devre elemanı, havya, AVOmetre, pense, lehim, yazıcı, bilgisayar, kontrol kalemi, teknik kitap vb. de gönderebilirler. Konuyla ilgili ek bilgi almak isteyenler 0505 220 83 85'i arayabilir...  Sesimizi duyurduğunuz için Türkiye gazetesine de çok teşekkür ediyoruz...

 

 

 

“Merhaba Feridun Ağabey, hayırlı günler. Sizden bir ricam var: “Af” konusunda bugün Türkiye’deki cezaevlerinin durumunu bilmeyen yoktur. Cezaevleri çoğunlukla doluluk oranını aşmış durumdadır. Mahkûmların çoğunun yatacak yer bulması bile neredeyse imkânsız hâle gelmiştir. Kimi suçlu, kimi bir öfkeye kurban olmuş; kimi eş dost arkadaş kurbanı olarak ilk kez cezaevine girmiş. Aileden, anneden, babadan eşten çocuktan uzak soğuk dört duvar arasında cezaevlerinde cezalarını çekmekteyiz.

Seçimden önce bir af sözü gündeme getirerek biz mahkûmlara bir umut verildi. Ama bu konuda ne kadar samimiyet oluşturuldu bilemiyoruz. Seçim öncesi dile getirilen vaadin bir an önce yerine getirilmesini istiyoruz. Biz mahkûmların duygusunun birer seçim propagandasında unutulup kalmasını istemiyoruz. Şu an tutuklu ve hükümlü olanların ne kadarı “adi suçlu” olduğunu bilmiyorum ama yakında tekrar bir yerel seçim olacak ve bunun öncesinde bir icraat bekliyoruz. Bu konuda devlet büyüklerimizin ve hukukçuların sesimizi duymasını istiyoruz. Saygılarımızla...

 

 

 

“Hayırlı günler Feridun Ağabey, benim çocuğum bursluluk sınavına girdi ve 454 puan aldı. Ben asgari ücretle çalışan bir insanım. Beyim iş bulursa çalışıyor. Aldığım para 1600 lira. Bir öğretmen maaşı ile kıyas bile kabul eder mi? Ama öğretmen çocuğu burs kazanıyor ve benim çocuğuma kazanamadınız diye cevap geliyor. 310-350 arası puan alanların kazandığı bir bursu, benim çocuğum 454 puanla nasıl kazanamıyor Ağabey? Madem kendi istediklerine vereceklerdi bu bursu hiç değilse bizim çocuklarımıza sınav stresi yapmasınalardı. Hiç değilse bizleri ümitlendirmeselerdi. Bu mu hakkaniyet? Bu mu mağdura ve ihtiyaç sahibine destek vermek? Bu konuda Millî Eğitim Bakanımıza sesimizi duyurur musunuz? Onun konuşması bizlere ümit verdi. Bizim gibi haksızlığa uğrayanların problemlerini de Sayın Bakanımız çözer inşallah. Saygılarımla.”